102

1.5K 190 140
                                    

"Gidiyorum diye Özgen'e her şeyi yapabileceğini düşünme." Soren, havalimanında kontrolden önce Çağın'a bakarken kaşlarını çattı. Onun kendisi hızlı konuştuğunda anlayamamasından yararlandı. "Yoksa alt kısmının yırtıcı hayvanlar tarafından yenen resmini yapıp sergiler, dünya tarafından ünlü olmanı sağlarım."

Özgen, Soren'in ışık hızında konuştuktan sonra Çağın'ın gözlerini kırpıştırıp masumca baktığını gördüğünde çaresiz hissetti ve elini Çağın'ın omzuna koydu, Soren'e bıkkın bir bakış attı. "O kısım bana lazım." Dedi. "Ve beni oldukça mutlu ediyor. Lütfen mutluluğumu bozma yoksa aynısını sana da yapmak zorunda kalırım."

"İşte bu yüzden resim çizen bir arkadaş edinmemeliyim." Soren homurdandı, sonra Özgen'e yaklaşıp parmak uçlarında durarak saçlarını karıştırdı. "Beni çok özleme canım, tamam mı? Sana her gün mesaj atacak ve görüntülü arama yapacağım senin için. Eğer beni özlersen tek bir sözün yeterli, engelleri umursamadan koşa koşa gelirim yanına. Seni çok seviyorum çünkü."

Soren, bu sözleri o kadar yavaş ve arzuyla dolu bir sesle söyledi ki, Çağın'ın dediklerini anlayıp kudurmasını istermiş gibi bir hâli vardı.

Ancak Çağın, onun son kışkırtmasına bir şey demedi, hatta güldü. "Görüşürüz." Dedi, hafifçe. "Yıllar sonra yani."

Soren: "..."

"Bu kişiden nefret ediyorum." Dedi, ifadesizce. "Beni çılgına çevirmek istediği çok belli. Bir şey demeyecek misin, Özgen?"

"Asla öyle bir şey yapmam." Özgen cevap veremeden Çağın, hakarete uğramış gibi gözlerini genişletti ve elini kaldırdı. "Sen benim en yakın arkadaşımsın. Seni çok seviyorum."

"Siktir." Soren ürperdi, Özgen'den uzaklaşırken Çağın'a bakamadı tekrardan. "Korku filminde oynamalı. İnsanları canından olacak kadar korkutmakta oldukça başarılı."

"Ama seni sevdiğim konusunda ciddiyim-"

"Ben gidiyorum, görüşmeyelim lütfen." Soren daha fazla bu işkenceye dayanamadı, Özgen'e elini sallarken Çağın'ın yanından geçtiğinde eliyle yüzünün yan profilini örttü ve sanki orada hiçbir şey yokmuş gibi geçip gitti. Çağın, onun bu hâline yüksek sesle gülerken kolunu Özgen'in omzuna attı, oldukça neşeli, Soren'in arkasından baktı.

"Görüşürüz! Dikkatli ol!" Diye bağırdı arkasından, ancak Soren'in duyup duymadığını bilemedi, omuzları düştü.

"Senin yüzünden arkadaşımla doğru düzgün vedalaşamadım bile." Özgen homurdandı, bakışlarını Soren'in yavaşça kaybolan bedeninden Çağın'ın gülen yüzüne çevirdi. Kaşları çatıldı. "Ben seni ilk kez öptüğümde bile bu kadar mutlu olmamıştın. Soren ile mi sevgili olsan? Her gün birbirinizle kavga eder, bu şekilde gülersin sonra."

Çağın, onun dedikleri ile tüyleri diken diken olurken, tekrar ifadesiz hâline döndü ve kesin bir şekilde, "Hayır." Dedi. "Sadece seninle sevgili olurum hayatım boyunca. Soren nefret edilenler listemde başlarda."

"Ya?" Özgen kaşlarını kaldırdı, ikisi havalimanının içinden çıkarken kenarda duran ve şaşırtıcı bir biçimde boş olan bir taksi buldular. Özgen ilk, Çağın sonra binerken şoför de sürücü koltuğuna oturdu. 

"Kimler var nefret edilen listende başka?"

Çağın cevap veremeden, taksici arabayı çalıştırdı ve ikisine baktı. "Nereye abim?" Derken biraz eski sayılan arabanın dikiz aynasını düzeltti ve radyoyu açtı. Arabanın içini anında ezgili bir türkü doldurdu.

başyapıt ≡ bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin