Zakkum

Geceden Kalma

Ve sonra simsiyah bir perde indi gözlerime. Ama Burağın, Rüzgara küfrederken odadan çıkıp gittiğini duyabilmiştim. Ve yere çarptığımıda hissetmemiştim.. eğer eğlenmek ve sarhoş olmak böyle bir şeyse hayatımın sonuna kadar ayık kalabilirdim..

-          Hazal iyi misin? Hazal..

Derin bir nefes alıp verme duydum..

-          Hazal lütfen bana alkol komasına girmediğini iyi olduğunu söyle. Hazal!!

Başımı yavaşca yana çevirip gözlerimi açmaya çalıştım ama yapamadım.

-          Hazal bir belirti ver yoksa yemin ederim ambulans çağıracağım!

Gözlerimi hafifce aralıyıp elimi elinin üstüne koydum ve gülümsedim.

-          Rüzgar..

-          Tanrıya şükür!! İyi misin?

-          Kusacağım...

Başımı yatağın diğer tarafına çevirip içtiğim yarım bardak votkayı tüm gücümle çıkardım. Rüzgar saçlarımı tutarken bakmaması için ellerimle suratını kapatmaya çalıştım ama şu ana kadar fazlasıyla kusmuğumu görmüştü.

Sırtımı yatağın kenarına dayayıp otururken ona baktım.

-          Burak nerde?

-          Cehenneme gitti.

Hafifce gülüp konuştum.

-          Cidden nerde?

-          Ne biliyim ona odasına kadar eşlik etmedim. Seni tutmakla meşguldüm. Beni korkuttun.

-          Özür dilerim.

Beni , Burakla öpüşürken görmüş olabileceği aklıma gelince kızardım. Ve o da sanki aklımı okumuş gibi konuştu.

-          Böyle bir saçmalık yapmanı beklemezdim.

-          Biliyorum.

-          Aklından ne geçiyordu ki Hazal?

-          Bilmiyorum. Sanırım beynim o kadar uyuşmuştu ki neler olduğunu anlamam biraz uzun sürdü.

-          Neyse ki geldim.

-          Teşekkür ederim.

-          Belki bir dahaki sefere senin parti tarzını deneriz ha?

-          Evet olabilir.

Ayağa kalkıp masadaki bardağı bana uzattı. Ne olduğuna bakmadan içtim ve ağzıma gelen kahve tadıyla dışarıya püskürtmemek için kendimi zor tuttum.

-          Unuttun herhalde..

-          Nasıl unuturum. Sadece ayılmana yardım eder..

-          Ben ayığım ama alkol komasınada girsem kahve içmem..

-          Peki. Ver onu bana.

Bardağı kenara koyup yatağın yanına çektiği sandalyeye oturdu. Yatağın kenarındaki komidinden aldığım peçeteyle ağzımı sildim. Ve saçımdaki kusmuklarıda. Saçlarımı topuz yapıp ona baktım.

-          Neler olduğunu tam hatırlıyor musun?

-          Evet. Gayet iyiyim. Sen neden odama geldin?