başyapıt ≡ bxb

120

"Özgen. O boynundaki şeyin bana mutasyona uğramış bir sivrisinek tarafından yapıldığını söyle."

Özgen, sırasına oturduğunda Taha'nın elini yüzüne koyup gizlice konuşmasına karşın elini boynuna götürürken, Çağın'ın biraz önce boynunu ısırdığını hatırlayarak gözlerini kırpıştırdı. Ne diyeceğini bilemedi.

"Bir daha erkekler tuvaletine giremeyeceğim." Diye mırıldandı Ceyhun, yüzünü buruştururken.

"Ah, boynuna ne olmuş ki?" Osman, onların konuşmasını duyduğunda merakla Özgen'in boynuna baktı, morluğu gördüğünde ise gözleri genişledi. "Oha." Dedi, istemsizce yüksek çıkan sesle. "Boynunu birisi mi emcükledi, bu ne?"

Özgen: "..."

Bir an Taha'nın mutasyona uğramış sivrisinek teorisi çok mantıklı geldi, ancak sonra inanılmayacağını düşünerek yavaşça, "Pekâlâ..." Dedi. "Çağın ile kavga ettik."

"Evet, kavga." Taha alayla homurdandı. Özgen'e bakamayacağını hissetti. "Önümde porno dönüyor şu an, ağlayacağım. Ben ise hâlâ sapım."

"Yapış Osman'a." Dedi Ceyhun, normal bir ses tonuyla. "Zaten dünden razı görünüyor, erkek veya kız fark etmiyor onun için. İyi bir ikili olursunuz, o neşeli sen neşeli."

"Osman'ın göbeği var." Dedi Taha. "Olmaz."

"...göbeği olmasa olur diyeceksin yani?" Ceyhun, dili tutulmuş hissederek baktı Taha'ya. "Bana cinsel yöneliminden asla bahsetmemiştin... Bilmiyordum..."

Taha: "..."

"Hadi ben hiç değilse kızlarla flört ediyorum," Dedi, alayla gülerken. "Ulan sen üç boyutlu kızlarla konuşmuyorsun! Instagram'ında takip ettiğin kızlar sadece sana takip isteği atan sınıf arkadaşların! İnsan bir Barbara Palvin takip eder!"

"Herkes Barbara Palvin takip ediyor da ne oluyor? Sanki onunla beraber oluyorsunuz." Ceyhun homurdandı. "Ben onlar yerine anime kızlarını takip ediyorum, aynı şeye denk geliyor. Hem hiç değilse oyunlarda benimle sevgili olabiliyorlar, siz onu bile olamıyorsunuz." Taha'ya küçümseyici bir bakış attı. "Yazık size. Bir de bana yıkık dersin, asıl yıkık sensin."

"...lise bitmeden katil olmazsam bil ki büyüyünce keşiş olacağım."

Osman, onların tartışmasının garip yöne gittiğini gördüğünde artık onları umursamadı, merakla Özgen'e döndü. "Cidden kavga mı ettiniz?" Diye sordu. "Ama siz çok yakın arkadaşlarsınız!"

"Yakın arkadaşlar kavga edemez mi?" Özgen, başını tekrar kolları arasına koyarken homurdandı. "O bana vurdu, ben ona vurdum. Kapattık meseleyi." Osman'ın bakışlarını görünce ekleme gereği duydu: "Hâlâ yakın arkadaşız."

"Öyle diyorsan..." Osman mırıldandı, yine de çok inanmış gibi görünmüyordu. "Ama Çağın hiç darbe almış gibi görünmüyor, neresine vurdun?"

"..." Özgen, bu sorulara cevap verirken çok yorgun hissetti. Başını Osman'dan başka yöne doğru çevirdi. "Bir erkeğin neresi en çok acırsa oraya vurdum."

Osman, sanki acıyı gerçekten de hissetmiş gibi bacaklarını birbirine bastırdı ve "Çok acımasızsın, dostum." Diye mırıldandı. "Kendi evladına vurulmasını ister misin?"

"...yani, vurulması için bir açık bırakmam."

"Çelik yelek giyip geleceksin orana sanki. Konuşmaya bak." Taha, Ceyhun'a laf atmayı bitirdiğinde duyduğu sözler ile alay etmeden duramadı. "Kavga etmemişlerdir, Osman. Çok takılma sen."

Osman, farklı şeyler söyleyen kişilerle beraber ne düşüneceğini bilmiyordu ve sonunda suskun kalmayı seçti. Özgen de sadece İngilizce öğretmeninin sesini duyarken gözlerini yavaşça kapattı.