54. "Kader Sözü"

314 38 0
                                    

2. 3 54. BÖLÜM

Victoria için tanık olması çok zor anlardı. Okulundaki masum öğrencilerin dehşet verici bir şekilde öldürüldüğünü görmek, gerçekten çok zordu onun için. Katliam gibiydi bu. Ve Laxmurth, bu katliama çoktan bir isim vermişti bile.

"McGregor Katliamı, ha? Ne dersin? İyi olur mu?" diye soruyordu Victoria. Fakat cevap alamıyordu.

"Mükemmel, Laxmurth." dedi Hex. "Çabuk düşünüyorsun. İstediğini aldın. Artık onu bırakıyoruz."

"Ama neden? Henüz işim..."

"Laxmurth! Onu bırakıyoruz dedim. Arkadaşları tüm adreslerimize sahip. Kızı bırak ve Elsa'dan kurtul."

"O işi McGregor'dakiler halledecek."

"Öyleyse kızı burdan uzaklaştır. Sonra da defolup gideceğiz."

Laxmurth ve Tiber, Victoria'nın başına yeniden bir çuval geçirdiler ve ardından onu odanın hemen dışında bekleyen adamlara teslim ettiler. Yapmaları gerekeni biliyorlardı. Victoria'yı araçlarıyla birlikte malikanenin birkaç kilometre ötesine bıraktılar. Gerisi onların sorumluluğunda değildi. Elleri ve ayakları çözülüp, başındaki çuval çıkarıldıktan sonra Victoria, araçtan indirildi ve orda terk edildi. Ancak ne yürüyecek mecali vardı ve de ayakta duracak. McGregor'da olanlara hala inanamıyordu.

"Tanrım, hayır. Bu gerçek olamaz. Bu yaşanmış olamaz!"

Olduğu yerde dizlerinin üstüne çöktü Victoria. Sadece birkaç saniye sonra mucizevi bir şekilde kendisine doğru yaklaşan iki araç gördü. Gün pek aydınlık değildi ancak araçların farlarıyla birlikte Blake, Victoria'yı anında tanıdı.

"Max, bu Victoria! Çabuk kenara çek, çabuk!"

Arabayı kenara çekti Max. Onun hemen ardından Benjamin de durdu. Derhal indiler ve Victoria'nın yanına koştular. İyi olduğu için mutluydu gençler. Ancak McGregor'da olan hiçbir şeyden haberleri yoktu.

"Victoria, iyisin. Tamam mı? Geçti, tatlım." dedi Blake. Bir şeyler söylemeye çalışıyor gibiydi Victoria.

"Okul... Okulda bir şey oldu."

"Sakin ol, canım." dedi Mona, elini Victoria'nın omzuna koyarak. "Ne olduğunu söyleyebilecek misin?"

"Karadul'un askerleri, McGregor'da."

"Ne? Bundan emin misin?" diye sordu Max, kuşkuyla.

"Eminim, Max! Masum öğrencileri öldürdüler." dedi Victoria, o anda ağlamaya başlamıştı.

"Derhal okula geri dönsek iyi olacak." dedi ve aracına döndü Benjamin. Onun ardından herkes araçlara doluştu.

Nerdeyse yarım saatlik sürüşün ardından McGregor'a ulaştılar. Victoria'nın söylediklerinin gerçek olmaması için dua ediyorlardı. Zaten akılları da almıyordu böyle bir şeyi. Nasıl olup da dünyanın yaşadıklarından haberdar olduğu bir yetenek okuluna saldırı düzenlemeyi göze alırlardı? Ancak gerçekten almışlardı. Sonunda binaya ulaştıklarında gerçeği kendi gözleriyle gördüler.

"Aman tanrım." dedi Lauren. "Buna nasıl cesaret edebilirler?"

Bir katliam yaşanmıştı gerçek anlamıyla. Henüz ortak salonlarından çıkamamış öğrencilerin cesetleri, hemen kapılarının önünde duruyordu. Ya da merdivenden inmekte olan. Kan gölüne dönmüştü binanın giriş katı. Buna tanık olan diğer öğrencilerse ya şok yaşıyorlardı ya da dakikalardır ağlıyorlardı. Konuşacak kelime bulamıyordu Max ama öğrencileri sakinleştirmeliydi.

YETENEK OKULU (1 & 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin