Final Oyunu

4.2K 286 41
                                    

Gözlerimi yumup kulaklarımı daha da sıkı kapadım. Bunu izleyemezdim. Kalp krizi geçirmek için fazla gençtim.. Yaklaşık beş dakika sonra birinin bileklerimi tuttuğunu hissettim. Kulaklarıma bastıran parmaklarım gevşeyince alkış sesleri duydum ve gözlerimi açınca da dudağı kanamakta olan ama yine de gülümseyen Rüzgarı gördüm.Başımı çevirip ringe baktığımda o adamın köşeye çökmüş ringin zeminini yumrukladığını gördüm. Rüzgara sıkıca sarılıp derin bir nefes aldım. Vücudu ter içinde kalmıştı ve saçları da nemlenmişti ama umrumda değildi. Ona sıkıca sarılıp rahatlamanın keyfini çıkardım.

 ''İyi misin?'' 

''Evet. Gördüğün gibi hallettim.''

 ''Halledeceğini biliyordum.''

 Kahkahaları arasında konuştu.''Öyle mi? O zaman neden izlemedin?'' 

''Canının acıdığını görmek istemedim.'' 

''Bence kaybedeceğimi düşündün.'' 

Başımı omzundan çekip kaşlarımı çatarak ona baktım. Gülümseyince dudağındaki kan biraz daha yayıldı. Beni ilk öptüğü o an geldi aklıma. Dudaklarına bakıp fısıldadım.''Seni öpmek isterdim ama canın acır diye korkuyorum.''

 ''Benim. Canım. Acımaz.''Dudağını elindeki eldivene silip eldivenleri çıkardı ve yere attı. Daha sonra da uzanıp beni hafifce öptü. Dudağı tekrar kanamaya başladığı sırada benden ayrılıp gülümseyerek suratıma baktı. Cengiz'in konuşmasıyla dikkatimiz dağıldı.

 ''Parası yoktu bu yüzden bahse girmedi ama senin kazanacağından emindi.'' 

Cengiz küçük bir işaret yapınca aynı takım elbiseli adam itaatkar bir köpek gibi sahibine kalan sayfaları getirmek için gözden kayboldu. Rüzgar t-shirtünü üstüne geri geçirdiği sırada adam elinde A4 boyutunda bir dosyayla geri yanımıza geldi.Cengiz dosyayı adamın elinden alıp bir süre öylece boşluğa baktı. Daha sonra dosyayı Rüzgara uzatıp fısıldadı.

 ''Umarım aradığını bulursun evlat... '' 

Rüzgar dosyayı alıp sanki açmadan içindekileri görebilecekmiş gibi baktı. Hafifce gülümseyerek Cengize baktı ve ilk kez uzattığı eli sıktı. Çıkışa doğru yürümeye başladığımızda bizimle geldi. Daracık koridordan geçip soğuk havaya adımımızı attık.Kapıyı kapatmadan önce Cengiz son kez Rüzgara bakıp fısıldadı.

 ''Rüzgar..''Sanki söyleyeceği şeyden emin değil gibiydi. Tereddütlüydü. Ama bu onu durdurmadı. Sakin bir sesle konuştu.

 ''İnsanlar yalan söyleyebilir. Ama tıbbi kayıtlar söylemez. Bunu unutma.'' 

''Ne?'' 

''Okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksın.''

 Ardından daracık koridorun içinde kaybolurken yanındaki takım elbiseli adam kapıyı kapattı. Arabaya bindiğimizde Rüzgar sanki elindeki dosyayı bırakamayacakmış gibi görünüyordu. Ama sonunda dosyayı arka koltuğa koyup arabayı çalıştırdı.Eve gidene kadar pek konuşmadık. Evimin önüne gelince arabayı durdurup bana baktı. O bir şey demeyince arka koltuktaki dosyayı bakıp konuştum. 

''Meraktan ölüyor olmalısın.'' 

''Biraz öyle. Ama korkuyorumda.''

 ''Neden?''

 ''Neyle karşılaşacağımı bilemiyorum. Babamla ilgili bilmediğim şeyler olabilir.'' 

''İnan bana bu bir anda babanın uyuşturucu satıcı olduğunu öğrenmen kadar sarsıcı olmaz.''

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin