26. "Dünyaya Haber Vermek"

396 42 0
                                    

2. KİTAP 26. BÖLÜM

Tüm ışıklar tekrar geri geldi. Ancak gerilimi hala tavan seviyedeydi. Gençler, anlamsızca birbirlerine bakıyorlardı. Hiçbiri, neler olduğunu anlayamamıştı.

"O neydi şimdi? Ne dedi?" diye sordu Jason.

"Bizim dilimizde konuşmadığından eminim." dedi Blake. Kısa bir süre için düşünmeye koyulan Max, sonunda bir cevap verebildi.

"Hangi dil olduğunu söyleyemem. Ama bulabilirim. Dediği kelimeyi anladım, çocuklar. Sadece dilini bulmamız yeterli!"

"Tanıdığımız bir dil olmadığından eminim. Ama çok yabancı gelmediğini de söylemeliyim." diyerek araya girdi McGregor. Ardından Max'e başıyla işaret etti. Birlikte kattan ayrıldılar. Gençler yeniden baş başaydılar.

Bir müddet kimse konuşmadı. Herkesin düşündüğü, aklının alamadığı şeyler vardı. Ancak bir konu üzerinde kesinlikle zaman kaybedilmemesi gerekiyordu.

"Pars konusunda ne yapacağız?" diye sordu Jason. Ancak net bir cevap yoktu kimsenin kafasında. Blake bir şeyler söylemek istedi.

"Kimseye zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Anladınız mı, çocuklar? Kimse takımdan ayrılmayacak. Nereye gideceksek, birlikte gideceğiz."

"Bu kadar sabredebileceğimi sanmıyorum." dedi Aiden, Blake'e göz kırparak.

"Hepimizin önünde yapmıştınız, Aiden. Senin için önemli bir şey olmasa gerek."

"Peki ya diğer sınıflar ne olacak? Onları geri çağıracak mıyız?" diye sordu Vanessa.

"Pars serbestken bu hiç güvenli olmayacaktır." dedi Zach. Ancak Blake araya girdi.

"Hayır, Zach. Bunu benden beklemiyor olabilirsiniz ama söylemeliyim. Bütün zorlukları bizim üstümüze yıkıp, hayatlarını kurtarmamızı bekleyen insan için savaşmayacağım. Siz de öyle! Onları direkt olarak bu şeyin içine sürükleyelim demiyorum. Demek istediğim, onlara hayatlarını kendilerinden başkasının kurtaramayacağını öğretmeliyiz."

"Öyleyse bence artık onları geri çağırmalıyız." diye ekledi Victoria.

Gençler derhal McGregor'un ofisine indiler. Max hala araştırıyordu. McGregor ise kitaplarını karıştırıyordu ki, gençler içeri girdikleri an tüm dikkatini onlara verdi.

"McGregor, konuşmak istediğimiz bir konu var." dedi Blake.

"Tereddüt etmiş gibi görünüyorsun, Sanders. Konu nedir?"

"Giden herkesi geri çağırmak istiyoruz." diye daldı Victoria konuya.

"Ne?" diye sordu McGregor, alay edercesine gülerek. "Geri geleceklerini mi sanıyorsunuz? Hayaletler gitmeden gelmezler."

"Öyleyse yalan söyleriz. Hayaletlerin gittiğini, artık dönebileceklerini söyleriz. Dönene kadar hiçbiri yalan olduğunu anlayamayacak." diye önerdi Jason.

"Pekala. Bakın çocuklar, tüm bunlarla uğraşmaktan yorulduysanız burda kalmak zorunda değilsiniz. İsterseniz geri dönebilirsiniz."

"Bizi yanlış anladınız." dedi Jessie. "Kast ettiğimiz, hayatlarını her zaman Yetenek-10 sınıfının kurtaramayacağı. Biz istedik ki, onlara bununla savaşmayı öğretelim."

"Öğretelim derken? Kendi başlarının çaresine bakacak hale getirmekten mi bahsediyorsun yani?"

"Aynen öyle. McGregor Yetenek Okulu için devrim olabilecek bir şey bu. Bu yıl bu okuldan mezun olan herkes, olağanüstü şeylerle savaşmayı öğrenmiş birer savaşçı olacak!"

YETENEK OKULU (1 & 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin