29

4.3K 388 204
                                    

İkisi de yemeklerini bitirdiğinde, Özgen ayağa kalkmada başı çekti ve "Ben hesabı ödeyeceğim." Dedi. "Sen de o sırada beni dışarıda bekle."

"Tamam."

Çağın başka yöne gittiğinde, Özgen görevliyle beraber hesabı ödeyeceği yere doğru gitmeye başlamıştı, ancak o daha ilerleyemeden, birisinin sesiyle beraber olduğu yerde dondu.

"Özgen?"

Özgen, biraz şaşkın gelen sesle beraber şaşırdı ve arkasını döndüğünde, saçları geriye yatırılmış, yüzündeki gözlükler ona bilgin havası verirken kendisiyle yaşıt gibi görünen bir genç gördü.

Yüz özellikleri biraz küçüktü ve insanın iki avucuyla beraber tamamen kaplanabilirdi. Vücudu kendisinden daha sıska, boyu da 1.7 metreyi anca buluyordu. Ona şaşkınlıkla bakarken, gözlüğünü burnunun ucundan geriye doğru itti ve yanında duran orta yaşlı çifte bir şeyler dedikten sonra Özgen'in yanına gitti.

"Uzun zamandır görüşmüyoruz!" Dedi, heyecanla. "Ortaokulda okul değiştirdikten sonra sana ulaşmaya çalıştım ancak telefon numaranı değiştirmiştin. Şimdi seni burada görünce oldukça şaşırdım!"

Özgen, onun tavrıyla ondan daha şaşkındı.

Bu küçük adamı tanıyor muydu? Neden hiç hatırlamıyordu?

Genç de onun başını eğip kendisine şaşkınlık ve mahçupla baktığını gördüğünde biraz fevri davrandığını anladı ve boğazını temizleyerek elini uzattı.

"Ben Can. Sana anime öneren ve okul değiştirmeden önce arkadaşın olan kişi."

"Ah!" Özgen aydınlanmayla dolu bir ses çıkardı.

Hatırlıyordu!

Çağın'dan önceki Türkiye'de edindiği tek arkadaş!

Ona anime önermişti!

"Evet, önerdiklerini izlemiştim." Dedi Özgen, biraz melankolik hissederek tebessüm etti. "Hepsi iyiydi ama favorim One Piece. Hâlâ onu takip ediyorum."

"Gerçekten mi? Benim de!" Can, gözleri heyecanla parlarken ellerini salladı. "Ortaokulda biraz garip birisiydim ve kimse benimle arkadaş olmak istemiyordu. Seninle umutsuzca konuşmuştum ama sen bana nazik davranmıştın... Bu yüzden bu zamana kadar seni unutmadım! Hâlâ yakışıklısın ve daha da iyi görünüyorsun!"

"Eh, biliyorum." Özgen gülerek yanıtladı.

"Ama sonra sen okul değiştirdin ve konuşamadık..." Can, ensesini kaşırken utanarak konuştu. "Ve ben sonra kendimi biraz değiştirdim... Görüyorsun ya, artık çalı gibi dediğin saçlarım yok. Özen gösteriyorum bakmaya."

"Kızlar seni kesinlikle beğenecek." Özgen, onun değişimine başparmak vererek söyledi.

"Haha, umarım." Can neşeyle konuştu. "Yine de bana daha çok çocukları gibi davranıyorlar... Ne deniyor onlara? Anne hayranı gibi bir şey sanırım."

Özgen: "..."

"Tamam," Dedi. "Bu, seni ne kadar sevdiklerini gösteriyor. Kızları bu şekilde tavlamaya devam et!"

"Evet!"

"Ama siz bu kadar zengin miydiniz?" Özgen şaşkınlıkla sordu. "Senin hep bir keşiş gibi takılıp çok fazla şey almadığını hatırlıyorum."

"Ah, hayır." Can elini salladı. "Babam işinde terfi aldı ve şu anda ailemiz oldukça iyi durumda. Dün de annem terfi aldı, bu yüzden beraber burada yemek yemek istedik. Kim bilebilirdi seni göreceğimi? Hiç değişmemişsin!"

başyapıt ≡ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin