Bölüm 63

10.5K 573 355
                                    

Merhaba herkese. Anji Hanımın ölümü herkesi şok etti biliyorum. Henüz etmek istediğimiz küfürler vardı 😂 ama hayat işte 🤷‍♀️

Bakalım Anji Hanım gittikten sonra hayatlarında ne gibi değişiklikler olacak?

Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

SARP

Annem öleli iki hafta oldu...

İçimden geçirmesi bile zor geliyordu bana. Doğum günüm maalesef artık aynı zamanda annemin ölüm yıldönümü olacaktı. Acısı büyüktü. Kaldı ki annemle uzun zamandır çok yakın değildik. Ona rağmen acı çekiyor ve kendime zaman zaman öldüğünü hatırlatma gereği duyuyordum. Annesiyle çok yakın insanların kaybettiklerinde yaşayacağı yıkımı düşünmek bile içimi yakıyordu. Ben bile böyleysem...

Bu süreç, sisli bir havada yürümek gibiydi benim için. Sürekli adımlarımı ürkek atmış, önümü göremediğim için kolumla yoklayarak ilerlemiştim adeta. Zordu. Ne olursa olsun, çok kızgın da olsam ona, kaybetmek zordu, toprakta bırakmak zordu. Şimdi Elvan'ı eskisinden çok daha iyi anlıyordum. Benim 33 yaşında yaşadığımı o henüz 20 yaşında yaşamıştı ve hem annesini, hem babasını kaybetmişti. Üstelik benim Simge gibi bir dayanağım vardı ama onun kardeşi de yoktu. Yalnızlığını, insanlara karşı mesafesini, arasına duvar örmesinin nedenini şimdi daha iyi anlıyordum ve garip belki ama annemin ölümü bile Elvan'a daha çok bağlanmama neden olmuştu. Annem duysa çok üzülürdü...

Kapı çaldı. Yiğit her zamanki gibi "gel" dememi beklemeden içeriye girdi.

"Abi, beni mi çağırdın?"

"Evet Yiğit, gelsene." dedim. Merakla bakan gözlerle koltuğa oturdu.

"Hayır mı abi?"

"Hayır hayır, merak etme. Bir konuda yardım isteyecektim senden."

Bekledi. Nasıl konuşacağımı bilemedim. Büyük bir adım atmak üzereydim ama attığım adımdan değil de gelecek tepkilerden korkuyordum. Özellikle Elvan'ın tepkisinden...

"Sen... Simge'nin tektaşını nereden almıştın?" diye sordum yekten.

Gözleri açıldı. İlk tepkisinin bu olacağını tahmin etmiştim.

"Elvan'a yüzük mü alacaksın abiiii?" diye kısık sesle ama bağırarak, heyecanla sordu.

"Evet oğlum, anlaşılmıyor mu?"

"Ooo, hayırlı olsun abi." dedikten sonra cevap vermeme ya da cıvık tavrına küfür etmeme fırsat vermeden yüzü ciddileşti.

"Yalnız abi, kız benim kardeşim ama sen benim için ayrısın. İyi düşündün mü abi yaa?"

"Lan oğlum, öldürürüm seni. Ne diyorsun? Düşündüm tabi ki."

"Hayır yani, iyi bir kardeş olarak sormam lazım. Kız sonuçta biraz...biliyorsun işte."

"Oğlum bak benim ayarlarımla oynama, şakanı si.."

"Tamam abi tamam, ben sadece uyarıyorum."

Durdum. Düşündüm. Yiğitle paylaşmaya karar verdim.

"Yiğit... Ciddi ciddi korkuyorum ben." dedim.

Bu sefer o da şakayı bırakıp konuştu.

"Neden abi?"

"Yaptığın esprinin doğruluk payından.. Elvan biraz değişik bu konularda biliyorsun. Başka bir kız olsa... Ne bileyim oğlum. Hayır der diye korkuyorum. Daha önce konuştuğumuz bir konu değil bu."

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin