Kar yağmaya devam ederken Beren'in çok sevdiği motoru alabilmişti en sonunda. Başına henüz bir şeyler gelmemişti. Motosikletin kaskını takmayı da asla sevmezdi. Gözlerini yoldan ayırmıyordu Batuhan. Sıkılmıştı tüm bu olanlardan. Hem de oldukça. Beren'in dediğini yapmayacaktı. Tolga Arslan'ı görmeye gidecekti. Onun arkası sağlamdı ve de bilgi toplama kaynağı olduğunu ismi gibi net bir şekilde biliyordu. Kar şiddetini artırırken gözlerini kısmış ve eldiven takmadığını pişman olmuştu.
Elleri donuyordu. Parmakları motorsikleti iyice kavrarken aklına düşünceler dolmaya başladı. Beren ile uyuşturucu tedavisi olduktan sonra Çetin Holding'e gidip Talha Taşkın ile aralarında geçen konuşmalar... Ona nasıl inanmışlardı. Aklı almıyordu. Mira öldükten sonra her şey de daha da bir ciddileşmişti Batuhan. Çünkü Mira'da ablasını görmüştü. Onun can sıkıcı ölümü. O zamanlar daha küçüktü ama aklından bir türlü gitmiyordu. Silah ile gözleri önünde ölmüştü ablası. Mira'nın ölümünü izlerken de aynı şeyler tekrar gözlerinde canlanmıştı.
Şimdi şu Tolga Arslan'ı görme vaktiydi. Ama işler yolunda pek gitmiyordu. Yol buzlanmış ve bu yüzden yavaş gitmeye mahkum kalmıştı ve bir de yan aynalarında baktığı üzere iki büyük jipin onu takip ettiğini anlaması o kadar kısa sürmüştü ki. Bu farkındalığı Beren' tabi ki borçluydu. Onun sayesinde birçok şey öğrenmişti. Beren'İn zeki olduğunu biliyordu. Fakat şansının sıfır olduğunu da. Gerçi Batuhan şansa inanmazdı. Batıl şeyleri bırakalı epey bir vakit olmuştu. Hızını artırırsa buzlu yolda kayacağını da biliyordu. Fakat bu güzel motoru da zarar gelmesini hiç istemiyordu. Ölmekten tabi ki Batuhan'ın çekincesi yoktu. Kaç kere ölümden dönmüştü. Kendi bile sayamıyordu artık. Sağa doğru dönerken siyah jiplerinde arkasından döndüğünü görünce bunu komik bulup gülümsemişti. Daha ne kadar tuhaf şey yaşabilirlerdi ki?
Arkasındaki adamları atlatmak zordu. Fakat şuanda kadar ara yollardan gitmesine rağmen ateş etmeye kalkışmamışlardı. Bu yüzden sadece yakalamaya odaklı olduklarını anlamıştı.
Onları atlatmak adına ve motorun avantajını kullanmak için anayola girdi. Kalabalık değidi. Fakat önü kapatmış arabaların arasından geçtiğinde jipler ışıklara takılı kalmıştı.
"Aptallar" diye düşündü. Hızını az da olsa hızlandırmalıydı. Öyle de yaptı. Kendini Tolga Arslan'ın mekanında bulana kadar sürdü ve arkasını kollamaya çalıştı.
Polis baskınına uğradıkları yere gelip motorunu barın arkasına çekti. Bu bardan hep nefret etmiştir. Yağmur denen kızında bu barı seçmesini bir türlü anlayamamıştır. Yani diğer barlar daha iyidir. Ama tabi ki de şehrin az da olsa dışında olması onu daha güvenilir yapıyordu. Motoru park edip, Beren'den çaktırmadan aldığı motorun anahtarını çıkarıp montunun cebine koydu ve motordan indi.
"Kaç model bu?" dediği tanıdık ses onunla konuşurken. Kafasını kaldırıp onun siyah saçlarına ve gözlerine baktı. Dudakları oldukça iriydi. Ama çok güzel görünüyordu.
"80 sanırım." Dedi Batuhan ellerini cebine sokarken. Ceren silahını kaldırıp ona doğrulttu. Batuhan kaşlarını çatarak baktı ve omuz silkip yürümek için adım attı. Ceren bu sefer silahın horozunu çekerken Batuhan:
"Ne bekliyorsun?" dedi ve Ceren'in esmerimsi teninde gözlerini gezdirdi. Beren ile oldukça benziyorlardı. Hal ve hareketleri aynı gibiydi. Ama Beren'in gözlerinde öfkenin dinç hali yatarken Ceren öfkesini yenen birini gibiydi.
"Takip ediliyordum." Dedi. Sonra yutkundu. "Neden herkes Beren'e yardım etmeye çalışıyor ki. Ölüyordum." Yutkundu.
"Çünkü sen ruhunu öldürdün." Dedi geçmişe gitmişti aklı ama devam etmeyi sürdürdü. "Onun hala bir ruhu var." Dedi.
Ceren histerik bir kahkaha atarken cevabını verdi: "Ona neden yardım ediyorum, biliyor musun? Ruhumu kazanmak için. Ama kimse benim ruhumu önemsemiyor." Dedi ve durdu.
"Ne yapma mı istiyorsun ki?" dedi Batuhan. "Artık seni sevemem." Diye ekledi. "Yaptıklarından sonra."
Sevmiyordu da. Bitmişti onun için.
"Hayır."dedi çocuksu çıkan sesiyle. "Sadece yardım etmek istiyorum. Ama arkamda güvenebileceğim kimse kalmadı." Dedi. Batuhan kafasını sallayıp sarı saçlarından elini geçirdi. Ceren silahını indirirken konuşmaya başladı:
"Beren için köpeğini buldum. Ardından motorunu bulmak için şirkete gitmiştim. Birilerinin beni izlediğini görünce araba çaldım." Deyip arkasında ki Bmw'yi gösterdi. Batuhan onun gösterdiği yere bakınca içindeki siyah köpeği gördü ve:"Bmw çalarken aklında ne vardı?" dedi.
"Sadece çok hızlı gerçekleşti. Zaten yaptığım en şey; çalmak, bilirsin." Dedi. Batuhan kafasını sallayıp:
"Beren şuan yalnız. Herkesin çekip gitmesini istedi. Benim bile." Dedi.
"Kötü olmuş, ha ?" dedi Ceren saçlarına düşen karın temizleyerek. Batuhan yürümeye başladı ve barın içine girdi. Ceren de hiç duraklamadan onun arkasından hareket etti.
Beren onlara çok şey kazandırmıştı. Ama onlar Beren'e ne kazandırdı?
Kesinlikle alkışlanmalıyım :P Şakaydı. Gün içerisinde üçünü bölümüm :) Neyse beğendiniz mi? Herkes yakalanmıyormuş :)
ekin696, BURUAVCILR53, moreczaci, katycat10, Yagmurkucuk, elifkaya175. Bu okuyuculara çok çok ve çok teşekkürler. Bugünkü bölümler onlara :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B.S.Ç
ActionBataklığın başlangıç hikayesi. Zümrüt'ün doğuşunun ve yok oluşunun kanatları arasındaki savaşın portresi... "Ruhu bedeninde asılı kalan, harflerin yan yana gelerek kelimeyle beraber ayağa kalkmasını bilen, kelimelerin bütünleşip cümle ile dan...