Simurg [TAMAMLANDI]

Bölüm 20

Merhaba herkese. Bu bölümde geçen bölümün sürprizi Simge' yi tanıyacağız. 

Multide Simge var. Yorumlarınızı alayım.

Bölümü beğendiyseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Kız çok güzeldi. Simge. Sarp yerinden fırlayıp ona özlemle sarıldığında, içimdeki kadınlık hormonu kırk yılda bir beni dürtmüştü. Onu incelemekten kendimi alamadım. Uzun boyluydu bir kere. Çok güzel bir görüntüsü vardı. Uzun kahverengi saçlarında güneş ışık oyunları yapıyordu. Badem gözleri, dolgun güzel dudakları vardı. Sadece erkeklerin değil, güzel olduğunu itiraf edebilecek kadınların da gözlerini şenlendirirdi.

Esma teyze, çantasını alıp çıkarken "Hoş geldin kızım."dedi ve eliyle Simge'nin omzuna nazikçe dokundu. Sarp' tan ayrılan Simge kısacık bir "hoş bulduk" dedikten sonra Esma Teyze kapıyı kapatarak çıkmıştı. Sarp az önceki sarılma yetmemiş gibi, Simge' nin omuzlarından tutarken, ilk defa onu bu kadar gülen gözlerle birine bakarken gördüğümü fark ettim.

"Ne zaman geldin? Haber versen alırdım seni." Dedi sesi bile gülüyordu.

" O zaman sürpriz olmazdı ama.." dedi Simge aynı gülen gözlerle.

Yiğit ise ayrıca dikkatimi çekmişti. Kapıyı açıp Simge' yi gördüğünden beri kazık gibi dikiliyordu. Yüzündeki allak bullak olmuş ifade. Zamanla azalacağına artmaya devam ediyordu. Sanki bir iç çatışma yaşıyordu ki, kendi selameti açısından, buna son vermesinin iyi olacağını düşündüm nedense.

Sarp, Simge' yi kolunun altına alıp, oturmakta olduğumuz mutfağa doğru getirirken, "Kahvaltı yapıyorduk. Gel hemen." Dedi.

Oturduğum yerden kalksam mı bilemedim o an. Simge ile göz göze geldik. Benim tedirgin yüzüme karşı, onun da gülüşü biraz soldu beni görünce. Ama Pelin kadar sinsi bakmıyordu.

Onlar bize doğru yaklaşırken Pelin' i düşündüm. Eğer Simge sevgilisi ise, Pelin' le aldatmıştı ve belki de Pelin, buraya geldiğinde, sevgilisi değil arkadaşı vurgusunu özellikle bunun için yapmıştı. Ya da Pelin sevgilisi iken Simge hayatına girmişti. Uzaktan geldiği belliydi. Belki de sırf Sarp' la görüşmek için gelmişti. Bu, Yiğit' in suratındaki allak bullak ifadeyi de açıklardı. Her iki durumda da, eğer Sarp, Simge için Pelin' den ayrıldıysa, Simgeye bunu söylemiş olsa iyi olurdu. Eğer söylemediyse, Simge' yi kandırıyor olacaktı ki hiçbir kadının bir erkek tarafından aptal yerine konmasına izin veremezdim. O kadar da erkek ruhlu değildim Kemal'in dediği gibi.

Masaya geldiklerinde, hafif bir gülümseme ile Simge'ye bakıyordum. Zira hala nasıl davranmam gerektiğine karar verememiştim. Sarp boşta olan eliyle beni göstererek, "Elvan..." dedi ve arkasından bir açıklama yapması gerektiğini bilerek devam etti. "... bizim şirkette güvenlik müdürü olarak çalışıyor." Dedi. Simge bana elini uzatırken, yüzünde garipsemiş bir ifade ile "Güvenlik müdürü?" dedi ama bir yandan da elini uzattı.

"Merhaba. Simge ben."

"Merhaba. Elvan." Dedim.

Ondan, negatif bir enerji almadığım için gülümsedim. Sadece kafasında beni bir yere oturtamamıştı. Yani şirketin güvenlik müdürü ile niye kahvaltı ediyordunuz eşofmanlarla, diye düşünmesi çok normaldi.

O kadar hak veriyorum ki sana Simge.

Sarp, açıklamasının yeterli olmadığının farkındaydı ve devam etmezse benim lafa gireceğimi az çok anlamıştı.