YETENEK OKULU (1 & 2)

20. "Yıldırım Notu"

2. KİTAP 20. BÖLÜM

"Blake"

Kulaklarında yankılanıyordu Max'in. Anlam veremiyordu. Hiçbiri veremiyordu. Ne Mona, ne Aiden, ne Victoria ne de kendisi. Ancak verebileceği bir anlam olduğunu düşünüyordu Max.

"Bir Karanlık Adaydın, Blake. Hatta bir Karanlık Asker bile oldun. Hayalet Takımın Karanlık Orduyla bağlantılı olduğunu biliyoruz. Belki de bununla ilgili bir şeydir, bilmiyorum."

"Kulağa mantıklı geliyor." dedi Blake. "Sence hala bir Karanlık Aday olduğumu mu düşünüyorlar?"

"Açıkçası hiçbir fikrim yok."

O sırada aniden bir ateş püskürtüsü oluştu. Karanlık Asker formuyla Marvin gelmişti. Bu, tam da gençlerin ihtiyaçları olduğu bir andı.

"Tanrım, Marvin! Bize yardım etmelisin." diye atıldı Max.

"Edeceğim, Max."

"Hayalet Takım, Braille harfleriyle bize Blake'in adını söyledi ve bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Belki senin bir fikrin vardır, ha?"

"Biraz ürkütücü gelebilir. Ancak şunu bilmelisiniz ki, Karanlık Aday olarak damgalanan birinin üzerindeki işaret hiçbir zaman silinmez."

"Yani bunun anlamı, Blake'in sonsuza dek bir Karanlık Aday olacağı mı?" diye sordu Victoria.

"Ölene kadar. İşaret ancak öldüğünde silinecek."

"Peki bunun Hayalet Takımla olan ilgisi ne? Karanlık Orduyla bağlantılı olması dışında tabi."

"Hayalet Takım, Karanlık Adayın hala insan olarak yaşamını sürdürdüğü bir bölgede görevini yerine getiremez, Victoria." dedi Marvin. Karanlık Ordu tarafından alındıklarını düşündükleri ruhları dünyadan silebilmek için oradaki Karanlık Adayın ya gerçek bir Karanlık Asker olması, ya da öldürülmesi gerekir. Ve onların birini Karanlık Askere dönüştürmek gibi bir güçleri olmadığı için yapabilecekleri tek şey öldürmek olacaktır."

"Buna asla izin vermeyeceğiz. Hiçbirine!"

"Artık biliyorsunuz. Victoria, seninle biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu ve Victoria'yı da alıp diğerlerinden uzaklaştı Marvin.

"Ne konuşacağız?"

"Ne yapmak istediğini biliyorum, Victoria. Ve nasıl bir şeye yol açacağından haberin bile yok!"

"Neyden bahsediyorsun, Marvin?"

"Tabloyu gördün, değil mi? Blake ölecek. Ve eğer sen bunu değiştirmeye çalışırsan, başımıza tahmin bile edemeyeceğimiz şeyler açarsın."

"Blake'in ölmesine izin vermeyeceğim, Marvin. Kaderi değiştirmek zorunda olsam bile."

"İşte sorun bu, Victoria! Kaderi değiştiremezsin. Tanrının yazdığını bozamazsın!"

"Tanrı bize bunu değiştirmemiz için bir fırsat verdi. Bize o tabloyu gösterdi. Ve ben o tablonun gerçekleşmesine izin vermeyeceğim." diye çıkıştı Victoria.

"Victoria, kaderi değiştirmenin nelere mal olacağını bilmiyorsun. Bilseydin, bunu yapmazdın."

"Hayır, Marvin. Onu kurtarmak için her şeyi yapardım. Şimdi de yapacağım."

"Pekala, dinle. Onu çok sevdiğini, hayatını onunla paylaşmak istediğini biliyorum. O da bunu istiyor. Aşık olmak nasıl bir şeydir bilirim, vazgeçemiyorsun. Ama bir kişinin hayatına karşılık, yüzden fazla kişinin hayatını korkunç bir tehlikeye atacaksın."