34

4K 344 160
                                    

Asistan, onların söyledikleriyle olduğu yerde dondu kaldı.

Yanlışlıkla mafya ailesi için mi çalışıyordu yoksa yeraltıyla bir ilişkisi olan patrona mı sahipti?

Neden birisi intihar ediyordu ve birisi deliydi? Birisi bunu kendisine açıklayabilir miydi?

"Bir şeyi açıklayacaksan düzgün açıkla." Dedi Kerim, Özgen'in yakasındaki elini tutarken ister istemez sıktı ve kaşlarını çatarak baktı oğluna. "Yavuz ve Gökay ne yaptı? Ne biliyorsun ve neden bu zamana kadar söylemedin?"

"Neden söylemeliydim?" Özgen, onun tavrına kaşlarını kaldırdı ve tuttuğu eline bakarken kıkırdadı. "Bizi önemser miydin? Yılda bir kez ilham almak için geldiğin evde neler olduğunu umursar mıydın cidden?"

Titrek bir nefes verdi. "Eğer annem seni sarhoş edip yatağa atmasaydı ben bile olmayacaktım. Sadece ilhamın için bir kadını öylece bir yerde hapsedecektin ve bunun, onun iyiliği için olduğunu söyleyecektin. Söylesene, böyle bir insandan bir şey beklemek çok fazla değil mi?"

Güldü. "Eğer o deli olmasaydı ve sonradan Stockholm sendromuna yakalanmasaydı sence senin dediklerini yapmak ister miydi? Sadece güzel olduğu için daha da delirttin onu!"

"Onu bulduğumda zaten intihar edecekti." Kerim, onun sözleriyle sinirlendi ve şakaklarındaki damarlar açığa çıktı. "Ona yaşama şansı verdim!"

"Siktiğimin yaşama şansı! Tecavüze uğradığında hayatını mı yaşadı sanıyorsun?! Dört duvar arasında tıkılı kaldığında hayatından zevk mi alıyordu sence?!"

Babasının elini sertçe kavradı ve diğer eliyle yakasını tutarak onu kendisine doğru çekti. Yüzünün şu anda nasıl göründüğünü bilmiyordu, ancak babasının değişen ifadesinden pek de iyi görünmediği belliydi.

"Daha yedi yaşındaydım." Dedi. "Yedi yaşındaydım ve senin annemi eve kapatmanın normal bir şey olduğunu düşünüyordum. Okula gittiğimde arkadaşlarıma maharetmiş gibi anlatırdım bunu, 'Babam annemi çok seviyor, o yüzden asla onu evden çıkarmıyor.' derdim. Bana olan bakışlarını düşünebiliyor musun? Deli olduğumu zannettiler!"

"Peki annem? Herkese delirmiş gibi davranıyordu, senin aşkından yanıp tutuşuyordu ve ben umurunda bile değildim, sadece sana benzediğim için bana iyi davranıyordu! Senin yüzünden anne sevgisi olmadan, sadece başkasına ait olan sevgiyle yaşadım ben!"

Yakasını tuttuğu elini kaldırdı, bir an için önünde kendisiyle tıpatıp aynı görünen bu kişinin yüzünü tanınmayacak hâle getirmek istedi.

Ancak durdu.

"Değmezsin." Diye mırıldandı. "Annemin sevgisine, onun sana harcadığı çabaya ve ne olursa olsun, eğer kirlenirse senin onu atacağın korkusuyla her şeye karşı direnmesine... Hiçbir şeye değmezsin."

Birkaç adım geri çekildi, babasının tutuşundan kurtuldu ve sinirle saçlarını karıştırdı. Biraz önce delirmiş gibi bağıran sanki o değilmiş gibi sakinleşti.

"Neden intihar ettiğin sormuştun, değil mi?" Dedi, sakin bir tonda. Tüm duygularını biraz önceki tartışmada tüketmiş gibiydi. "Yavuz ve Gökay abi... Haha, onu yine taciz ettiler. O sırada ben okuldaydım, zaten ben olduğumda asla yapmazlardı. Annemin üzerindeki morlukları görüp onlara sorduğumda, 'Yine delirdi, kendine zarar verdi.' derlerdi. Vay, o zaman annemi sakinleştirmek için hep yanında kalır ve onu sevdiğimi söylerdim. Kim bilebilir, o benim sevgimi değil, sadece senin sevgini istiyordu."

"Her neyse, bunları neden bilmek isteyesin ki?" Özgen gülümsedi. "Ortaokul yeni bitmiş, liseye geçiş için girdiğimiz sınav bitmiş ve annem beni o sırada çalışmaya teşvik ettiği için sonuçlarım oldukça iyi gelmişti. Annem hep okul değiştirirdi benim, bazı gözlerin üzerime değeceğinden ve yakışıklılığımın bozulacağından korkardı... Harika bir batıl inanç, değil mi? İlk başta bunu anlamamıştım, ancak şimdi anlıyorum. Sadece sana benzeyen yüzüme bir şey olmamasını istiyordu."

başyapıt ≡ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin