"Abi,artık hiç takılmıyoruz." Aklı fikri başka birindeydi çünkü.Sürekli Oğuza uzattığı yardım elini nasıl kabul ettireceğini düşünüyordu. "Takılırız Turgut,takılırız." Bilmem kaçıncı sigarasını yakıp dışarıda yağan yağmuru izliyordu.Aklına Oğuzun ona ismiyle hitap ettiği geldi.Sırıtmıştı.Abi desin istiyordu ona ama dudaklarından ismini duymak garip bir şekilde hoşuna gidiyordu.
"Söz ne zaman abi?Asiye yengeyle konuştunuz mu?" Yüzündeki gülümseme anında silinmişti.Ateşin söylediklerinde haklı olduğunu biliyordu.Bu gerçek bile Mahire sinirlendirmeye yetmişti.Asiye beşik kertmesiydi Mahirin. "Turgut çok konuşuyorsun."
Sigarasını söndürüp kahveden çıktı.Arabasına atlayıp huzuru bulacağına inandığı yere gidiyordu.Oğuza bakmak bile huzuru ona tattırıyordu.Çocuk garip bir şekilde kafasını dinlemeye yardımcı oluyordu.Eli boş gitmek istememişti.Yeyecek,içecek ne varsa alıp götürmüştü.
"Mahir?" Kapıda elinde dört dolu poşet duran adama baktı.Yine gelmişti.Kehribar gözleriyle Oğuzu süzüp yutkunmuştu.Çocuğun üzerinde mavi tişört,altında kısa bir şort vardı.Tişörtün uzunluğu şortu kapatıyordu. "Neden geldin?" Adam cevap vermeden içeri geçmişti.Masanın üzerinde test kitapları vardı.
"Bir kaç şey aldım." Poşetleri masaya bırakıp kanepeye oturmuştu. "Senden böyle bir şey istemedim.Geri götür şunları." Mahir sadece yüzüne bakıyordu.Oğuzun gözlerine bakmasına izin vermişti. "Lütfen beni dinler misin?Neden sürekli kendi bildiğini yapıyorsun?Senden yardım istemedim.Bana abilik falan yapmanı istemi-"
"Neden bana böyle bakıyorsun?Seni kaçırdığımda bile böyle bakıyordun.Şu bakışın...Birine neden içten bakarsın söylesene?" Oğuz hemen bakışlarını yere dikmişti.Kurnaz çocuğu yakalamıştı sanırım. "Bülbül yine dilini yuttu.Bana bak çocuk.Eğer düşündüğüm şeyse-"
"Gözlerin güzel." Aldığı itirafla donup kalmıştı. "Gözlerinin rengi yani.Öyle gözlerim olsun isterdim o kadar.Başka anlamı yok.Kendi kardeşine acımayan biri bana da acımaz biliyorum.Bu yüzden aklına sakın öyle bir şey getirme."
"İbne olsam bile sana bakmam diyorsun." Mahiri kafasıyla onaylayıp bardakları çıkardı.Kovmasına rağmen gitmeyen adam için kahve yapacaktı.Kehribar gözlerin onu baştan aşağı süzdüğünden haberi yoktu.Oğuzun çıplak bacaklarına bakıyordu.Beyaz ve tüysüzdü. "Hep böyle mi giyiyorsun?"
"Nasıl?" Mahir işaret parmağıyla üzerindekileri göstermişti. "Tişört,şort bunları herkes giyiyor." Şortunun gözükmediğini biliyordu.Tişörtünün eteğini yukarı kaldırıp Mahirin siyah şortu görmesini sağladı. "Tişört Alazın.Boy farkımız olduğu için biraz uzun."
Alazın ismini duyunca derin nefes vermişti.Gerilen bedeni burnundan solumaya başlamıştı. "Dışarı böyle çıkma." Oğuz ona dönünce gözlerini çıplak bacaklardan almıştı. "Kahveni iç ve git.Mümkünse bir daha gelme Mahir."
Önüne kahve bırakan bileği tutup hafif kendisine çekti.Kehribarlarına iyice baka bilsin diye yüzünü Oğuza yakınlaştırdı. "Abi.Mahir abi." Kehribarlar yakından izleyince daha güzeldi.Kalbi ağzında atıca yutkunmuştu.Oğuz çok yanlış sularda yüzüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCI
Teen FictionÇapkın öğrenci Alaz aynı üniversitede okuduğu Ateşin sevgilisiyle yatmıştı.İyi bok yememişti anlayacağınız. Alaz ve Ateşin hikayesi. 12.05.2023