60. "İlk Veda" (Birinci Kitap Finali)

833 70 8
                                    

60. BÖLÜM

Ken'in ölümü McGregor'u çok derinden etkilemişti. Bu okulun bütün geleceğini ona bağlamıştı ve şimdi bütün hayalleri yerle bir olmuştu.

Ken'in cenaze töreni için Yetenek-10 sınıfı, Max ve McGregor, New York'a seyahat ettiler. Ayrıca Yetenek-10 sınıfı ilk kez McGregor'un eski ve ilk karısı Marilyn McGregor ile tanışıyorlardı.

"Lütfen böyle geçin. Florida'dan buraya kadar geldiniz. Burada olsaydı, size minnet duyardı Ken."

"Onu tanıdığımız birkaç ayda içimizden biri gibi oldu. Keşke buna engel olabilseydim." dedi Blake.

O sırada küçük bir çocuk girdi araya. Herkesten ayrı bir köşedeydiler ve çocuğun böylece araya girmesi doğal olarak ilgileri üzerine çekmişti.

"Ah, işte Cayle. Ken'in küçük kardeşi. Onlarla tanış, Cayle." dedi Bayan McGregor.

Blake, o anda Ken'in ölmeden önce McGregor'a söylediği son sözleri anımsadı. "Cayle'ı eğit." demişti Ken.

"Küçük Cayle." dedi Blake. "Sanırım McGregor gelecekte senin olacak."

"Bence bunun için daha çok erken." dedi Victoria. Cayle en fazla 8 yaşında gibi görünüyordu.

Gençler, Cayle ile tanıştıktan sonra McGregor'un ofisine geçtiler. Çok uzun zamandır Max ile birlikte oradaydı ve Max'in söylediğine göre tek bir kelime bile etmiyordu.

"Profesör." dedi Victoria. Konuşmaya çekiniyor gibiydi. "Biz düşündük ki, sizin burada kalmanız ve bizim geri dönüp Karanlık Orduyla ilgilenmemiz daha doğru olabilir."

McGregor kısa bir süre için cevap vermedi. Ancak sonunda başını kaldırdı ve bir şeyler mırıldandı.

"İdare edebilecek misiniz?"

"Bize güvenmiyor musunuz?" diye sordu Blake.

"Git ve bu işi bitir."

Sınıf ofisten çıkarken Max de arkalarından onları takip etti. Merdivenlerden inmeden onları durdurdu ve bir şeyler söyledi.

"Blake, tüm umudumuz sensin. Nemf'i bulun ve bu işi bitirin. Çok geç olmadan döneceğiz."

Bu kez trenle ya da uçakla uğraşmıyordu Yetenek-10 sınıfı. Özel bir McGregor aracıyla Florida'ya kadar götürüldüler. Aradan saatler geçmişti ancak uzun bir yolculuk daha bitmişti. Gençler, ilk adımlarını atar atmaz hissetmişlerdi arazideki soğukluğu ve geriye iten enerjiyi.

Binaya kadar yürüdükten sonra onları karşılayan Ethan oldu. Jason onu arayıp geldiklerini haber vermişti. Ortak salona geçip yeniden rahatladıklarında Blake, bir kız sesi işitmeye başladı.

"Buraya gel, Blake." dedi kız. Daha çok fısıldıyor gibiydi, sesi çok yakından geliyormuş gibi hissettiriyordu ama kısık sesle konuştuğunu da fark edebiliyordu. "Mahzendeyim ve seni bekliyorum."

Rahatsız olmuştu Blake, bu sesten. Ama sesin Deliza'ya ait olduğundan da emindi. Ken'in öleceğini önceden söylemişti ona, ima ederek. Şimdiyse gidip ne istediğini öğrenmeliydi.

"Ben birazdan burada olacağım, çocuklar." dedi ve ortak salondan çıktı. Hızla koşarak mahzene dalmıştı ki, aşağı indiğinde karşılaştığı manzara karşısında yüreği ağzına geldi.

Parmaklıkların önünde, kanlar içinde yatıyordu kız. Ama hala canlıydı. Her yer kana bulanmıştı. Blake bu anları daha önce görmüştü.

YETENEK OKULU (1 & 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin