Bölüm 29

15.4K 754 304
                                    

Selamlar herkese. Havada aşk kokusu var sanki, ne dersiniz? 🔥🔥

Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın 💜

ELVAN

Neden bilmem Pelin' i görünce, aniden Simge'ye döndüm. Sanırım aynı şeyi görüp görmediğini merak ettim. Simge ne düşündüğümü anlamış olacak ki;

"Iyyy Pelin burda." dedi. Gülümsedim. Pelin' i sevmemesi bir şekilde içimi rahatlattı. Sarp'a baktım. O, hala yanındaki arkadaşına gülümseyerek bir şeyler anlatıyordu.

Ne güzel gülüyor... Kendine gel Elvan!

Kendimle kısa bir kavgadan sonra, çalan bangır bangır müzik biraz durulup yavaşlayınca, avını bekleyen bir kaplan gibi bize doğru gelmeye hazırlanan Pelin ile göz göze geldik bir an. Beni tanıdı mı bilmiyorum ama şuh bakışlarını, nispet yapar gibi, Sarp'a döndürdüğünde tanımamış olsa bile bir şekilde göz dağı vermeye çalıştığını anladım.

Üzerindeki gümüş rengi elbise içinde alüminyum folyoya sarılmış tavuk göğsü gibi görünüyordu. Gerçekten göğüslerinin yarısı dışarıdaydı. O anda arkadaşı ile vedalaşan zavallı Sarp yaklaşmakta olan tehlikeyi fark etmemişti bile. Vedalaştığı arkadaşının önünden çekilmesi ile Pelin' in göğüsleri ile burun buruna gelen Sarp, daha ne olduğunu anlamadan, Pelin kollarını açıp ahtapot gibi boynuna sarılınca olduğu yerde kalakaldı.

Pelin ise, sanki zafer kazanmış gibi, üzerinden çekilmediği adamın omuzunun üzerinden bana bakıyordu. O kadar ucuzdu ki, Sarp, benim sevgilim bile olsa, böyle şeylere takılacak değildim. O kadar ucuzdu.

Sarp, Pelin' in kendisine doladığı kollarından kurtulmaya çalışırken, Yiğit bir an kendine gelmiş ve endişeli gözlerle bana bakıyordu. Sanki bana Sarp' ı savunmak ister gibiydi. Şapşal. Sarp benim bir şeyim değildi ve bana hesap vermesi gerek bir durum yoktu. Sanırım bunu sadece ben düşünüyordum. Zira Simge de

"Sana gıcıklık olsun diye yaptığı o kadar belli ki, şırfıntı." Diye açıklama gereği duydu.

Sarp sonunda Pelin' in kollarından kurtulmuştu. Pelin, hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya başladı.

"Aşkım nasılsın? Görüşemedik ne zamandır?"

"Görüşmemiz için bir neden yok çünkü Pelin."

Pelin, Sarp'ın söylediğini duymazlıktan gelmek için dönüp şimdi görmüş gibi numara yaptığı Simge'ye selam verdi el sallayarak.

Sonra da çok kısa bir an bana baktı, tiksinir gibi.

"Hadi dans edelim." Dedi Sarp' a. Sanırım şuh olmaya çalışıyordu.

"Hayır Pelin." Dedi Sarp. Kısa ve net. Pelin' e gösterdiği sabra hem şaşırdım hem de hayran kaldım. Sandalyeye oturunca, Pelin ısrar etmesinin kendisini düşüreceği durumu az çok kafasında tartmış olacak ki, "Sarp hep böyledir işte dans bile etmeyi sevmez." Gibi kendince davranışına bir açıklama getirerek gitti.

Pelin gittikten sonra Sarp bir an bana baksa da, gözlerimizin buluşmasına izin vermeden, etrafa bakmaya başladı. Bu sırada kendisine kadeh kaldırarak selam veren bir kaç kişi gördü ve aynı şekilde karşılık verdi.

Simge, kulağıma eğilerek lavaboya gideceğini söylediğinde, ben iyiyim diyerek, Yiğit'e Simge'ye eşlik etmesini söyledim. Yiğit'in bakışları çok şey anlatıyordu. Bunu, her ne kadar, bir çıkar gözeterek yapmıyor olsam da, Yiğit' te artık sonsuz kredim vardı. Beni sırtında taşı desem "neden" diye sormazdı.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin