YETENEK OKULU (1 & 2)

11. "Siyahlı Adamlar"

11. BÖLÜM

Janett'ın aslında intihar etmediği, öldürüldüğü gerçeğinin öğrenilmesiyle sınıf iyice tedirginleşmiş ve artık harekete geçmeyi düşünmüştü. Bunun için bir yerden başlamak gerekiyordu.

"Fikri olan var mı? Bir yerden başlamak zorundayız." dedi Victoria.

"Onların bize yaptıklarını yapmaya ne dersin?" diye önerdi Eva.

"Nasıl yani?"

"Onlar bizi rehin alıp öldürmekle tehdit ettiler. Bizi size karşı kullandılar. Aynısını yapabiliriz?"

"Onları rehin mi alacağız?"

"Teker teker haklarsak, hiç de zor olmayabilir." dedi Jessie.

"Dinleyin. Ders sırasında önce ben izin alıp çıkacağım. Benim ardımdan Blake çıkacak. Dışarıda onu bekliyor olacağım. Ve eğer mümkün olursa, Victoria da bizimle gelecek. Ders esnasına dolaşıyorlar değil mi? Birini yakalayacağız."

"Hazırlık yapsak iyi olur." dedi Victoria ve birkaç kişi erzak odasına gidip onları yakaladıklarında esir tutabilmek için gerekli malzemeleri topladı.

Yeniden toplandıklarında Eva, bunu üçüncü derste yapmaları gerektiğini söyledi. Sınıf, ilk ders arasında gerekli malzemeleri toplamıştı. İkinci ders arasında ise bodrum katını siyahlı adamları esir tutabilecekleri bir şekilde düzenlemeye koyuldular.

"Vakit yaklaşıyor." dedi Victoria, Blake'e.

"Evet, yaklaşıyor."

"Korkuyor musun?"

"Hayır, sadece düşünüyorum."

"Peki ne düşünüyorsun?"

"Başarabilecek miyiz?"

"İnanıyorsan, başabilirsin. Gerçekten inanıyorsan, bunu tek başına bile yapabilirsin."

Ders zili çalmıştı. Biraz daha yeteneklere hitap eden özel bir matematik dersiydi. İçeriye daha önce hiç görmedikleri bir kadın girdi.

"Selam, çocuklar. Derse hazır mısınız?"

"Affedersiniz, bayan ama... Bu profesör Green'in dersi." dedi Blake.

"Ah, öyle mi? Üzgünüm tatlım. Profesör Green ayrıldı. Yeni matematik profesörü benim."

Profesör Green, bu dersi en iyi şekilde tanımlayabilen tek kişiydi. Onun ayrılması çocukları biraz üzmüş ve şaşırtmıştı. Dersin ortalarına doğru Eva, yeni profesörden izin istedi ve dışarı çıktı. Hemen kapının yanında Blake'i bekliyordu. Ancak her an karşısına siyahlı adamlardan biri çıkacak diye korkudan bayılmak üzereydi. Birkaç dakikanın sonunda Blake dışarı çıkabildi.

"Pekala, nerede hiç güvenlik kamerası yok?"

"Ah, bir dakika... Hatırladım. Binanın sağ tarafındaki acil çıkış boşluğunda hiç yok."

"Tamam, öyleyse gidiyoruz."

Topladıkları malzemelerle birlikte sağ taraftaki acil çıkış boşluğuna doğru yürümeye koyuldular. Aslında ne yapacakları hakkında çok fazla bilgileri yoktu. Ama başladıkları işi bitirmek zorundaydılar. Blake ve Eva, acil çıkış boşluğuna ulaşabilmenin umuduyla ilerlerken aniden karşılarına onlardan biri çıktı.

"Lanet olsun, Eva! Eva!"

"Acele etmeliyiz, Blake."

Blake, Eva'nın da yardımlarıyla bu siyahlı adamı etkisiz hale getirmeyi başarabildi. Daha sonra onu birlikte bodrum katına taşıdılar. Bodrum katındaki kapılardan birinin anahtarı üzerindeydi. Siyahlı adamı bağlı bir şekilde odaya götürdüler ve çıkarken kapıyı kilitlediler. Sırada bir başka siyahlı adam vardı.