Yapmak Zorundayım

1.5K 102 13
                                    


Geriye dönüp kaçmak buradan çok uzaklara gitmek istiyordum ama yapabileceğim birşey yoktu. Birkere gelmiştim artık. Sandalyeyi çekip oturdum ve derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Çok geçmeden kapı cızırdadı ve Deniz içeriye girip karşıma oturdu. Gözlerini , gözlerime diktiğinde içimden kusmak , ağlamak , bağırmak hepsini bir arada yapmak geldi ama kıpırdayamadım bile. Gülümseyerek karşımdaki sandalyeye oturup bana baktı ve " Hoşgeldin. Sanırım mesajımı almışsın." dedi.


" Aldım ve buraya bunlardan vazgeçmeni söylemek için geldim. Bizden ne istiyorsun bilmiyorum ama vazgeç artık Deniz. Bırak!"

" Sizden ne istediğim yeterince açık değil mi?"

Kaşlarımı kaldırıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve arkama yaslandım. Ondan olabildiğince uzak olmak istiyordum. Gülerken o da arkasına yaslanıp " Benim kadar acı çekmenizi istiyorum hepsi bu." dedi.

" Sen bunu bir oyun falan mı zannediyorsun?"

" Şimdi beni dinle de sana durumu açıklamaya çalışayım. Ben burada dört duvarın içinde , parmaklıkların arkasında otururken siz dışarıda gezip , içip , eğlenemezsiniz. Normal hayatlarınıza devam edemezsiniz. Beni buraya tıktınız , şimdiyse hayatınızı yaşamanıza izin vermemi bekliyorsunuz."

" Seni buraya biz tıkmadık Deniz. Sen kendi aptallığın yüzünden burdasın."

" Aynı aptallıkları senin sevgili Rüzgar'ın da yapmıştı hatırlatırım. Eminim şu an benim yerimde o olsaydı böyle konuşmazdın ama merak etme bunu yapmak o kadar zor olmaz."

" Sen neyden bahsediyorsun?"

" Diyorum ki istediğim an o çok sevgili erkek arkadaşını kendime oda arkadaşı yapabilirim. Sandığınız kadar zeki değilsiniz. Beni buraya tıkmakla herşeyi bitirip , hiç olmamış gibi davranabileceğinizi düşündünüz belki ama yanılıyorsunuz."

" Eğer biraz daha ileri gidersen polise şikayet edeceğim. Bakalım onlar hapisteyken dışarıya aramalar yaptığını ve insanların peşine adamlar taktığını öğrenince ne yapacaklar."

" İstersen durma yap. Ama o zaman Rüzgar'a veda etmek zorunda kalabilirsin. O adam var ya. Volkan. Tanıştırmış olayım. O herşeyin başlangıcı. O daha size yapmadığım ama yapacağım şeylerin bir habercisi."

" Deniz lütfen bırak artık. Ne istiyorsun?"

Elini masaya vurduğunda çıkan ses duvarlardan yankılanıp beni de oturduğum sandalyeye çiviledi. " Söyledim ya benim kadar acı çekin istiyorum." diye bağırdı. Gözlerimi bir süre kapayıp geri açtığımda gülerek " Ne o yoksa bir kabustan uyanmaya mı çalışıyorsun? Ama ben istediğim sürece bu kabusun içinde kalacaksın Hazal." dedi.

" Beni buraya neden çağırdın? Sadece tehditler savurup hayatımızı nasıl çekilmez kılacağını anlatmak için mi?"

" Biraz öyle ama merak etme. Tüm hünerlerimi ben burada tıkılıyken sergilemeyeceğim. Çıkacağım zamanada biraz saklamak lazım değil mi?"

Kalkıp kapıya doğru yürüdüğü sırada " Buna bir son vermen için herşeyi yaparım. Herşeyi." dedim. Çaresizliğim duvarlarda yankılanıyordu. Bunu dediğime bile inanamıyordum ama çok yorulmuştum. Kapı cızırdayıp açıldığında gitmeden bana dönüp " Sen zaten herşeyi yaptığın için ben burdayım ya. Artık birşeyler yapma sırası bende." dedi ve gitti. Bir adam gelip kapıyı açtı ve beni dışarı çıkardı.


Eve döndüğümde beynim sanki patlamak üzereydi. Hiçbir şey düşünemiyordum. Düşünmekte istemiyordum. Polislere gidip herşeyi söylemek , bizimle nasıl uğraştığını anlatmak istiyordum ama eğer böyle birşey yaparsam Rüzgar'ın da başı derde girerdi. Sanki hayatta en korktuğum ikilemlerin arasında kalmış gibiydim. Doğru olanı yapmakla , sevdiğim kişinin canını yakmak arasında sıkışıp kalmıştım. Boğuluyordum. Biri ayağıma bir taş bağlayıp okyanusun en derin kısmına fırlatmış gibi hissediyorum. Dibe bile ulaşamamıştım daha.

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin