Bölüm 37

14.5K 707 327
                                    

Merhaba herkese. Bugün, önümüzdeki birkaç bölümü okumanız için çok heyecanlandığımdan, ekstra bir bölüm ile geldim.

Sarp savaşa gidiyordu en son, bakalım bu savaş bu bölümde son bulacak mı?

Elvan, cesur bir cümle kurup, Sarp' ı şaşırttı. Devamı gelecek mi? 

Tüm cevapları bu bölümde aramayın, bir bölüme sığmayacak kadar uzun mevzular ama bir kaç bölümde anlayacağım. 😉

Bu arada multideki fotonun kime ait olduğunu şimdi tahmin edin. Bakalım kaç kişi bilecek. (Cevap sayfanın en altında)

Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Güzel yüreklerinizden öpüyorum.

Aşkla kalın.💜

ELVAN

Laptopumu açtım. Ellerim titremeseydi keşke. Hala biraz halsizdim ama bu titreme ondan değil, gelecek savaşın stresindendi. Yapma demek istiyordum Sarp'a, polise gidelim demek istiyordum ama bunun şu aşamada bir yararı olmayacağını bildiğim için susuyordum. Belki Burak'ın yerini tespit ettikten sonra onları izleyip bir sıkıntı görürsem polise haber verebilirdim. Bu benim küçük gizli planımdı. Sonuçlarına katlanmaya hazırdım. Nasıl olsa Sarp ile şu an olduğumuzdan daha kötü olamazdık.

Eskisi gibi bakmıyordu bana artık. İçinde bir şeyler ölmüştü. Ben öldürmüştüm. Aptal kafam. Hiçbir insanla, hiçbir konuda konuşmaktan kaçınmayan bendeniz, nam-ı diğer soğuk nevale, odun Elvan, bu adam söz konusu olunca konuşamıyordum.

İyice kız oldun sen de Elvan... Betül görse gurur duyardı.

"Hazırım. Burak'ın numarasını vermen yeterli." Dedim. Ne zaman ağzımdan Burak ismi çıksa midemden yukarı birşeyler yükseliyordu.

Sarp telefonunu çıkartıp rehberden numarayı bulup bana uzattı. Numarayı ekrandaki yazılımıma yazdım. Bu yazılımım ile hep gurur duymuşumdur. Yapılamaz dedikleri bir şeydi ama ben yapmıştım. Hatta belli başlı insanlar dışında kimseye bunu yaptığımı söylememiştim ki başım derde girmesin. O insanlar sayesinde yazılımım şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa dolaşıyordu hala.

Bir süre bekledikten sonra ekranda çıkan uydu görüntüsünündeki noktaya tıkladım.

"Bir otelde şu an." Dediğimde ekranı Sarp'a döndürerek oteli görmesini sağladım.

"Florya'daki otelleri. Otelin içinden görüntü verebilir misin bana? Tam olarak nerede ve oteldeki insan yoğunluğu nedir?"

İnsan yoğunluğu.. Bu adam ne planlıyor böyle?

Soru işaretlerimi kendime sakladım ve "hallederim." Diyerek otelin güvenlik sistemine sızıntı yaptım. Bu arada yatak odasına gidip gelen Sarp'ın şimdi elinde silahı ve mermileri vardı.

Hayır, hayır, hayır... Dandik bir macera filmi içinde değiliz ve bunlar bayağı bir silah kuşanıyor.

"Sarp." Dedim. Gözlerim elindeki silahtaydı. Tedirgin olduğumu görsün diye çekmedim.

"İşler çığırından çıkmasın diye, önlem. Kullanmak gibi bir niyetim yok." Dediğinde ne kadar inandırıcı gelmese de kafamı tamam anlamında salladım.

"Kameralar." Diyerek ekranı çevirdim.

Sarp gülerek baktı ekrana. "Bunu bu kadar kısa sürede yapabilmen, çok korkutucu, bilesin." Dedi. Gülümsedim.

"Bakalım neredeymiş, piç."

Ekrandaki küçük kamera görüntülerinin hepsini dikkatle tararken ben de ona yardım ettim. Ama kamera çok ve görüntüler küçük olunca, ekrana yaklaştıkça yaklaştık. Birden Burak'ı görmemle, "buldum!" Diye bağırarak Sarp'a dönmem bir olmuştu.

Simurg [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin