"Basketbol maçına son üç hafta! Artık antrenmana başlamalıyız!"
Taha, öğle arasından önceki felsefe dersinde son yirmi dakika kendilerini serbest bırakan hocadan izin isteyerek sınıfın ortasında bağırırken, ellerini çırptı ve hararetle konuşmaya devam etti.
"Artık yeni bir takım arkadaşımız da var: Özgen!" Taha, şatafatlı bir hareketle Çağın'ın yanına sandalye çekmiş, baş başa vererek konuşan Özgen'i gösterdi. "Bu yüzden takım uyumu için daha çok çalışmalıyız, dinliyor musunuz beni?"
Özgen'in ismi geçmesi ile sınıftaki erkekler bir an kararsız kalsa da, sonunda derin bir nefes alıp başlarını salladılar ve Özgen'e tedbirli bir bakış atarken aralarında biraz önceki konuşmalarını yapmaya devam ettiler.
Taha da artık onları çok fazla tutmadı.
"Dediğim gibi, pazartesi ve cuma günleri okul çıkışı sahada toplanacağız. Mazeret kabul etmiyorum, herkes gelmeli!"
"Dershanesi olanlar ne yapsın?" Sınıftan bir çocuk elini kaldırıp yüksek sesle konuşurken, bazıları ona hak vererek başlarını salladı.
"Benim pazartesi dershanem var."
"Benim de cuma!"
"O zaman pazar günü yapalım. Okula gelebilir misiniz?" Taha, birkaçı hariç çoğunun başını salladığını gördüğünde rahat bir nefes aldı ve hâlâ aralarında konuşmaya devam eden Çağın ile Özgen'e baktı. "Hey, yapışık ikizler. Size uygun mu?"
Yapışık ikiz olarak anılan Özgen ve Çağın: "???"
Özgen, Çağın'ın çatık kaşlarına baktığında gülmek istedi ve "Dediğim gibi, hediyenin ne olduğunu sana söylemeyeceğim." Dedi, sonra Taha'ya döndü. "Ne hakkında konuşuyorsunuz?"
"Antrenmanı pazar günü yapalım diyoruz. Öğle yemeği yapardım normalde de çok sıkıntı çıkıyor insanları bulmak konusunda, bu yüzden planlaşıp buluşmak daha iyi."
"Ah, benim için uygun." Dedi Özgen, düşünmeden. Zaten yapacak pek bir şeyi yoktu. Çağın'a döndü. "Senin için de uygun mu?"
"Değişebilir." Diye mırıldandı Çağın, sıkıntılı bir şekilde. "Annem bir kütüphane bulmuş, her pazar deneme sınavı yapılıyormuş orada. Bu yüzden her pazar oraya gidebilirim deneme sınavı için."
"Oh..." Özgen, anladığını belli eden bir şekilde başını sallarken, "Ne zaman olacak? Ona göre ayarlatabiliriz." Dedi.
"Öğleden sonraya kalmaz."
"Tamam o zaman." Özgen, başını tekrar Taha'ya çevirdi. "Pazar öğleden sonra ikimiz de boşuz. O zaman olur."
"İyi, güzel!" Taha heyecanla konuştu, ellerini yumruk hâline getirirken yukarı doğru kaldırdı. "11-A sınıfı yine birinciliği kazanacak ve diğer kolejleri de yenip okullararasında en yükseğe ulaşacak! Belki sonra NBA'in takımında olup dünyaya bir aralar lisedeki hâllerimizi hatırlayıp hâlimize güleceğiz!"
"...onu takmayın." Ceyhun, onun konuşmasına daha fazla dayanamadı ve sınıftakilerin şaşkın bakışlarını gördüğünde nazikçe konuştu. "Psikiyatrist randevusuna gitmedi bu hafta, bu yüzden bu şekilde davranıyor. Önemli bir şey değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
başyapıt ≡ bxb
KurzgeschichtenOkul zorbası olarak bilinen Özgen, öğretmenler tarafından kötü örnek olarak kullanılan çocuktu: Notları hiçbir zaman yüksek değildi, dersten kaçardı, kaçmadığı zaman derslerde uyurdu ve öğretmenlerin dediklerini pek takmazdı. Diğer okullardan öğrenc...