"Sınavlara son bir hafta kaldı çocuklar! Artık ipleri sıkıca tutmanız gerekiyor! On ikinci sınıf olacaksınız, unutmayın bunu."
Berk öğretmen yüksek sesle konuşurken sınıftaki herkes yerlerine geçti ve Çağın ile konuşan Özgen de arka sıraya geçmek için hareket etti, ancak Berk öğretmen onu gördüğünde, "Özgen!" Diye seslendi. "Bugün önde oturmanı istiyorum. Arka sırada çok uzak kalıyorsun."
Özgen: "..."
İlk merhaba demek çok mu zordu?
"Ön sıralar dolu, hocam." Dedi Özgen, derin bir nefes alıp başını Berk öğretmene doğru çevirirken. O sırada Berk öğretmen elindeki kitapları masanın üstüne koydu ve onun sözlerine karşılık, "Deniz, sen arka sıraya otur. Bu konuları biliyorsun zaten, geçen bana soru sorduğunda gördüm, tüm konunun sorusunu çözmüşsün." Dedi. "Özgen, sen de Taha'nın yanına geç. Kimseyi tanımıyormuş gibi de bakma."
Berk öğretmenin hızlı talimatları ile Deniz adlı kız yerinden kalktı ve biraz tereddütle arka sıraya oturdu. Orada kalan Taha ise vücudu kaskatı kesilerek Berk öğretmen ile Özgen'e baktı.
Şok olduğu ve bu şok durumundan çıkamadığı belliydi.
"Ama kimseyi tanımıyorum." Özgen, Berk öğretmene boş bir bakışla baktı. "Ve bu cidden gerekli mi? Anlamadığımı zaten söylemiştim."
Özgen çoğu zaman öğretmenlere karşı kibardı ve onların tersine gitmek istemiyordu. Ancak arka sırada kendine ait bir alanı varken bir anda tanımadığı birisiyle oturmak zoruna gitmişti. Aynı şekilde, Berk öğretmenin hatırı için derslerini dinliyormuş gibi yapıyordu ve hiçbir şey anlamasa da gözlerini kaldırıp tahtaya bakmaya razı oluyordu.
Yine de bu öğretmenin daha da ileri gidip kendisini en ön sıraya koymasını beklemiyordu. Bu da yetmezmiş gibi, hâlâ haklı bir şekilde emir vermeye devam ediyordu.
Özgen dayanamadı.
"Ben de anlamana yardımcı olmana çalışıyorum." Berk öğretmen kaşlarını çattı hafiften. "Bu konuyu sınıf öğretmeninle de konuşacağım. Ön sırada oturman senin için daha iyi."
Özgen: "..."
O istemiyordu, teşekkürler.
"Ben Özgen ile oturabilirim." O esnada, Çağın elini kaldırdı ve Berk öğretmene baktı direkt. "Özgen'i tanıyorum, ona derslerinde de yardımcı olabilirim. Arka sırada onun dinlediğinden de emin olabilirim."
Berk öğretmen, bir an için Çağın'a baktı ve bunu düşündü, ancak sonunda, "Olmaz." Dedi. "Siz ikiniz arkadaşsınız, arkadaşlar konuşmadan duramaz. Bilmiyorum gibi değil bu konuları, beni kandıramazsın evlat."
Çağın: "..."
Erkek arkadaşı ile birlikte oturma düşüncesi anında suya düşmüştü, bu yüzden öğretmene teşekkür etmeliydi.
Özgen de onun biraz mutsuz yüzünü gördü ve sıkıntılı hissetti. "Gerçekten anlamıyorum." Dedi, ikna edici bir tonda. "Uzun zamandır kimse bana böyle şeyler söylememişti, hocam. Bu yüzden size teşekkür ederim ama benden hiçbir şey olmaz dersler konusunda. Beni de anlayın."
Berk öğretmen, onun ciddi ve içten tavrına baktı bir süre. Sonunda içini çekti ve "Ne olursa olsun kendinden vazgeçme." Dedi. "Anlamasan bile ucundan kapmaya çalış konuları. Olmadı soru kalıplarını ezberle ve ona göre yapmaya çalış. Ne olursa olsun bu şekilde kendini boş verirsen asla ilerleyemezsin, Özgen. Büyümen lazım."
![](https://img.wattpad.com/cover/277135829-288-k119032.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
başyapıt ≡ bxb
Short StoryOkul zorbası olarak bilinen Özgen, öğretmenler tarafından kötü örnek olarak kullanılan çocuktu: Notları hiçbir zaman yüksek değildi, dersten kaçardı, kaçmadığı zaman derslerde uyurdu ve öğretmenlerin dediklerini pek takmazdı. Diğer okullardan öğrenc...