42

3.6K 314 77
                                    

İkisi de yemek masasına oturduğunda, çalışan abi çok geçmeden geldi ve onlara bıkkın bir ifadeyle bakarken, "Siparişler?" Diye sordu, elinde hâlâ bir kalem ve not defteri tutuyordu ve onları gördüğüne hem rahatlamış hem de üzülmüş gibi görünüyordu.

Ancak şu anda oldukça mutlu olan Çağın ve Özgen bunu görmezden geldi ve Özgen, önündeki menüye bakarken gelişigüzel bir biçimde, "En güzel yemek hangisi?" Diye sordu.

"Dana burger."

"Başka bir şey yok mu?"

"Yok."

"..."

Özgen menüde yazan bir sürü yemeğe ve çalışan abinin mutsuz yüzüne baktı. Neler olduğunu anlamış gibi bir aydınlanmayla konuştu.

"Bize kızgın mısın, bir anda kalkıp gittik diye?"

"..."

"Ama gitmemizin nedeni aşırı aşırı önemli bir neden yüzündendi, bu yüzden bize kızmamalısın!"

"Çok fazla hayâl kuruyorsun." Çalışan abi bir aptala bakar gibi baktı Özgen'e. "Aşçı siz ortadan kaybolduğunuz zamanda gitti, bir işi çıktığı için. Şu anda burada olan ve yemek pişirebilen tek ben varım ve yapabileceğim tek şey dana burger."

Özgen: "..."

Sadece sahte bir öksürük bırakıp bir şey duymamış gibi önüne dönebilirdi.

"O zaman biz iki dana burger alalım," Dedi, Çağın'a bir bakış atarken onun da onayladığını gördüğünde rahatça konuşmaya devam etti. "Birisinin yanında kola, birisinin yanında su. Su çok soğuk olmasın ama, dışarıdan olsun."

Çalışan abi tüm dediklerini yazdıktan sonra, "Tamam, yarım saate hazır olur." Dedi ve arkasını dönerek yanlarından ayrıldı.

"Suyu bana mı sipariş ettin?" Çağın, çalışan abinin gittiğini gördükten sonra Özgen'e döndü ve kaşlarını kaldırarak sordu.

"Çanakkale'den yeni geldin." Dedi Özgen, haklı bir şekilde. "Yolculuk boyunca soğuğa maruz kalmışsın belli ki. Şimdi soğuk içecekler içme."

Çağın, Özgen'in yaptığında farklı bir şey görmedi ve başını salladı.

Sabah kahvaltı alırken de Özgen her zaman onun düşüncelerini önemser, eğer biraz kötü durumdaysa ona bitki çayı alırdı. Şu anki davranışı her zamanki davranışıyla eşdeğerdi.

Yine de Özgen bunu öyle düşünmüyordu.

Bir anlık hareketlenme ile Çağın'ı öpmüş olsa dahi sorumluluğunu alacak birisiydi ve şu anda Çağın ile flört aşamasında oldukları için karşısındaki kişiye daha fazla özen göstermeliydi. Bir anda kötü davranıp Çağın'ı üzmek veya moralini bozmak istemiyordu.

Özgen, harika bir flört olduğunu düşünerek gururla gülümsedi ve yanağını eline yaslarken karşısındaki çocuğa alıcı gözüyle bakmaya başladı.

Siyah saçlar hafif dağınıktı, düz burnu bir heykeltıraşın elinden çıkmış gibiydi ve bal rengi gözleri insanlara baktığında donuk gözükse de Özgen'e baktığında gözlerinin içindeki bal eriyor, güneşin sıcaklığını ortaya çıkararak biçimli dudaklarında bir gülümseme peydahlatıyordu.

Özgen, bu kişinin gerçekten de yakışıklı olduğunu tekrar düşünmeden edemedi ve içini çekerken gözleri bir süre kızarmış dudaklarda kaldı, ister istemez dudaklarını yalayarak bir süre önceki anı düşündü ve yüzü bile biraz sıcak hissetti.

Her ne kadar Çağın'a kötü öpüştüğünü söylese de, o dudaklardaki his hâlâ aklındaydı ve oldukça tatlıydı. O kadar tatlıydı ki, Özgen dudağının içi yara olacak olsa bile tekrar ve tekrar öpüşmekten vazgeçmezdi.

başyapıt ≡ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin