2. KİTAP 24. BÖLÜM
Karanlık bir süreçti bu gençler için. Victoria, kendisiyle birlikte tüm arkadaşlarının kaderini büyük bir tehlikenin içine atmayı göze almıştı. Ancak öncesinde yaşananlar çok daha farklıydı.
"Çocuklar, Victoria'yla Blake gideli 15 dakikadan fazla oluyor. Onlara baksak iyi olacak." dedi Mona. Hala beşinci kattaydılar ve Victoria ile Blake de dönmemişti.
"Onları garip davranan Max'in ellerine açık bir şekilde bırakmak ne kadar mantıklı, bilmiyorum. Zach, hadi gidelim." dedi Jason.
"Bende geliyorum, Jason."
"Hayır, Mona. Sen gelmiyorsun. Şu an aşağıda beni Hayalet Takımdan bile daha çok endişelendiren biri var. Zach ve ben gideceğiz."
"Jason haklı, Mona." diyerek araya girdi Zach. "Max beni de korkutuyor."
Beyler, diğerlerini geride bırakarak yavaş yavaş inmeye koyuldular. İkinci kata kadar karşılarına kimse çıkmadı. Ancak ikinci katta aniden McGregor'la karşılaşınca yürekleri ağızlarına geldi.
"Tanrım! Bu saatte burada ne yapıyorsunuz, çocuklar?" diye sordu McGregor. O da korkmuştu.
"Victoria'yla Blake'i arıyoruz, profesör. Onları gördünüz mü?"
"Birilerinin ayak seslerini duydum ama nerdeyse 20 dakika oluyor. İşinize yarayacağını..."
"İşte! Onlar gideli zaten nerdeyse 20 dakika oluyor."
"Pekala, yürüyün. Gecenin bu vakti hayaletlerle ve delirmiş bir Max ile çevrili bir okulda tek başınıza dolaşmanız pek de güvenli değil. Aşağı bakalım."
McGregor'u da yanlarına aldıktan sonra derhal alt kata indiler. Ne yazık ki Victoria da, Blake de hiçbir yerde yoklardı. Son çare bahçeye bakmaya koyuldular. Ancak orda da değillerdi. İçeriye dönüyorlardı ki, McGregor kapının aralıklarından bahçenin dışında, biraz ötede Max'in diz çökmüş bir şekilde oturduğunu gördü.
"Jason, Zach! Şuna bakın."
"Aman tanrım, bu Max! Onunla konuşsak mı?" diye atıldı Jason.
"Neden öyle duruyor? Neden diz çöküyor ve arkası dönük?" diye sordu Zach.
"Bodrum katına bakalım. Pars'ın yanında olabilirler."
McGregor'un önerisiyle Max'in yanına uğramadan hemen bodrum katına koştu çocuklar. Pars'ın kilitli olduğu odadan gelen sesleri duyunca şok oldular. Olması gereken kişi yoktu orda, Victoria'yla Blake haykırıyorlardı.
"Biri bizi bu lanet yerden çıkarsın!"
"Tanrım, çocuklar? İyi misiniz? Orda ne işiniz var?" diye sordu McGregor, korkuyla.
"Lütfen sadece bizi çıkarın. Gerisini sonra konuşacağız." dedi Blake.
McGregor, cebinden çıkardığı anahtarla odanın kapısını açtı. Dışarı çıktıklarında rahat bir nefes aldı gençler. Ancak hala yapmak istedikleri bir şey vardı.
"Max'i bulmalıyız. Max ile konuşmamız gerekiyor!"
"Bekle, Blake. Pars nerde?" diye sordu Jason.
"Bunun cevabını Max'ten alacağız."
"Pars'ı serbest mi bıraktı? Onun nesi var böyle?" diye çıkıştı McGregor. "Nerde olduğunu biliyoruz. Gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
FantasíaSıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...