Bölüm 54

10.9K 585 137
                                    

Merhaba sevgili okurlarım. Bölüm önü yazılarımda genellikle bölümle ilgili bilgi vermemeye çalışıyorum ama bugün bir ön bilgi vermem gerekiyor.

Hikayenin belli bir bölümünde 🔞 simgesini gördüğünüz yerlerde, 18 yaşının altındaki okuyucular ve/veya cinsellik içeren kısımlarda rahatsızlık duyanlar, lütfen işaretli bölümü atlasınlar. Hem başlangıcına hem de bitişine işaret koyacağım.

Bölümü beğenirseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Kendime gelmem zaten on dakikayı bulmuştu. Giyinmek için çok zamanım yoktu. Hemen saçlarımı kuruttum ki zaten ateşimden yarı yarıya kurumuştu. Ellerimle hızlıca şekillendirdim ve üzerime bugün aldığım elbiselerden uygun bir tanesini giydim. Güzel, renkli bir elbiseydi. Havalar artık biraz daha soğuk olduğu için, altına ince çorap giydim ve topuklu ayakkabıları da giyip aynaya baktım. Tamamdı, biraz da makyaj yapsam hazırdım. Hemen malzemelerimi alıp, sakin olmaya çalışarak makyaj yaptım. On dakika dediğim zaman olmuştu yarım saat..

Ahh Sarp ahh, hep senin yüzünden...

Aynada kendime bir kez daha baktım. Güzel olmuştum. Kapıdan hızla çıktım. Sarp'ın kapısı kapalıydı. Tıklattım.

"Sarp, ben gidiyorum. Hazır mısın sen?" Dedim.

Ses gelsin diye beklerken kapı açıldı.

Offff anam..

Siyah gömlek ile koyu lacivert kot pantolon giymişti. Acayip yakışıklıydı. Baştan ayağa beni süzdü.

"Fazla güzel olmuşsun." Dedi hayranlıkla.

Kendime baktım. "Gerçekten mi?" Dedim.

"Her seferinde şaşırmayı nasıl başarıyorsun bilmiyorum. Senin gördüğün ile benim gördüğüm farklı kişiler mi acaba?" Diyerek kollarını belime doladı.

Kollarına hafifçe vurdum.

"Oyalama beni, kız istemeye gideceğim." Diyerek kollarından çıktım.

Ben hızla aşağı inerken o kahkaha atıyordu.

Kapıyı açıp çıkıyordum ki, Simge geldi.

"Nerede kaldın kızım yaa? Yiğit, heyecandan ölecek." Dedi. Hemen diğer koridora koştum. Yiğit kapıda beni bekliyordu.

"Geldim geldim." Dedikten sonra elindeki çiçeği aldım.

"Çikolata sende. Yüzükler?" Dedim.

"Cebimde." Diyerek cebimi gösterdi. Elimi ceketinin cebine sokup kutuyu kontrol ettim. "Tamam gidebiliriz." Dedim.

Koridor boyu heyecanla yürüdük. Onun yüreğindeki heyecan kız isteme heyecanıydı, bense az önceki durumumuzun görüntülerinde boğuluyordum.

"İyi misin sen? Kıpkırmızı oldun, hasta mısın?" Dedi Yiğit.

"Yok değilim, heyecandan." Diye yalan söyledim.

Kapıyı çaldık. Simge açtı. Sarp da yanındaydı. Herşey adetlere uygundu. İçeri geçtik. Koltuklara oturduk. Olayı geyiğe çevirmeden ve cıvıtmadan altından kalkmayı umuyordum.

Nasılsınızlar bir süre havada uçuştuktan sonra, zaten dört kişi olduğumuzdan, sohbet çabuk bitince, Simge kahve yapmaya gitti. Biz de sessizce bekledik. Sarp'ın bana baktığını biliyordum ama şu an ona bakamayacak kadar yanıyordum.

"Elvan Hanım, iyi misiniz? Kızardınız?" dedi benim terbiyesiz sevgilim.

Kafamı kaldırıp ona baktım. Madem cıvıtmak istiyordu, hodri meydan.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin