part.2
•
Özgen, Çağın'dan önce tekrar içeri girdi ve kendi yerine Ceyhun'un, Ceyhun'un yerine ise Hümeyra'nın oturduğunu gördü. Getirilen birkaç sandalye ile de Helin ve yanındaki kişinin oturması için yer açılmış, kendisi ve Çağın için boş bırakılmış yerler Helin'in yanındaki kişinin yanına konulmuştu.
Özgen çok umursamadı, tanımadığı gencin yanındaki sandalyeye oturdu ve arkasına yaslanırken umursamazca etrafına bakındı.
"Merhaba," O sırada yanında oturan kişi, Özgen'in omzunu nazikçe dürttü ve gülümseyerek ona baktı. "Acaba diğer sandalyeye oturabilir misiniz?"
Özgen: "???"
Direkt 'Neden?' diye sormak istese de, karşısındaki kişiyi tanımadığını göz önünde bulundurarak bir şey demedi ve uzaktaki sandalyeye oturdu, kişi ona mahcubiyetle gülümsedi. "Teşekkür ederim."
"Önemli değil." Özgen omuz silkti ve telefonu eline alırken, Çağın da arkasından gelip boş sandalyeye oturdu.
"Uzun süredir telefonda neye bakıyorsun?" Diye sordu Çağın, onun sanki biraz önce hiçbir şey olmamış gibi telefona bakmaya devam ettiğini görünce biraz huysuz hissetti. "Geldiğimde de aynı pozisyondaydın."
"Yeni animeye başladım," Dedi Özgen, cebinden kulaklığını çıkarıp kulağına takarken. "Dün Can önermişti, buraya geldiğimde de tanıdık olmayınca başlayayım dedim. Oldukça güzel." Başını yana çevirip Çağın'a baktı. "Sen de izlemek ister misin?"
Çağın, ona cevap vermek istedi ancak o daha konuşamadan, yan tarafta oturan Ömer giydiği montu çekiştirdi ve gülümseyerek telefonunun ekranını gösterdi. "Oyunu açtım," Dedi. "Oynayacak mısın?"
Özgen: "..."
Bakışları ilk kez ciddi olarak bilmediği kişinin üstüne düştü ve ifadesizce baktı.
Çağın da bu duruma karşı çaresiz hissetti ve Özgen'e bakarken, "Kusura bakma." Dedi. "Helin'in arkadaşı."
"Yok, ne kusuru." Özgen mırıldandı, bakışlarını kıvırcık saçlı gence çevirdiğinde gülümsedi ve elini uzattı. "Merhaba, ben Özgen. Sen-"
"Ömer Eren." Ömer de elini uzatırken, Özgen'in elini sıktı. "Tanıştığıma memnun oldum."
"Ben de." Özgen, elini hızla çekerken Ömer'in bir an afallamasına neden oldu, ancak bunu umursamadan bakışlarını tekrar telefonunun ekranına çevirirken Çağın'a elini salladı. "Siz oynayın oyununuzu." Dedi. "Anime izlemek istemezsin zaten, senlik değil."
Çağın: "..."
Ne olduğunu anlamayarak Özgen'e baktı, ancak onun kendisine tekrar bakmadığını gördüğünde çaresizce Özgen'in omzunu sıvazladı ve sonra boş sandalyeye oturup telefonunu çıkardı.
"Uzun zamandır oynamadım." Diye yalan söyledi Çağın. "O yüzden biraz paslanmış olabilirim."
"Önemli değil!" Ömer heyecanla cevap verdi. "Oyun hâlâ yüklü mü? Yüklü değilse indir, ben beklerim."
Çağın, Ömer'in dediği ile beraber oyunu yükledi ve Ömer de yüklendiğini görerek, "Özgen iyi biri gibi görünüyor." Dedi, öylesine. "Yakın arkadaş mısınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
başyapıt ≡ bxb
Short StoryOkul zorbası olarak bilinen Özgen, öğretmenler tarafından kötü örnek olarak kullanılan çocuktu: Notları hiçbir zaman yüksek değildi, dersten kaçardı, kaçmadığı zaman derslerde uyurdu ve öğretmenlerin dediklerini pek takmazdı. Diğer okullardan öğrenc...