2. KİTAP 47. BÖLÜM
Herkesin için yorucu bir gündü ve asıl zor olan, günün hala devam ediyor olmasıydı. Blake, Aiden, Jessie ve Max, şehir merkezindeydi. Kalanlar ise diğer McGregor öğrencileriyle büyük salondaydı. Durum sadece bir kişi için umutsuzdu; Tiber.
McGregor'daki büyük toplantı devam ederken, yüzü maskeli bir adam okula giriş yaptı. Sanki her an neler olduğunu biliyor gibiydi. Kameralara hiç aldırış etmeden, direkt olarak Carl'ın ofisine çıktı adam. Bir şeyi arıyordu. Ofisi biraz karıştırdıktan ve dağıttıktan sonra Carl'ın masasının çekmecesinde mahzenlerin anahtarlarını buldu. Ardından ofisten çıktı ve derhal mahzene indi. Tiber, birinin geldiğini duymuştu.
"Hey, kim o? Kim geliyor?"
Maskeli adam, Tiber'in mahzenine kadar yürüdü ve tam karşısında durdu. Ardından gözlerinden anlaşılabilen bir gülümseme attı Tiber'e ve maskesini çıkardı.
"Laxmurth! Buraya nasıl girdin? Okula nasıl girdin?"
"Şu anda herkes büyük salonda. McGregor bir konuşma yapıyor."
"Ama bunu nerden biliyorsun?"
"Elsa sayesinde." dedi Laxmurth, Tiber'in mahzeninin kilidini açarken. "Dinleme cihazını çalıştırmış. Seni kurtarabileceğimi biliyor. Ve şimdi ifşa olmak üzere."
"Ne demek ifşa olmak üzere?"
"Bir Karanlık Asker tanıyorlar. Eğer Elsa kendini göstermezse, asker onu ifşa edecek."
"Yani şu an hiç kurtuluş yolu yok, öyle mi?"
"Elsa için yok. Ama senin için var. Acele et, gidiyoruz!"
"Bekle, Elsa'yı öylece bırakıp gidecek miyiz?"
"Önceliğimiz bu, Tiber. Karanlık Asker onu bulursa, Karanlık Tarafa gönderecek. Zaten onu unutacağız."
Laxmurth, maskesini yeniden taktı ve ardından Tiber'i de alıp McGregor'dan uzaklaşmaya koyuldu. Şimdi düşünmesi gereken Elsa'ydı. O da bir Karadul üyesiydi. Büyük salonda gerginlik devam ediyordu. Gençler, eğer bir üye daha varsa kendini göstermesi için son bir şans veriyordu.
"Sanırım bizi anlamıyor." dedi Abel. "Ama biz oldukça ciddiyiz. Karanlık Tarafa geçip, sonsuza dek unutulmayı seçiyorsun."
Diğer öğrencilerin üzerindeki tedirginliği görmüştü McGregor. Korkmamaları ve sakin olmaları gerekiyordu. Onları yatıştırmaya çalıştı.
"Bileğinizde bir örümcek dövmesi yoksa korkmanızı gerektiren bir şey yok, çocuklar. Bu asker bir düşman değil. Sadece aramızdaki ajanı bulmaya çalışıyor."
"Vakit tükeniyor." dedi Zach, kolundaki saate vurarak.
Büyük bir korku kaplamıştı Elsa'yı. Laxmurth'un biraz destek alıp, kendisini kurtaracağını sanıyordu. Ancak tam o anda telefonuna gelen bir mesajla tüm fikirleri değişti.
"Artık kendi başınasın. İyi şanslar."
Mesajı gönderen Laxmurth'tu. Fakat artık zaman tükenmişti. Gençler, Jamie'ye komut verdiler.
"Pekala. Madem kendini göstermiyorsun, öyleyse artık Karanlık Asker dostumuz seni bulabilir. Vakit tükendi."
Karanlık Asker Jamie, yavaş yavaş salonun ortasında yürümeye başladı. Masalar sağda ve solda ayrılmıştı. Ortadaki geniş yolda yürüyordu. Elsa ise önlerdeydi. Vakti çok kısıtlıydı ve ne yapacağını şaşırmıştı. Kendisini yarı yolda bırakan ve ifşa olmaya terk eden insanlara yardım etme fikri hiç de işten gelmiyordu. Ancak Jamie, Elsa'nın olduğu masaya kadar gelmişti ve o anda gözlerinden alev çıkmaya başlamıştı. Diğer öğrenciler korkudan geri çekilirken Elsa, aniden ayağa kalktı ve Jamie onu ifşalamadan kendini gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
FantasíaSıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...