Akın'ın ağzından:
Görevli adamın yol göstermesiyle odaya girdim.Arkamdan gelen kitlenme sesiyle arkama döndüm.Benimle birlikte içerde elinde büyük bir silah ve kurşun geçirmez yeleği olan ciddi bakışlı bir polis vardı.Ona bakmayı kesip sandalyeye yöneldim.Bir süre sandalyeye baktıktan sonra sertçe yutkundum ve oturdum.Küçük bir odaydı ve oturduğum yerde küçük bir masa karşımda odayı diğer odadan ayıran kalın kurşun geçirmez olduğunu düşündüğüm bir cam vardı.Masanın üzerinde eski bir telefon duruyordu.
Bir süre sonra camın diğer tarafından esmer bir ten,koyu kahve dağınık saçlar ve saçları gibi koyu kahve gözler girdi görüş açıma.İçimde bir sızı oluşmuştu.Nefret miydi yoksa özlem miydi anlaymamıştım.Yanındaki gardiyan ellerindeki kelepçeleri açtıktan sonra karşıma geçip oturduğunda bir süre yüzümü incledikten sonra telefona uzandı ve benimde telefonu elime almamı bekledi.Aslında bunu yapmayı istemiyordum.Siktirip gitmek istiyordum burdan.Yüzünü bile görmek istemiyordum.Bir sinirle telefonu açtığımda sessiz kaldı ve sonra alt dudağını ısırıp "Sakal yakışmı-" diycekti ki sözünü "Kes sesini" diyerek kestim.Yutkundu ve bakışlarını aşağı indirdi."Neden?" dedim.Sesim beklediğimden güçsüz çıkmıştı.Bakışlarını tekrardan bana çevirdiğinde gözlerinin dolduğunu gördüm cevap vermediğinde devam ettim."Hepimizi siktin!Hayatımızı siktin!" dedim sesimi yükselterek ağzından çıkan hıçkırığı umursamadan devam ettim."Ulan biz hepimiz seni sevdik,aileden biri gibi gördük!" dediğimde "Ben görmedim mi?" diye yükseltti sesini.Dudaklarımı yalayıp histerik bir şekilde güldüm ve "Senin aile görüşünü sikeyim ben!" dedim ve devam ettim "Biri en yakın arkadaşındı lan!Çocukluk arkadaşın!Diğeri onun sevgilisi" düşününce yüzümü buruşturdum "Nasıl yaparsın?" dedim ses tonum alçak çıkmıştı bunu derken."Ben istedim mi?" diye bağırdı göz yaşlarının arasından benim ise tek yaptığım ona iğrenir bakışlar atmaktı."Ben çabaladım sevmemek için ama olmadı tamam mı?Çabaladıkça daha çok aşık oldum..." dedi bakışlarını yere indirerek.Bunu söyleyebiliyor olması bile midemi bulandırmıştı.Yüzümü iyice buruşturdum ve sertçe yutkunup "İğrençsin" dedim.Resmen burnumdan soluyordum.Başını iki yana salladı ve gülümsedi."Yapmak istemedim,hep sustum.Onun ona bakışını,onu sevmesini izledim.Çaktırmamak için neler yaptım.Kendi ellerimle onları barışmaya ittim!Bazen İrem'in aşağı inmesini beklerken ona söyleyesim geliyordu ama o beni umursamıyordu.Hep ters ve kısa cevaplar veriyordu.Yüzüme bile bakmıyordu!" dedi sinirle."Hep sustum içime atmaya çalıştım ama Emre o gün bana Arda'nın evlenme teklifi ediceğini ağzından kaçırdı" dedi ve alayla gülüp devam etti "Neymiş şimdi edicekmiş ama daha zamanları varmış.Üniversiteyi bitirdiklerinde evlenirlermiş.Ne kadar güzelmiş falan!" anlattıkça siniri artıyordu,iğrenir bakışlarla ona bakmaya devam ettim."Evlenmelerini kaldıramazdım anlasana!" dedi ve sesini alçaltıp "Hem sarhoştum mantıklı düşünemedim.Aklıma ilk geleni yaptım" dediğinde "Sen ruh hastasısın" dedim ve sinirle elimi masaya vurdum.Arkadaki polis uyarıcı bir ses çıkarttığında derin bir nefes alıp devam ettim."Aşkmış!" dedim alayla "Sen Arda'yı öldürdün lan!" dediğimde ağlaması iyice arttı "İstemedim..." dedi sessizce.Histerik bir şekilde gülüp "Doğru ya!İremi öldürmeye çalışıyordun.İyi haberi almışsındır.Ardasız dayanamadı,yapamadı" dedim sesim yine alçalmıştı sonlara doğru.Bunları söylemek,öldüklerinden bahsetmek benim için o kadar zordu ki.Gözümden istemsizce bir yaşın yanağıma doğru süzüldüğünü hissedince hemen elimin tersliye sildim ve dahasının gelmemesi için gözlerimi kırpıştırdım.
Bir süre yere baktıktan sonra "Ben seni sevmiştim..." dedim kendimin bile beklemediği bir şekilde ve derin bir nefes alıp devam ettim "Söylediklerinde inanmak istemedim.Ne Arda'nın gitmiş olabilmesine ne de senin yapma olasılığına" dedim ve gözlerim ona çevirdim gözleri yerdeydi ama gözlerinden süzülen yaşları görebiliyordum."Özür dilerim.Böyle olsun istemedim" diye fısıldadığında güldüm ve "Tam olarak böyle olsun istedin" dedim sonra sinirli bakışlarımı ona çevirdim ve "Ya da İrem'i öldürüp Ardayla birlikte olmayıda istemiş olabilirsin" dediğimde o da sinirli bir şekilde bana baktı ve sertçe yutkundu.Sinirden dişlerini birbirine bastırıyordu ve çene hatları ortaya çıkıyordu."Biliyorsun değil mi?Öyle bir şey olsaydı Arda seni hayatta yaşatmazdı" dedim gülerek.Daha doğrusu gülmeye çalışarak.Çene kasları iyice belirginleştiğinde sırttım ve "O hep İrem'i sevdi" dediğimde "Yeter" demekle yetindi."Sen katilsin Bahar" dedim ve devam ettim."İrem'e bir kurşun sıkamadın -o da istemediğinden değil- ama onunda katili sensin.Sen hepimizin katilisin Bahar.Bazılarımızı öldürmedin ama içimizdeki bir şeyleri öldürdün"ve ekledim "Sen nefret bile edilmeyecek kadar iğrenç bir insansın" dedim ve bir hışımla telefonu yerine koyup bir kere bile ona bakmadan oturduğum yerden kalktım.
Kilitli kapı içerdeki polisin işartiyle açıldığında sinirli ve hızlı adımlarla geldiğim yolu ilerlemeye başladım.Kesinlikle hava almam gerekiyordu.İçten içe ne Arda'nın ne de İrem'in gittiğine inanamıyordum.Bir gün ikisi el ele çıkıp her şeyin bir şaka olduğunu söyleyeceklerini Emre'nin her zamanki gibi Arda'ya sülük gibi yapışacağını ve Arda'nın onu her zamanki gibi döveceğini düşünürdüm.Ama bunun artık sadece kendimi kandırmak olduğunuda biliyordum.Kardeşin dediğin insanı kendi ellerinle toprağa vermenin ne demek olduğunu öğrenmiştim ve dünya üzerinde en öğrenmemek ve yaşamak istemediğim his olduğuna karar verdiğimde bir kardeşimi daha kaybetmiştim.İrem'e kızamıyordum çünkü dayanmaya ve tutunmaya çalıştığını biliyordum.Sadece,yapamamıştı işte...
Onlar gittiğinden beri Emre tek bir espiri bile yapmamıştı.Hep gülen suratı artık ayda yılda bir gülüyordu.İçindeki neşesi ölmüştü sanki onunda Arda ve İremle birlikte.Giray ise dağılmıştı.Onu en son ne zaman tamamen ayık gördüğümü hatırlayamıyordum.Kendini alkole vermişti unutmak için.Hatırlamanın artık ona acı verdiğini söylüyordu.Damla ise bir yandan ağlayarak Giray'ı toplamaya çalışıyordu ama ne kadar bizimle yeni yeni tanışıyor olsada o da Giray kadar dağılmıştı.Ben...Ben ne yapacağımı bilememiş öylece yaşamaya çalışmıştım.Bahar bütün neşemizi,yaşama isteğimizi almıştı elimizden.Bahar'ı hep aileden biri olarak görmüştük.Hatta ben ailedende öte görmüş bir his beslemiştim ona karşı.Oysa o sonumuzu getirmişti.Hayat amacı hayatımızı mahvetmek olan Ata bile kenara çekildiğinde en yakınımız çıkıp bitirmişti her şeyi.Büyüyü kaldırmış,Oyunu bozmuştu...
Selaam!!
Özel bölüm istediğinizi gördüm yorumda ve bende Oyunbozan'ı oldukça özlediğim için dedim ki neden olmasın?Akın ve Bahar'ın yüzleşmesini yazmak istedim umarım beğenmişsinizdir sizleri seviyorum kendinize iyi bakıınn❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUNBOZAN #Wattys2021 (Tamamlandı)
Romance"Ben istediğin beyaz atlı prens olamam ama arabası olan bir ayı olabilirim" -- İrem en yakın arkadaşlarından birinin ona ve çocukluk arkadaşı Bahar'a attığı iftira yüzünden zorluklarla girdiği okulundan atılır ve okulunu değiştirmek zorunda kalır.Ye...