43. BÖLÜM
Gençlerin binadan çıkmalarıyla Mona'nın çığlık atması bir olmuştu. Karanlık Askerleri görebiliyordu. Ancak tek başına değildi. Onunla birlikte Blake de Karanlık Yolcular arasına yazılmıştı.
"Çocuklar, bende onu görebiliyorum."
"Ne yapıyor? Blake, ne yapıyor?" diye sordu Jason.
"Sadece bize bakıyor."
O sırada Karanlık Asker, gençlere doğru ilerlemeye başladı. Mona, yine büyük bir çığlık attı ve Jason'ın arkasına geçti.
"Neler oluyor?" diye sordu Jessie, korkuyla.
"Bize doğru geliyor!"
Blake, nefesini tutmuş bir şekilde Karanlık Askerin ona yaklaşmasını bekliyordu. Çünkü askerin ona doğru gideceği zaten belliydi. Mona, onu uyarmak istedi.
"Blake, ne yapıyorsun sen? Tam karşında duruyor!"
Karanlık Asker, Blake ile aralarında bir yumruk kadar boşluk kalacak şekilde durdu. Bu kadar yakın olması onu korkutmuyor değildi ama beklediği şey olmadı. Karanlık Asker, olmayan dudakları arasından tuhaf ve anlaşılamayan bir ses çıkarıyordu.
"Bu da ne şimdi?" diye sordu Mona.
Blake'in gözleri delicesine açılmıştı. Birdenbire aklına Vanessa'nın telefonda söyledikleri geldi. Karanlık Askerler binaya kadar girmişlerdi ve ilk kez böyle bir şey yapıyorlardı. Ne olduğunu biliyordu ve gitmesi gerektiğinden emindi.
"Gidelim, sadece gidelim!"
Onlar koşarak oradan uzaklaşırken arkalarındaki Karanlık Asker de onları izliyordu. Gitmelerine izin vermişti. Gençler, beş saatten uzun süren yolculuklarından sonra yeniden okula döndüler. Blake, beklediği şeyin olmasını umuyordu. Sınıf her zamanki masalarında bir araya geldi.
"Çocuklar, neden döndüğünüzü haber vermediniz?" diye sordu Vanessa.
"Tuhaf şeyler oldu, Vanessa." dedi Jessie. "Mona ve Blake, Karanlık Orduyu görebiliyor."
"Ne?" diye sordu Vanessa. Üzüldüğü sesinden anlaşılmıştı. "Onları da almalarına izin veremeyiz."
"Doğrusu bunu yapacaklarını sanmıyorum." dedi Blake.
"Ne demek bu?"
"Bekleyip göreceğiz. Eğer fikirlerimde yanılmıyorsam, Karanlık Ordu beni veya bizi almayacak."
"Bu nasıl olacak?" diye sordu Mona.
Blake, önce diğerlerine de Wolton Yetenek Okulu'ndan çıktıkları an yaşadıkları olayı anlattı. Ardından Karanlık Askerle arasında geçen tuhaf şeyi.
"Karanlık Asker, burnumun ucuna kadar geldi. Bir şey anlatmaya çalışıyor gibiydi, bundan eminim. Bir an için onu anladığımı sandım."
"Blake, ağzı yoktu ve kesinlikle kelime kullanmıyordu." dedi Mona. "Tek yaptığı şey anlamsız sesler çıkarmaktı."
"Bende bundan bahsediyorum! Senin duyduğun şey buydu. Ama ben söylediklerinden bir şeyler anladığıma yemin edebilirim. Dediği şey bizim dilimizde değildi ama hatırladığım kadarıyla sanki... Sanki candidatus tenebris gibi bir söyledi."
"Latince." dedi Sean. "Anlamı Karanlık Aday."
"Karanlık Aday mı? Yani sıradaki sen misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
خيال (فانتازيا)Sıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...