2. KİTAP 22. BÖLÜM
Parmaklarını çıtlatarak bodrum katına girdi Max. Yanında McGregor vardı. Buraya gelmelerinin tek amacı, Pars'a biraz acı çektirmekti. Başına geleceklerden haberi yoktu Pars'ın.
"Beni ziyarete geldiniz sanırım. Buna tekrar alışabilirim." dedi Pars.
"Hayır, Pierrel. Bu kez ziyarete değil. Bunca şeyden sonra hesap sormaya geldik." diyerek yüzüne bir yumruk geçirdi Max.
"Yumruklarınla benden hesap soramazsın, Max. Acı bile vermiyor."
"Peki ya bu?" diye sordu McGregor, cebinden bir çakmak çıkarıp. Ardından çakmağı çaktı ve Pars'a yaklaştırdı. "Bu acı verir mi?"
"Uzak tut şunu benden! Uzak tut şunu, Carl!"
"Ben senin arkadaşın değilim!" diyerek sert bir tekme attı McGregor. Ardından çakmağı Pars'ın yüzüne kadar yaklaştırdı.
"Kes şunu, kes!"
Acıyla haykırmaya başlamıştı Pars. Yüzü yanıyordu ve McGregor zerre kadar pişmanlık duymuyordu. Haykırışlarını gençler bile duymuşlardı.
"Sizce ne yapıyorlardır ona?" diye sordu Jessie.
"Hak ettiğini veriyorlar, canım. Endişelenecek bir şey yok." dedi Victoria. Bu diğerlerine tuhaf gelmişti. Anlamsız ifadelerden anlamıştı Victoria, diğerlerinin beklemediği bir şey söylediğini. "Hayalet Takımın etkisinde falan değilim, tamam mı? Artık o adama acımıyorum bile. Hak ettiğini buluyor."
"Her neyse. Marvin ne zaman dönecek dersiniz?" diyerek gerginliği dağıttı Jason. Blake cevap verdi.
"Erken olmasını umuyorum. Ve umarım Decales bunu yapabilir."
"O ordunun lideriydi. Neden yapamasın?" diye sordu Zach.
"Bilmiyorum. Sadece şüphelerim var."
"Doğaüstü birinden şüphelenmek saçma."
"Zach, benim şüphelerim. Seni ilgilendirmez!" diye bağırdı Blake.
"Tartışmak istiyorsun sanırım. Şüpheci oğlan!"
"Kapa çeneni, Zach!"
Sert bir yumruk geçirdi Blake, Zach'in suratına. Ardından bir kavga başladı aralarında. Birbirlerine yumruklar, tekmeler atıyorlardı ki diğerleri onları ayırdı. Bu işe en çok Aiden öfkelenmişti.
"Şu halinize bir bakın! Birbirinizle kavga ediyorsunuz. Çok fazla etki altında kalıyorsunuz sanırım, çocuklar."
Diğerleri gibi o da sakin değildi. Victoria, okulda tek başlarına kalmanın hiç de mantıklı bir fikir olmadığını düşünmeye başlamıştı. Blake, Mona ve Jason ile birlikte bir köşeye çekildikleri sırada bunu dile getirdi.
"Sanırım bir hata yaptık, çocuklar. Başkalarının akıl sağlığını korumak için kendimizinkini feda ediyoruz. Biz olmasaydık zaten onlarda kalmayacaklardı. Kesinlikle bir hata yaptık."
"Onları geri mi çağırmalıyız yani?" diye sordu Mona. "Ama Victoria, Hayalet Takımın gitmediğini fark ettiklerinde bize çok kızacaklar."
"Artık herkese karşı dürüst olmak istiyorum, Mona. Başkalarını düşünmekten kendimizi düşünemiyoruz."
"Victoria, tatlım..." derken sözünü kesti Victoria, Blake'in.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
FantasíaSıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...