49. BÖLÜM
Victoria'ya kavuşmanın sevincini henüz yaşayamayan sınıf, üstlerine doğru gelen Karanlık Askerlere engel olamıyorlardı.
"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Zach, yüksek sesle.
"Onları durdurmamız imkansız." dedi Blake.
Karanlık Askerler, silahlarını çıkardılar ve gençlere doğrulttular. Hepsi birbirine sıkıca sarılmış ve kenetlenmişti. Aniden bir silah sesi duyuldu. Askerlerden biri Sean'ı vurmuştu.
"Hayır!" diye haykırdı Blake. Ancak bir faydası yoktu. Başka bir Karanlık Asker, onun ardından Daniel'a ateş etti.
İkisi de alevler içinde ortadan kaybolmuştu ki, uzun süredir çiseleyen yağmur birden hızlandı ve sağanak yağmaya başladı. Saniyeler içinde sırılsıklam olan çocuklar, Karanlık Askerlerin birer birer kaçtığını görüyorlardı.
"Aman tanrım, işte bu!" dedi Mona.
"Yağmurdan kaçıyorlar." diye ekledi Jason.
Karanlık Askerlerin tamamı saniyeler içinde ortadan kaybolmuştu. Ancak biri hala oradaydı. Gençlerin yakaladığı Karanlık Asker gitmemişti. Blake'e doğru yürümeye başladı asker. Victoria endişelenmişti.
"Neler oluyor? Neden sana yaklaşıyor?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Bir dakika bekle." dedi Blake. Karanlık Asker karşısına kadar geldi ve bir şeyler söylemeye başladı.
"Ne söylüyor?"
"Tam olarak anlayamadım. Eğer doğruysa, sanırım Rendez dedi."
"O da ne demek?" diye sordu Jason.
"Hiçbir fikrim yok."
Aniden alevler içinde ortadan kayboldu Karanlık Asker. Gençler ise artık hasret giderebileceklerini düşünerek binaya geri döndüler. Daniel ve Sean'ı çoktan unutmuşlardı. Ne yazık ki onları binada da pek farksız bir şey beklemiyordu. İçeri girdikleri an Ethan koşarak geldi yanlarına.
"Blake! Tanrım, buradasınız!"
"Sakin ol, Ethan. Neler oluyor?" diye sordu Blake.
"Karanlık Askerler buradaydılar. Ne kadar olduğunu sayamadım ama an az yirmi kişiyi aldılar."
"Ne? Onlara engel olamıyoruz." dedi Blake, Max'e dönerek.
"Durdurmanın bir yolunu bulana kadar almalarına göz yummak zorunda kalacağız." dedi Max.
"Ama kimseyi almalarına izin vermeyeceğimizi söylemiştin, Max!"
"Bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. Şuna baksana, her an her şey olabilir!"
"Pekala, şimdi ne yapacağız?" diye sordu Zach.
"Gidin ve Victoria'yla vakit geçirin. Onu bir kez daha unutmak istemezsiniz."
Yetenek-10 sınıfı çaresizce binadan ayrılıp ağaç eve gitti. Uzun bir sürenin ardından Victoria artık buradaydı ve onunla yeniden vakit geçirmek istiyorlardı. Bu sırada Max, Ken ve McGregor ile birlikte ofiste Karanlık Askerin söylediği şeyin anlamını araştırıyordu.
"Anlamsız bir şey olsaydı bunu söylemezdi. Mutlaka bir anlamı olmalı." dedi Max.
"Kesinlikle bir anlamı var, Max. Kelime Fransızca. Ama ne onlarla ne bizimle hiçbir alakası olmadığından eminim." diye atıldı Ken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
FantasySıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...