29. BÖLÜM
Blake ve McGregor, arkalarında sakladıkları manyetizma kırıcılarla Gardiyanların aralarına girdiler ve sonunda uygun an geldiğinde ellerini havaya kaldırıp aletleri çalıştırdılar.
Etrafa inanılmaz güçte radyasyon yayılıyordu. Bunun etkisiyle Gardiyanlar çıldırıyor, onlar çıldırdıkça zaman üzerinde yaptıkları bütün oynamalar eski haline dönüyordu.
"Bu ne kadar devam edecek?" diye sordu Blake.
"Onlar güçsüzleşince."
McGregor'un dediği gibi, giderek güçsüzleşiyorlardı. Ancak Gardiyanlardan biri o tuhaf sesin çıkmasını sağlayan tuhaf hareketlerini yapmaya başladı. Ardından güçleri tükenmek üzere olan diğer Gardiyanlar da ona katıldı. Neredeyse güçsüzlükten oracıkta devrilecek olan Gardiyanlardan biri, mükemmel şekilde parlayan kılıcını havaya kaldırdı ve hemen sonra sertçe zemine sapladı. O andan geriye kalan tek şey büyük bir sarsıntıydı.
"Uyan, Blake. Herkes uyandı." dedi Victoria nazik bir sesle, uyuyan Blake'e.
"Beş dakika daha, Victoria."
Victoria, Blake'in üzerindekileri çekti ve üzerine çıktı.
"Hala uyumak mı istiyorsun?"
Tam da beklediği gibi, buna kayıtsız kalamamıştı Blake. Bir saat sonra, ortak salona indiler. Herkes oradaydı.
"Sizde tuhaf hissetmiyor musunuz, çocuklar?" diye sordu Jessie.
"Nasıl tuhaf?"
"Bilmiyorum. Anlam veremediğim bir tuhaflık var. Gardiyanlar ne zamandan beri uyuyor?"
Gençler bir an için duraksadılar. Artık onlar da Jessie gibi tuhaf ve anlamsız hissediyorlardı.
"Uzun zaman geçmiş gibi hissediyorum ama sanki onları birkaç saat önce devirmişiz gibi." dedi Blake.
"McGregor'u görmeliyiz."
Hemen müdür McGregor'un ofisine çıktılar. Masasının başında öylece elindeki bir yığın belgeye bakan McGregor da bir şeylerin ters gittiğini fark etmişti.
"Neler oluyor, profesör?" diye sordu Victoria.
"Bilmiyorum, Cooper. Ama görüyorum ki aklımı kaçırmamışım. Bir şeyler çok aptalca geliyor. Ama ne?"
"Elinizdeki belgeler ne?"
"Doğrusu hiçbir fikrim yok. Tüm bu belgeleri ne zaman hazırladığımı, ne zaman onayladığımı hiç hatırlamıyorum."
O sırada içeriye aniden biri girdi. Kendini beğenmiş, havalı bir erkekti. Çok yanlış ve bir o kadar da beklenmedik bir zamanda gelmişti. Jason onu tanıdı.
"Zach? Buna inanamıyorum! Burada ne işin var?"
"Sanırım onun kabul belgesini de imzalamışım." dedi McGregor.
"Uzun zamandır bunu bekliyordum, dostum. İşte buradayım."
"Bekle, bugünün tarihi ne?" diye sordu Blake, McGregor' dönerek.
"Sanders, bugün 19 Aralık. Hiçbir farklılık yok. Sanki şey olmuş gibi..."
"Ne olmuş gibi?"
"Her neyse, arkadaşınızla tanışın. Bunları daha sonra konuşacağız. Onu durumdan haberdar etseniz iyi olur."
Blake, bunun böylece yarıda kesilip atılmasına deli olmuştu. Tarih hala aynıydı ama yaşadıkları şeyler haftalar sonrasına ait gibiydi. Ortak salona geldiler. Mona ve Jason, erkekler yatakhanesinde Zach'in yerini hazırlayacaklardı ki, zaten çoktan hazır olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
FantasíaSıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...