"Mete!Koluna ne oldu lan?" Keremi göğsünden itip salona geçmişti. "Alaz nerede?" Ateş kapıyı işaret edince hızla odaya girdi.Dizlerini kucaklayıp yere oturan beden kafasını kaldırmış ona bakıyordu. "M-Mete kolun-" Alazın yanına gelip boynuna sarılmıştı. "Çok çok özür dilerim.Geç kaldığım için çok özür dilerim." Gözyaşlarını akıtıp Meteye sarılmıştı. "Mete...Anneme hiç acımamış lan!"
Babası gelmeden annesini toprağa gömmüştü.Buz kesen bedeni biraz daha üşüsün istemiyordu. "Bana bak.Yüzüme bak Alaz." Alazın gözyaşlarını silip gözlerine bakmasını sağladı. "Dağılamazsın.Duydun mu beni?Bizim hayata tutunmamız gerek.Yoksa en ufak rüzgarda savruluruz."
"Canım çok yanıyor Mete." Alazı analayabiliyordu.Ancak şimdi onu kaderine bırakırsa arkadaşını temelli kaybedeceğinide biliyordu. "Biliyorum.Ama sende şunu bil,Oğuz yıllardır bu acılarla savaşıyor.Gerekirse acını kalbinde yaşa.Ancak sakın,sakın diyorum Alaz.Kendini kaybetme,omuzlarını düşürme!Ölümden dönüp geldim lan!Kaybedemeyiz."
Metenin yüzüne,ardından koluna bakmıştı.Kaza yaptığını az çok anlamıştı.Gözyaşlarını silip ayağa kalktı.Meteyle beraber odadan çıkmıştılar.Ateşin kızaran gözlerini görünce acıyla gülümsemişti.Onun için ağlayan biri vardı.Ecenin kurduğu sofraya oturmuştular. "Sanada zahmet oldu Ece.Ellerine sağlık."
"Afiyet olsun ne demek." Aslında hiç yemek istemiyordu.Ancak Mete tabağını doldurduğu için yemek zorunda kalmıştı.Kapı çaldığında masadan ilk kalkan Alaz olmuştu.Annesinin geldiğini düşünüyordu. "Ben bakarım!" Koşarak kapıyı açmıştı.Acı gerçek şu ki,toprağa gömdüklerimiz asla geri dönmezdi.Lakin kalbine gömdüklerin mutlaka geri dönerdi. "Baba?"
Adam toprak kokuyordu.Babasının annesinin mezarından geldiğini anlamıştı. "Geç kaldığım için özür dilerim oğlum."
Annem:
Abin nerede?
Ateş:
Nereden bileyim anne?
Annem:
Sen neredeydin?Dün kız istemeden kaçtı abin.Onu bul eve gel.Yoksa baban ikinizide harcayacak.
Mahiri aramış ancak ulaşamamıştı.Herkesin aradığı adam neredeydi peki?
.....
Sabah gözlerini açtığında ilk hissettiği belindeki sıcaklıktı.Mahirin göğsünde uyuduğunu anladığında kafasını kaldırmıştı.Adamın kehribar gözleri dışında yüzünü izleme fırsatı bulmuştu.Ağır abi gibi takılıyordu ama hiç sakalı yoktu.Yüzü hep temizdi,takım elbise dışında başka bir şey giydiğini hatırlamıyordu Oğuz.
Sert parfüm kokusu sigara kokusuyla karışıyordu hep.Kehribar gözler açılınca yakalanmıştı. "Günaydın çocuk." Esneyip Oğuzun belindeki elini çekti. "Günaydın." Yere bıraktığı telefonunu alıp kanepeden kalkmıştı. "Siktir neden bu kadar uyudum..."
Oğuz kanepeye oturup dağılan saçlarını karıştırdı.Mahir ceketini giyip çocuğun uykulu gözlerine bakmıştı. "Alaza gidecek misin?" Kafasıyla Mahiri onaylamıştı. "Kalk bırakayım seni." Oğuz kahkaha atmamak için dudaklarını birbirine bastırmıştı.Mahirin şaka yaptığını sanıyordu. "Güzel şakaydı tebrik ederim."
"Şaka değil çocuk,on dakikan var.Hazırlan gidelim." Afallayan gözlerle Mahire bakıyordu. "Ben kendim giderim." Mahir kafasını eğip yüzünü Oğuza yaklaştırdı.Kehribar gözlerini iyice seyretsin istiyordu. "On dakika sonra arabada olmazsan mecbur kolundan tutup götürürüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCI
Teen FictionÇapkın öğrenci Alaz aynı üniversitede okuduğu Ateşin sevgilisiyle yatmıştı.İyi bok yememişti anlayacağınız. Alaz ve Ateşin hikayesi. 12.05.2023