Arda çatık kaşları,koyulaşmış derin gözleri ve kasılmış çenesiyle bana döndü ve bir adım bana doğru geldi "Ne?" diye sordu sinirli sesiyle parmaklarımla oynayarak."Bilmiyorum" sadece öyle dedi" dedim ve gözlerine baktım.Gözleri çok karanlık ve ürkütücü gözüküyordu bu haliyle.Sinirle ellerini saçlarına geçirdi ve "Sana karşı bir hissi varsa onun ağzından yağlı kazıp sokup götünden çıkartırım" dediğinde gülümsemek istedim ama çok sinirli duruyordu."Sanmıyorum" dediğimde alayla güldü.Aslında öyle olduğunu düşünüyordum ama ortamı yumuşatmaya çalıştığım için tabiki bunu Arda'ya söylemedim.Konuyu dağıtmak için "Yemeklerimiz soğuycak" dedim ve yemeklere doğru ilerledim.Masaya oturduğumda derin bir nefes aldı ve karşıma oturdu.Aklıma tabakları çıkartmadığımız gelince kalktım ve tabakların olabileceğini düşündüğüm dolabı açtım.Burda olmadığını görünce dudağımk büzdüm ve dolabı kapattım."Yanındaki dolapta" dediğinde yandaki dolabı açtım ve 2 tabak çıkarttım.Dolabı kapatıp bir tabağı Arda'nın önüne bir tabağıda kendi önüme koyup yerime geri oturdum.Arda önüme lahmacunu koyduğumda dudaklarımı yaladım."Lan bana şöyle baksan yemin ederim şu an evli olurduk" dediğinde güldüm ve "Senden koca olur mu be" dediğimde güldü "Daha yakışıklı kocayı nerden bulucaksın lan.Hem genlerim sayesinde çocuklarında güzel olur" dedi.Aklına gelen şeyle kaşları çatıldığında elimi masada duran eline koydum ve kafasını dağıtmak için "Senden çok eğlenceli bir baba olurdu" dediğimde gözlerini gözlerime çevirdi ve 'ciddi misin?' der gibi baktı.Çok tatlı bakıyordu."Ama senden koca mı?Asla.Balayına lahmacun yemeye götürüp 'kızım ne yapıcaz tatile gidip' diyceğine nedense eminim" dediğimde güldü ve "Bence deplasman daha romantik lahmacuncu olmazda" dediğinde güldüm ve "Ayı" dedim.Elimi elinden çekip plastik küçük bir kapta duran yeşilliklerden aldım.Soğan koymadım çünkü olmaz yani şimdi ne gerek var?Limonuda sıktıktan sonra lahmacunumu sardım.Arda'ya baktığımda bir tek limon sıkmıştı."Bu ne be?" diye cırladığımda "Ne ne lan?" diye sordu."Öyle lahmacun mu yenir?" dediğimde kaşlarını çattı ve "Ne varmış lahmacunumda?" dedi."Zevksiz sadece limon mu sıktın?" dediğimde güldü ve "Asıl zevksiz sensin kızım.Lahmacun mu yiyorsun salata mı belli değil" dediğinde gözlerimi devirdim."Bu işi hiç bilmiyorsun" dedim ve sarmaya çalıştığı lahmacununu açtım."Lan ne yapıyorsun?" demesine aldırmadan kendime yaptığım gibi içine yeşillik ve domates koydum ve lahmacunu sarıp Arda'ya uzattım."Lahmacun böyle yenir zevksiz" dediğimde gözlerini devirdi ve lahmacunu elimden aldı.Lahmacunundan bir ısırık aldığında cevabını bekler gibi ona baktım.Bunu fark edince durdu ve "Ne var?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim.Yontulmamış odun yemin ederim ya."Beğendin mi?" dediğimde kaşlarını kaldırıp "Yani idare eder" dediğinde güldüm.Beğenmişti.Sadece hıyar olmak zorunda olduğu için söylemiyordu.
Yemekler bittikten sonra tabakları bulaşık makinasına yerleştirirken aklıma gelen şeyle ona döndüm,boğazımı temizledim ve "Üzgün müsün?" diye sorduğumda şaşkınca bana baktı.Anlamadığını anlayınca yutkundum gözlerimi ondan kaçırdım."Bebek" dedim ve devam ettim "Gerçek olmadığı için?" dedim ve gözlerimi ona çevirdim.Düşünceli gözüküyordu."Bilmiyorum" dedi ve ekledi "Ama bebek için seviniyorum çünkü tek bildiğim baba olmaya hazır olmadığım.Ayrıca bir gün baba olucaksam bile bebeğin annesinin Ela olmasını istemem.Ne diycem çocuğa annen bir orospuydu bende onun peşinden koşuyordum sonra annenden vazgeçtim ama annen hamile kaldığı için evlenmek zorunda kaldık mı?" dediğinde güldüm ve "Böyle diyince pek hoş durmuyor" dedim."Lan sen beni baba olarak hayal edebiliyor musun?Bir aylık çocuğa rakı masası kurarım" dediğinde güldüm ve "Yaparsın" diye fısıldadım.Bulaşık makinasının kapağını kapttığımda gözlerimi kısarak Arda'ya döndüm "Kaldır götünüde şu çöpleri at" dediğimde sırttı ve "Siktir lan.Şimdi yapıcak olsamda yapmıycam" dediğinde sabırla derin bir nefes aldım."Yemin ederim senden adam olmaz" diye söylenerek çöpleri aldım ve çöpe doğru ilerledim "Adam olsa Arda Demir olmaz" dediğinde güldüm.
Çöpleri atıp kapağı kapattığımda belimde hissettiğim ellerle arkamı döndüm ve kollarımı boynuna doladım.Parmak ucuna kalkıp dudaklarına bir öpücük kondurdum ve kafamı boynuyla omuzu arasındaki yere gömdüm.Kokusunu içime çektim.Kokusunu özlemiştim.Kokusu resmen beni içine çeken bir kara delik gibiydi.Bağımlısıydım resmen.Ne ağır ne de hafif bir kokusu vardı ama insan bir kere bu kokuyu aldığında hep bu kokuyu duymak istiyordu.Hayatının her anında.
Geri çekilip "Eve gitsem iyi olur geç oldu" dediğimde kafasını salladı "Tamam bırakayım" dedi.Birlikte arabaya doğru ilerledik."Kapımı açsana" dediğimde güldü ve "Siktir lan aç bin hadi" dediğinde gözlerimi devirdim ve kapıyı açıp bindim.O da bindiğinde "Neden hep ökü olmak zorundasın?" diye sorduğumda güldü ama cevap vermedi.
Sokağa girdiğimizde durdu gözlerimi ona çevirdiğimde kahverengi gözleri bendeydi.Gülümsedim sonra gözlerimi ondan kaçırdım ve saçlarımı kulağımın arkasına atıp "Hiç söylemeyecek misin?" dediğimde derin bir nefes aldı "Bunu mu tartışıcaz İrem?" dedi ve önüne baktı."Bilmek istiyorum" dediğimde sabırla bir nefes aldı ve "Demeyeceğim" dediğinde kapıyı açtım tam inicekken kolumdan tuttu ve beni kendine yaklaştırdı ve dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu."Demeyeceğim çünkü dersem seni kaybederim" dedi."Kaybetme-" dediğim sırada sözümü kesti ve "Zorlama işte İrem.Neden kelimelerime bu kadar takılıyorsun?" dediğinde yüzüm düştü."Duymadan nasıl emin olabilirim ki?" dedim ve cevabını beklemeden arabadan indim.Apartmanın içine girdiğimde gelen araba sesiyle gözlerimi devirdim.Hiçbir zaman söylemeyecekti.Kelimelere takıldığımı söylüyordu ama duymadan nasıl emin olabilirdim ki?Biliyordum söylerse beni kaybediceğini düşünüyordu çünkü daha önce bunu yaşamıştı ama ben Ela değildim ki?
"İrem" duyduğum sesle yerimden sıçradım ve arkama döndüm."Ne işin var burda?İyice alışkanlık haline getirdin" dediğimde güldü ve bana yaklaştı."Sadece uyarmaya geldim" dediğinde yutkundum ve "Ne için?" dedim.Bir adım daha yaklaştı ve saçlarımı kulağımın arkasına attı.Hemen bir adım gerilediğimde eli havada kaldı.Bozuntuya vermeden gülümsedi ve "Mutluluğunuz uzun sürmeyecek İrem.Kendini hazırlaman gerek" dediğinde kaşlarımı çattım ve üstüne doğru gittim "Rahat bırak bizi Ata.Git Ela'ya yıllardır onun için her şeyi yaptın.Al şimdi senin olsun işte!" diye sesimi yükselttiğimde rahat bir şekilde güldü bu sinirimi bozumuştu."Ben sadece sonrasında üzülme diye kendini hazırlamanı söylüyorum.Ben veya Ela yapmazsak bile Arda bu işi mahvedicek zaten İrem" dediğinde gözlerimi devirdim ve asansörün tuşuna basıp "Bir bok bildiğin yok" dediğimde güldü ve "Seni sevmiyor" dedi kaşlarımı çatıp tam ağzımı açıcakken seviyor diyemiyceğim için susmayı tercih ettim ve "Git burdan Ata" dedim güldü ve "Sende biliyorsun" dediğinde "Git!" diye sesimi yükselttim."İyi geceler" diyip gülümsedi ve apartmandan çıktı.Gelen asansöre binip aynada kendime baktım.Sinirle derin nefesler alıyordum.Ellerimi saçlarıma geçirdim ve gözlerimi yumdum sakinleşmeye çalıştım.
Eve geldiğimde annemi öpüp odama gittim.Arda'nın aldığı kulaklığa gülümsedim.Bir insan neden kulaklığa gülümserdi ki?Kulağıma taktım ve Oyunbozan şarkısını açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNBOZAN #Wattys2021 (Tamamlandı)
Romance"Ben istediğin beyaz atlı prens olamam ama arabası olan bir ayı olabilirim" -- İrem en yakın arkadaşlarından birinin ona ve çocukluk arkadaşı Bahar'a attığı iftira yüzünden zorluklarla girdiği okulundan atılır ve okulunu değiştirmek zorunda kalır.Ye...