Sanırım Bayılacağım

4.2K 280 18
                                    

Kız ikiletmeden bir kağıda numarasını yazdı. Rüzgar numarayı alırken kızın gözlerine daha sonrada dudaklarına o kadar uzun süre baktı ki. Kız kağıdı ona uzattı ve daha sonra da uzanıp onu öptü.

Rüzgar kısa denilecek bir sürede kendini geri çekti. Hafifce gülümseyip numarayı aldı ve konuştu.

-          Patronun görsün istemem. Görüşürüz.

-          Peki.. görüşürüz.

Yanımıza gelip numarayı esraya verdi. En azından öpücüğü kısa kesitği için içim rahatlamıştım ama bir gecede iki kızı birden öpmüştü. Muhtemelen şu an bayram ediyordu. Hep beraber odaya döndüğümüzde Deniz numarayı Esranın elinden çekip aldı.

-          Güzel kızdı valla. Sen aramayacaksan ben alabilir miyim?

-          Tabi.

Rüzgar yanındaki biradan bir yudum alırken konuştu.

-          Esra çıkar bişey.

Esra kazağının içine giymiş olduğu t-shirtü çıkardı. Şimdi sadece siyah sütyeniyle duruyordu ve Rüzgar dışındaki herkes ona dik dik bakmaya başlamıştı. Muhtemelen ona bakmıyor oluşunun tek sebebi daha sonradan bunu yüzüne vuracak olmamdı. Yoksa bence bakmak için içi gidiyordu..

Rüzgar şişeyi çevirdi ve kapak kısmı Eren'e denk geldi. Ve diğer ucu da bana.. haydi bakalım.. oyun benim için şimdi başlıyordu.

-          Ayakkabısız ve üzerinde sadece t-shirtünle otelin etrafında bir tur atmanı istiyorum. Durmak yok. Ağlamak yok.

Gülümseyerek ayakkabılarımı ve üzerimdeki kazağı çıkardım. Aşağıya indik. Eren bir pencerede olmak üzere herkes kendi odalarında pencerelere dizilmişti. Böylece hepsi durmadığımdan veya kestirmeden koşmadığımdan emin olacaktı.

Otel küçük değildi ama şansıma ayaklarımı şu an pek hissetmiyordum ve bedenimde alkolün verdiği bir sıcaklık vardı. Asıl problemim üşümek değil düşmemekti.  Eren camdan 3 e kadar saydı ve bende son hızımla koşmaya başladım.

Koşarken ayaklarım çok üşümedi ama asıl durunca donmaya başladılar. Hemen yukarı çıkıp çoraplarımı ve ayakkabımı giydim. Ah tanrım alkolün sıcaklığından eser kalmamıştı donuyordum. 

-          Çıkar üstünden bir şey Eren.

Eren hiç tereddüt etmeden pantolonunu çıkardı ve bir kenara attı. Gülerek tekrar yerine otururken uzanıp şişeyi çevirdim. Aha.. intikam zamanı. Şimdi meydan okuma sırası bendeydi. Gülümseyerek ona baktım. Oflayarak söylendi.

-          Bu nasıl bir iş ya..

-          Adalet işte. Fazla zorlamayacağım seni.

Otelin büyük su bardaklarından birine yarısına kadar vodka doldurdum ve Erene uzattım.

-          Durmak yok. Ağlamak da yok.

Gülerek bardağı aldı ve beklediğimden çok daha inanılmaz bir performans sergileyip bir dikişte bitirdi. Yarın sabah ikimizinde başı çok ağrayacaktı ama hayranlığımı gizleyemedim. Bazıları onu alkışlarken ağzından akan birkaç damlayı silip konuştu.

-          Çıkar bakalım hazal.

Üzerimdeki kazağı çıkarıp bir kenara attım. Eren şişeyi çevirdi ve Rüzgar ve Burak arasında durdu. Rüzgar düşünmeden hemen aklındakini söyleyiverdi.

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin