Sonuçta Arkadaşız

2K 124 8
                                    


Rüzgar tekrar yanıma gelirken " Telefon gitmiş." dedi. Gözlerimi ikinci kağıda çevirirken " İhtiyacımız kalmamıştı. Fotoğrafları sildim." diye fısıldadım ve son olarak da üçüncü kağıda baktım. Üzerinde sadece dört isim vardı ve içlerinden sadece bir tanesi benim için bir anlam ifade ediyordu.

' Cengiz Doğan.'

Arkamda durup kağıtlara bakarken " Bunlar ne?" diye fısıldadı. İlk iki sayfayı ona uzatırken " Alıcıların isimleri." dedim. Bir süre kağıtları inceledikten sonra " Polisler bunları bulunca hepsinin başı çok büyük derde girecek." dedi ve masanın üzerine koydu. Ona üçüncü kağıdı uzatıp " Bu konuda birşeyler yapmalıyız." dedim. İlk önce ismi yazan tüm alıcılardan bahsettiğimi sandı ama kağıttaki ismi görünce neyden bahsettiğimi anladı ve başını sallarken bana baktı.

" Hayır."

" Ne yani bu konuda hiçbir şey yapmayacak mıyız?"

" Neden yapalım? Bu adam saçma oyunlarıyla bana işkence etti. Seni kaçırdığını hatırlatmama gerek var mı?"

" Rüzgar bu adam olmasaydı babanı kimin öldürdüğünü bulamazdın. Neler yaptığını biliyorum , hatırlıyorum ama sende sana ne kadar yardım ettiğini hatırlamalısın. Ayırca tüm bunları bir kenara koyarsak babanın çok eski bir dostu. Ona haber vermeliyiz."

" Hazal.."

" Sen yapmayacksan ben yapacağım. Polisler birazdan gelir."

" Peki."

İsminin yazılı olduğu kağıdı alıp odadan çıktık ve çatı katına geri döndük. Etrafa hızlı bir bakış attıktan sonra şansımıza onu Deniz'le konuşurken bulduk. Rüzgar bana dönerken " Birkaç masa ileriye git ve orda dur. Denizin yanına yaklaşmanı istemiyorum." dedi ve yanlarına doğru gidip Cengiz'e gülümsedi ve " Seninle çok önemli bir şey konuşmam lazım." dedi ama bu Deniz'in pek hoşuna gitmemişti. Ona bakarken " Üzgünüm ama anlaşmamızda alıcılarımla arama girmek yoktu." dedi ama Rüzgarın umrumda değildi.

" Gerçekten önemli."

" Pekala. Deniz sanırım biraz bekleyebilirsin."

Cengiz ve Rüzgar benim olduğum masaya doğru gelirlerken Deniz'le göz göze geldim ve bu bile tüm tüylerimi diken diken etmeye yetti. Masaya geldiklerinde Cengiz Doğan beni görünce hafifce gülümseyerek selam verdi ve bardağından bir yudum alıp masaya koyarken Rüzgar'a döndü.

" Evet Rüzgar. Seni dinliyorum."

" Deniz'den uyuşturucuyu alamazsın."

Yüksek sesli bir kahkaha atınca birkaç kişi bize döndü. Gülümseyerek " Neden almayayım?" dediğinde Rüzgar çıkardığı kağıdı onun önüne koydu ve " Çünkü polisler buraya geliyor ve alıcıların hepsinin yazılı olduğu kağıtlar Deniz'in odasında. Herkesin üstünü arayacaklarına eminim." dedi. Kağıdı alıp incelerken bir yandan da bize baktı ve " Polislerin buraya geldiğini nerden biliyorsun?" diye sordu.

" Çünkü ben çağırdım. Bu gece , tüm bu şeyler bizim planımızdı. Deniz'in yakalanması için. Elinde bize karşı birşey vardı ve bunu kullanırsa başım çok büyük derde girebilirdi."

Sanki tüm olanları anlıyormuş gibi başını salladı ve elindeki kağıdı birkaç parçaya ayırıp ceketinin cebine koydu.

" Beni uyardığınız için teşekkür ederim."

" Bana değil ona et. Normalde yaptıklarından sonra seni uyarmayı düşünmemiştim bile ama şimdi burdan çıkman lazım."

Gözlerini bana dikerken oldukça samimi bir şekilde " Baban için üzgünüm Hazal. Ayrıca onca şeyden sonra bana yardım ettiğiniz için de teşekkür ederim." dedi. Kısaca başımı sallayarak teşekkür ettiğim sırada elini Rüzgarın omzuna koydu ve " Ben senin hayatını kurtardım sende benim. Sanırım ödeştik." dedi.

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin