~Özel Bölüm 2~

401 18 17
                                    

Arda'nın ağzından İrem'le tanıştıkları ilk gün:

Arabamı park ettikten sonra hızlı adımlarla sahile doğru yürüdüm.Ayağıma giren kumlarla "Hay sikeyim!" diye söylendim.Acelem olduğu için onları çıkarmakla uğraşamazdım.Akın'ın hala arayıp aramadığını kontrol etmek için cebimden telefonu çıkarttım.Hala aramadığını görünce sinirle derin bir nefes aldım.İskeleye çıktığımda telefonu cebime koyacaktım ki takıldığım şeyle yere kapaklandım.Aslında yerden yumuşak bir yere kapaklanmıştım.Gözlerimi araladığımda karşılaştığım mavi gözleri görmemle kolumda bir acı hissettim.Acıyla yüzümü buruşturup "Kızım manyak mısın?" diye bağırdım.Gözlerini bana çevirdiğinde gözlerinin bu ışıkta bile ne kadar güzel parladığını gördüm.Yüzünü biraz daha incelediğimde gördüğüm benzerlikle sertçe yutkundum.İmkansızdı.Böyle bir şey olamazdı.Geri dönmüş olamazdı."İmkansız" diye fısıldadım bilinçsiz bir şekilde.

"B-ben özür dilerim ani şeyle oldu" diye kekelediğinde sırtmamak için kendimi zor tuttum.Sonra gözlerini üzerimde gezdirdi ve gözlerini şaşkınlıkla aralayıp beni omuzlarımdan ittirdi.Üzerinden çekilmemle ayağa kalktığında bende ayağa kalktım.Üzerimi silkelerken "Hem resmen üzerime atladın" diye cırladığında ona 'ciddi misin?' der gibi baktım."Ne atlayacağım üzerine?Görmedim.Acelem vardı" diye kendimi açıklama gereği duydum ona karşı.Işığın vurduğu kadarıyla beyaz ten rengi vardı ve sarı saçları.Ses tonundanda netçe anladığım kadarıyla o aradığım kişi değildi.Aslında gözlerindeki o parlaklık Ela olmadığını yeterince söylüyordu.Gözleri bir deniz kadar maviydi ayrıca umut doluydu.Nerdeyse aynı yüz yapısına sahipti ama o değildi.Belki de ona açıklama yapma gereği duymamın nedeni ona benzemesidir.

Eliyle iskelenin sonunu işaret etti ve "İskeledeyiz sonu deniz nereye acelen olabil-" dedi ama cümlesini bitirmedi.Kaşları çatıldı ve gözlerini bir yere odakladı.Gözlerini takip ederek baktığı yere çevirdim gözlerimi.Kanayan kolumu gördüğümde "Kolun kanıyor.İyi misin?Özür dilerim" diye sıraladı kelimeleri.Gözlerimi ona çevirdim.Gözlerindeki endişeyle dudaklarım istemsizce yukarı kıvrıldı.Sonra yüzümü eski haline getirip "İyiyim" diye cevapladım sonra gözlerimi oturduğu yerde gezdirdim.İçkilerden ve tek olmasından anladığım kadarıyla buraya kafa dağıtmaya falan gelmiş olmalıydı.Cümleme devam edip "Hem madem efkarlanacaksın insan gider iskelenin ucuna oturur.Niye başına otursun ki?" diye sordum.Güldüğünde gözlerimi dudaklarına kaydırdım.Bir sarı kafaya göre güzel gülüyordu.Hatta bir sarı kafaya göre gayet güzeldi."Çünkü karanlık" diye yanıtladı gözlerini bana çevirerek.Gözlerinde garip bir şey vardı.Renkli göz sevmeme rağmen benim bile hoşuma giden bir şey.Dediği şeyi "Tamam" diyerek cevapladım ve yanında daha fazla oyalanmayıp arkamı döndüm ve iskelenin sonuna,yoluma yürümeye devam ettim.

İskelenin başına geldiğimde çalan telefonumu cebimden çıkarttım.Kimin aradığına bakmadan "Ne?" diye açtım telefonu "Abi hala iz yok" diyen Akın'la birlikte gözlerimi sinirle yumdum."Sikik piç yine yer yarıldı içine girdi" diye söylendiğimde "Aynen" diye yanıtladı.İstemim dışı arkamı döndüğümde az önceki sarı kafanın iskeleden gittiğini elinde ayakkabılarıyla çıplak ayakla kumlardan yürüdüğünü gördüm.Kulağımda Akın'ın sesi vardı ama dediklerini pek duymamıştım."Arda?" dediğinde tekrardan denize doğru döndüm.Ela'ya benzerliği dikkatimi dağıtmıştı."Duymadım sesin gitti bir daha söyle" dedim Akın'a.Az önce söylediği şeyleri tekrarladıktan sonra "Tamam.Aramaya devam edelim.O bize bela olmadan biz onu bulup işini bitirelim" dediğimde "Tamamdır" diye onayladı dediğimi.Telefonu kapatıp tekrardan arkama döndüm ve gözlerimi kumsalda gezdirdim.Etrafta kimsenin olmadığını görünce yutkunup iskelenin başına doğru ilerledim.

Anahtarla eve girdiğim anda omuzuma dolanan kollarla ve gelen tanıdık parfüm kokusuyla yüzümü buruşturdum."Ardaaşkım!" dediğinde omuzlarından ittirip kendimden uzaklaştırdım ve "Siktir git Emre" dedim.Tam tekrar yapışacaktı ki "Denersen sarılacak kolların olmaz" dediğimde havadaki kollarını göğüsünde birleştirdi ve şirin olduğunu düşündüğü bir şekilde sırttı.Bu hareketine gülüp içeri ilerledim ve kendimi salonun koltuklarına bıraktım.Yanıma oturmadan önce televizyon ünitesinin önündeki playstation kollarını aldı.Birini bana uzattığında gözlerimi kısıp "Birileri akşam oturamamak istiyor" dediğimde "Senin elinden olan her şeye razıyım Ardaaşkım" dedi.Bıkkınca elindeki playstation kollarından birini alıp "Gevşek pezevenk" diye söylendim.

OYUNBOZAN #Wattys2021 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin