56. "Ölümcül Plan"

343 33 1
                                    

2. KİTAP 56. BÖLÜM

Işık hüzmesinin ortadan kaybolmasıyla birlikte binadaki Yetenek-10 üyeleri ve dostları, derhal Victoria ve cansız Blake'in yanına doğru yola çıkmışlardı. Yanlarına vardıklarında Victoria'yı yerde ve onun dizlerinin üstünde de Blake'i gördüler. Bu, sınıfın şimdiye dek yaşadığı en kötü andı.

Gençler gözyaşlarını tutamıyordu. Max ise bu korkunç duruma rağmen Blake'in cansız bedenini daha fazla dışarda tutmak istemiyordu. Gömülmesi gerekiyordu. Victoria'nın yanına geçti ve Blake'i almaya koyuldu.

"Onu McGregor mezarlığına götürmeliyiz. Daha fazla dışarda kalmak istemezdi."

Bir an için bırakmak istemedi Victoria. Ancak doğrusunun bu olduğunu biliyordu. Max'in onu almasına izin verdi. Blake'in ölü bedenini kucakladı ve tek başına mezarlığa kadar taşıdı Max. Mezarlıkta onları bekleyen birileri vardı. Biri, Decales'tı. Blake'in mezarını hazırlamıştı. Diğeri ise uzun süredir ortalıkta olmayan, McGregor'u terk eden Carl'dı.

"Böyle bir ölümü hak etmemişti." dedi McGregor. "Ne Blake, ne Dante, ne de diğerleri. Sanırım artık bu işi tamamen bırakmalıyım. Çünkü kimi buna bulaştırsam, sonu korkunç bitiyor."

Victoria, Blake'in cansız bedenine son bir kez sarıldı ve öptü. Ardından Max, Aiden ve Jason, onu mezarına koydular. İstemsizce üstüne toprak atıyorlardı. Bu, hiçbirinin beklediği son değildi. Mezarı tamamen kapattıklarında Decales, tırnaklarından çıkan alevlerle mezarın başındaki taşa Blake'in adını ve doğum-ölüm yıllarını yazdı.

Blake Sanders

1998-2018

Bu üzücü ve yıkıcı anın ardından gençler, diğer mezarlara da baktılar. Henüz McGregor'a geleli sadece birkaç gün olan Dante, Karadul'un katliamında kurban gidenlerden biri olmuştu. Max, dizlerinin üstünden kalktı ve ayağa doğruldu. Hem öfkeli hem de üzgün olan Victoria'ya döndü.

"Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Karşıma çıkan herkesi yok etmeyi."

O gün sadece Yetenek-10 sınıfı için değil, tüm okul için korkunç bir gün olmuştu. Saatler içinde tam 16 ölüm. Terör saldırısından farksızdı. Jason, Blake'in ve diğer öğrencilerin ailelerine haber vermeleri gerektiğini düşünüyordu. Ortak salonda bunu sınıfa da söylemişti.

"Bu, Blake'in üvey babasının umursayacağı bir şey değil." dedi Victoria. "Onun için sadece annesi ve ben vardık."

"Öyleyse annesine söylemeliyiz. Bilmesi gerekiyor."

"Bununla uğraşmayacağım, Jason. Senin fikrin, sen uğraş."

Morali inanılmaz kötüydü Victoria'nın. Tıpkı diğerleri gibi. Ama yapmak istediği bir şey olduğu her halinden belliydi. Jamie, onun yanına yaklaştı ve elini omzuna koydu. Bunu fark etmişti. Sormadan edemedi.

"Bir planın var, değil mi?"

"Evet, bir planım var. Ve oldukça ölümcül."

"Bizim için mi? Karadul için mi?"

"Artık kaybetmek yok, Jamie. Ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, Karadul'u yok edeceğiz."

"Elsa'yı aldılar." dedi Benjamin. "Ya da bilmiyorum, kaçmış da olabilir. Sizce ona güvenmek doğru muydu?"

YETENEK OKULU (1 & 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin