başyapıt ≡ bxb

119

Özgen'in Harun öğretmen ile konuşmasından sonra haftalar hızlıca geçti. Özgen, Çağın'ın durumu için bir çözüm bulamadı ve bunun için sadece onu daha rahat hissettirecek şeyler yapmaya çalıştı. Terapistlerin öneri verdiği videoları izledi, uyku düzeni için araştırmalar yaptı ve dikkat dağıtmadan, baş ağrıtmadan nasıl ders çalışabilir diye teknikler aratıp durdu...

Eğer bu çabasının bir kısmını derse verseydi, çoktan dâhi olacağını bile düşündü Özgen.

Bu çabası sınav haftasının başlaması ile, ki on ikinci sınıfların sınavı diğer kademe sınıflara göre daha erken yapılıyordu, ne yazık ki sona ermişti ve Çağın sınavlar için daha fazla çalışıyordu. Özgen, okulda bile başını kaldırdığını nadiren görür olmuştu.

"Çağın mobil oyunlardaki son Boss gibi amına koyayım," Taha, Özgen'in Çağın'a baktığını gördüğünde istemsizce homurdandı. "YKS günü hepimize tek atarak canımızı alacak, söylüyorum bak."

"Farklı bölümlerde okumak isterseniz çok bir sorun olmaz." Ceyhun mırıldandı. "Gazetecilik okumak istemiyor musun hem sen? Girersin rahatlıkla."

"Eh, bir itiraf sayfası yönetirken içeri bazı köstebeklerin girmemesi için çok uğraş verdim bunca sene." Dedi Taha, gururla. "Bu yeteneklerimi paparazzi olarak kullanmazsam yazık olur."

"...gazetecilik okumak için sayısal alandan mı giriyorsun?" Özgen şaşkınca mırıldandı.

Taha: "..."

"Hayatımdaki en büyük hata matematikte üslü sayıları yapabiliyorum diye sayısal seçmekti." Dedi, dudaklarını birbirine bastırdı. "O yüzden hep diyorum ya karışık gireceğim sınava, her şeyden yapacağım diye. Eşit ağırlık veya sözel işaretleyeceğim sınavda, sayısal değil."

"Yapabileceksen mantıklı." Özgen başını salladı, Ceyhun'un umursamaz bir şekilde elinde konu anlatım kitabını tutarken okuduğunu görerek ona baktı merakla. "Peki sen ne olmak istiyorsun?"

"Bilgisayar mühendisi." Dedi Ceyhun, çok düşünmeden. "Böylece istediğim anime oyununu kendim yapabilecek ve milyoner olabileceğim."

"..." Özgen buna karşılık ne diyeceğini bilemedi. Sadece anladığını belirten şekilde başını salladı.

"Siktir puşt." Ancak Taha, Ceyhun'un dediğine inanmadı. "Oturduğun yerden bu şekilde mi kazanacaksın? Şu anda günde yedi yüz soru çözerek seni eliyor yüz binlerce insan. Sen ise anime izliyorsun."

"Oturduğum yerden çalışıyorum zaten?" Ceyhun homurdandı, konu kitabını kaldırdı göstermek ister gibi. "Ve benim aklım sayısala basıyor, sizin gibi öylesine sayısal seçmedim. Birkaç kez tekrar etsem yetiyor."

"...bu hayat dâhi olmayanlara zor zaten." Taha homurdandı, tek desteğinin Özgen olduğunu hissederek ona baktı. "Sen ne yapacaksın Özgen?"

"Türkiye'de kalırsam ji-" Özgen, Taha'nın bakışlarını görerek duraksadı. "Ama bu çok mümkün görünmüyor, yurt dışına çıkacağım ben."

"Adam zengin." Taha mırıldandı. "Bavula beni de koyar mısın? Yanında geleyim, kurye falan olurum orada."

"Tabii." Özgen çok umursamadı, sessizce konuştu. "Güvenlikten geçerken içinde insan olduğunu anlamazlar ve beni de insan kaçakçısı diye ihbar edip tutuklamazlarsa neden olmasın?"

"..." Taha ağlama hissiyle beraber yanında sessizce konu kitabını kitap okurmuş gibi okuyan Ceyhun'a döndü. Ancak ondan da çok fazla hayır gelmeyeceğini hissederek huysuzca arkasına yaslandı, elleriyle teselli edercesine okşadı kendini.