142

1.2K 137 507
                                    

rüyamda birisi başyapıtı profilinde paylaşıyordu ve bir arkadaşı ona bu kitabı okuma dediği için teşekkür ediyordu. altında cevap veren kişiler de kitabın çok kötü olduğunu söylüyordu ve birisi de abisinin aynı bu şekilde anonim temalı bir kitap yazdığını, benim ise ondan çaldığımı söyleyip beni suçluyordu MXMDJSKAJSJSD

o yazıyı paylaşan kişinin profilinde sarı kedi vardı hatta, hiç unutamadım mdmejcks sabah kalktığımda da gerçek olduğunu düşünüp kendi kendime triplere girdim o zaman yazmıyorum ulan, falan diyerek ve cidden bir ara yazmayacaktım bölüm... psikolojim cidden yerinde değil. (sARI KEDILI PROFILI OLSNLAR DİKKATLİ OLSUNLAR, TESEKKURLER.)

hiiç içime sinmeyen bir bölüm, iyi okumalar <3

"Sence de havuza gitme zamanımız gelmedi mi?"

Özgen, çıktığı bahçede durulamayacak kadar sıcak olan havaya karşın gözlerini kıstı tembelce. Üzerinde, sıcak hava ile beraber gelen bir yorgunluk vardı ve bir adım atmak bile o an için ona oldukça zor gelmişti. Uzattığı saçları bile ensesinde onu rahatsız ediyor, kışın yaptığı gibi bir çılgınlıkla beraber saçını kazıtmak istiyordu. 

Günlerdir Çağın ile evdeydi ve ikisi de dışarı çıkmak için bir adım atmıyordu. Bu yüzden Özgen tüm dikkatini Çağın'ın çıkan sivilcelerine vererek zaman geçirmeyi amaçlamıştı ancak sivilcelerin daha bir hafta olmadan kendi kendine gitmesi ile bu planları yerle bir olmuştu. Sonuçta, hangi normal insanın sivilceleri bir anda ortaya çıkıp diğer anda da ortadan kaybolurdu ki?!

Özgen, Karanel ailesinin genlerinde bir sorun olabileceğini hissetti! 

"Klima yanarken bahçeye çıkıyorsun," Çağın, onun yüksek sesi ile bahçeye açılan sürgülü kapıyı yana çekti, evdeki soğuk havaya tezat bir şekilde bastırılmış nem ve boğuk hava anında gözlük camlarının buharlaşmasına neden oldu. Kaşları çatıldı. "Sonra da sıcak hissedip havuza gitmek istiyorsun."

"Ama klima havası da beni bir raddeden sonra boğuyor." Özgen, onun buharlaşmış gözlük camları yüzünden etrafı göremediğini fark ederek yanına doğru ilerledi. Gözlükleri Çağın'ın gözünden çıkarırken güldü. "Kitap mı okuyordun?" Diye sordu. "Yoksa gözlüğü takmazdın sen."

"Üniversitelere bakıyordum..." Çağın, bir iç çekişle beraber Özgen'in gözlüğü kendisine takıp gözlerini kısmasını izledi. Bir an normalden daha bulanık görünen Özgen'e bakarken çaresiz hissetti. "Belki o üniversite kabul etmezse diye."

"Pfft, seni mi kabul etmeyecekler? Delirmiş olmalılar." Özgen alayla mırıldandı. "Eğer kabul etmezlerse ben de o üniversiteye gitmem. İkimiz başka bir üniversitede eğitim görürüz, ne olacak?"

"Olma öyle şey." Çağın, onun umursamaz sözleri ile kaşlarını çattı. "Bay Vinn bunun için kendi tanıdıklarını da araya sokmadı mı? Ona saygısızlık olur."

"Öyle düşüneceğini pek sanmıyorum." Demiş olsa da, Özgen, Çağın'ın kaşları çatılmış ifadesine bakarken derin bir nefes aldı. Havanın daha da sıcaklaştığını hissetti. "Çok sıcak değil mi hava ya? Neden havuza gitmiyoruz? Benim evin altında kapalı bir havuz var, pek fazla kişi girmiyor zaten oraya-"

"Burada da var." Çağın, onun terden alnına yapışmış saçlarını geriye çekerken konuştu. "Gazinonun ilerisinde, hiç görmedin mi?"

"Ah?" Özgen şaşırdı. "Fark etmemişim. Açık havuz mu?"

"Kapalı."

"O zaman ne bekliyoruz? Gidelim!"

"Öğleden sonra, akşama doğru gideriz." Dedi Çağın, yavaşça. Özgen'in sıcaktan erimekten korkar gibi görünen bakışlarına karşılık olarak güldü. Saçlarındaki elleri ilerleyerek Özgen'in ensesinde birleşti. Fısıldadı: "O zaman daha az kişi oluyormuş, yan tarafta oturan teyzeden duydum. Bir de sadece küçük rengarenk ışıklar yakılıyormuş..."

başyapıt ≡ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin