2. KİTAP 9. BÖLÜM
Ne diyeceğini bilemiyordu Daniel. Kendini bir boşlukta, daha çok hiç yokmuş gibi hissediyordu. O sırada ağzından birkaç kelime çıktı.
"Bunu benden saklıyor muydunuz?"
"Başka ne yapabilirdik?" diye sordu Max, üzgün bir bakışla. Ardından Marvin araya girdi.
"Bu seni çok kötü etkiler, Daniel. Bunu bilmek... Açıklayamayacağım bir şey işte."
"Evet, haklısın. Haklısın, Marvin. Gerçekten çok etkiler. Ama ölmek değil. En yakınlarım bildiklerimin bunu benden saklaması."
Ardından odayı terk etti Daniel. Aiden şaşkınlıkla olanları izliyordu. Daniel'ın yere bıraktığı tabloyu alıp baktığında bunun bir Liza tablosu olduğunu hemen fark etti.
"Doğru olanı yapıyordunuz." dedi ve odadan çıktı.
Blake ve Victoria hariç aramadaki diğer üyeler ağaç eve gitmişlerdi. Daniel'a olacakları bilmek onları bile bu kadar üzüyorken, o ne yapabilirdi ki?
"Öylece ölümünü mü izleyeceğiz?" diye sordu Ethan. "Ya olacakları değiştirmenin bir yolu varsa?"
"Marvin'in dediklerini hatırlıyorsun, Ethan. Bu mümkün değil." dedi Zach.
"Neden sürekli birilerinin söylediklerine göre hareket ediyoruz ki? Marvin öyle ya da böyle söylemiş neyi değiştirir? Bir şeyleri değiştirmeye çalışsak ölecek miyiz?"
"Belki de Ethan haklıdır." dedi Jessie. "Belki de artık daha fazla çabalamalıyız."
Gençler konuşmaya devam edeceklerdi ki, aniden Aiden içeri girdi. Nefes nefese kalmıştı.
"Aiden! Neyin var böyle, dostum?" diye sordu Jason, endişeyle.
"Daniel..."
"Ne oldu, Aiden? Daniel'a bir şey mi oldu?" diyerek araya girdi Mona.
"Daniel biliyor. Tabloyu gördü."
"Ne?"
İşte bu gençler için tam bir çukur gibiydi. Derin bir çukura düşmüşler de çıkamıyorlarmış gibi. Bu sırada Victoria ve Blake, şans eseri Pars'ın evine gelmişlerdi. Kapısının önündeki merdivene oturmuş, ellerinden hiçbir şey gelmeyişinin üzüntüsünü çekiyorlardı.
"Tüm bunlar bizim yüzümüzden mi oluyor, Victoria?" diye sordu Blake. "Belki de geri dönmemeliydik."
"Hayır, Blake. Böyle söyleme. Gittiğinde çok özleyeceğimizi biliyorum. Ama bu sınıfta kimse arkadaşlarını ve geri kalanları korumak uğruna ölmekten şüphe duymaz."
"Gerçekten öyle mi?"
"İnan bana, öyle."
Sıcak bir öpüşmenin ardından sıkıca sarıldılar birbirlerine. Ardından gitmek üzere ayağa kalktılar. Ancak tam merdivenlerden iniyorken, Blake'in bastığı basamak aniden çöktü.
"Aman tanrım, Blake! İyi misin?"
"Ben iyiyim, sorun yok."
"Burası eskimiş gibi görünüyor." dedi Victoria, şüpheli bakışlarla.
"Ya da iyi gizlenememiş."
Orada her ne varsa merdivenle gizlenmeye çalışılmıştı. Bunu arkalarında bırakmayacakları için Pars'ın evinde buldukları baltayla tahta merdivenleri kırmaya başladılar. Birkaç dakika sonra Blake, tüm basamakları tamamen parçaladı ve Victoria'yla birlikte alanı temizlediler. Gerçekten beklediklerine değecek bir şey var gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETENEK OKULU (1 & 2)
FantasySıradan bir yetenek okulu gibi görünen McGregor, aslında öğrencilerin hayatta kalma mücadelesi verdiği bir yetenek okuludur. Karanlık güçlerin karşısında Yetenek-10 sınıfı vardır. İlk 60 bölümlük kısım 1. kitap, ikinci 60 bölümlük kısım 2. kitap Do...