Eldivenlerini çıkartan Kıvanç bayideki gazeteye uzandı ve incelemeye başladı. Duran kar tekrar yağmaya başlamıştı.
"Parasını ödeyin." dedi bayinin sahibi. Ayaküstü gazeteyi okuyup gidenlerden bıkmıştı. Kıvanç ters bir bakışla adamı susturmuş ve hemen kenardaki bankın üzerindeki karı siyah deri eldiveniyle temizleyip oturmuştu. Gazeteyi karıştırırken aradığı haberi bulduğunda dikkatle okumaya başladı.
"B.S.Ç(18) iki cinayet ve bir kaçırmadan aranan bu kız aşırı tehlikeli olduğu oldukça belli. Mahkemeden ustaca kaçtı. 20 yıl müebbetten kurtuldu. 16 yaşında uyuşturucu tedavisi almış, Çetin Holding'in asıl sahibi bu kız barlardan asla çıkmazdı. " devamı okumayı istemediği için gazeteyi katlayıp bankın kenarına fırlattı. Aptallar diye düşündü.
Beren'e yardım ediyordu. Çünkü ona hayrandı. Zekası ilgisini çekiyordu ve onu azıcık tanıdıktan sonra yardım etmek istemişti. Eli de oldukça ağırdı diye içinden düşündü ve çenesini ovuşturdu. Bu hakaret ona Beren'in attığı yumruğu getirmişti. Gitmelerini istemişti Beren ve o da tek kelime dahi etmeden gitmişti. Çünkü biliyordu. Beren, kelimelere tahammül edemiyordu. Bunu Yağmur da anlamış olmalı ki sessizce çekip gitmişti. Telefonu cebinde çalmaya başladığında açıp kulağına götürdü.
"Söyle Fuat abi." dedi güçlü bir sesle. Ama Fuat Kızıl'ı asla sevmezdi. Hakan Kaya'nın dediklerini ikiletmeden yapardı. Hatta bir keresinde Kıvanç, Fuat Kızıl yüzünden babasından bir yıl uzakta yaşadı.
"Sanat galerisine gelmelisin. Orada olacağım." deyip kapattı.
Kıvanç hızla cipine yürüdü ve kendini yola bıraktı. Gitmezse çok sevgili Fuat'ın başına bela açacağını biliyordu. Sileceklerini çalıştırmış ve kırmızı ışığın yeşile bürünmesini bekliyordu. Önündeki arabanın sürücüsüne küfürler ediyordu. Dayanamayarak sollaması yasak yerde aracı sollarken jipinin camını indirip ona bakan kadın sürücüye el hareketi çekip hızlandı. Galeriye geldiğinde ağır hareketlerle inip etrafa baktı. Kimse yok gibi görünüyordu. Sadece kösenin başındaki limuzini görmüştü. Yunan mitolojisini andıran beyaz sütunlar ve bir kaç melek heykeli vardı. Bahçesi beyaz karla kaplanmış, tabelanın köşesi buz tutmuştu..
'Sanat Galerisi'
İçeriye ıslık çalarak girdi. Kimsenin olmayacağını biliyordu. Beklerken resimlere bakmaya başladı. Elleri kumaş pantolonun cebindeydi ve bir resmin karşında durup incelemeye basladı. Ta ki, etrafını çevreleyen adamları görene kadar.
Sadece yaptığı tekrar tabloya dönüp incelemek oldu. Başı beladaydı. Yirmiye yakın adam silahlarını ona doğrultmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.S.Ç
ActionBataklığın başlangıç hikayesi. Zümrüt'ün doğuşunun ve yok oluşunun kanatları arasındaki savaşın portresi... "Ruhu bedeninde asılı kalan, harflerin yan yana gelerek kelimeyle beraber ayağa kalkmasını bilen, kelimelerin bütünleşip cümle ile dan...