Siyahın En Güzel Tonu

22.5K 591 33
                                    

Zakkum

"Sana neden zakkum diyorlar?" diye fısıldamama rağmen sesim soğuk duvarlara çarpıp bana geri dönmüştü. Dudağının sağ kenarı hafifçe yukarı kalkıp beni kendi dünyasının dışına iten yamuk bir gülümseme oluşturdu. Hafifçe öne eğilerek " Biraz düşün belki anlarsın papatya." diye fısıldadı ama onun fısıltısı benimkinin aksine çok cüretkardı.

Gözlerimi devirip bana böyle demesine asla anlam veremediğimi belirtircesine ve inkar edercesine " Peki bana neden papatya diyorsun?!" Diye bağırdım. İkimiz de sesimin bu kadar çıkmasını beklemiyorduk. Yanında duran sandalyeyi benimkinin önüne kadar sürükledikten sonra ters bir şekilde oturup kollarını sandalyenin sırtında kavuşturdu. Gözlerimin içinden ruhumun derinliklerini görebilecekmiş gibi bana bakarken dudaklarındaki sigarayı çekti ve nefret ettiğimi bilmesine rağmen dumanını yüzüme doğru bıraktı. Yakıcı ve yoğun tütün kokusunu savuşturmak için başımı çevirince etkisinden kısa bir süre de olsa kurtuldum. Çenesini ellerine yaslarken gözleri tekrar gözlerimi buldu ve " Ben yakışıklıyım değil mi? İyi görünümlü biriyim yani." Diye sordu. Birden neden dış görünüşünü sorgulama ihtiyacı duymuştu anlayamamıştım.

" Bence bunun cevabını zaten biliyorsun"

Biliyordu. Her gün her an insanların özellikle de çevresindeki kızların ona kaçamak bazen de cüretkar bakışlar attığını görüyordu. Kendi hakkında söylenen iltifatlardan ve çıkan dedikodulardan da haberdardı. Benim de onun kaçınılmaz etkisine kapıldığımı biliyordu. Gerçekten çok yakışıklıydı. Sanki tanrının boş bir anına denk gelmiş ve üzerinde yıllar süren çalışmalar yapmışlardı. Vücudunu oluşturan her bir hücre, özenle bir araya getirilmiş gibiydi. Uzun yıllar, bir çok insan için güzellik algısını oluşturmuş olan "sarı saç, mavi göz" klişesine savaş açmış siyah bir nokta gibiydi. O siyahın en güzel tonuydu.

Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayacak bir şekilde yeniden sigarasının dumanını yüzüme üflediğinde elimle dumanları savuşturdum. Sabrımın azaldığını göstermek için sigarasını dudaklarının arasından çekip yere attım ve " Neden sana zakkum diyorlar?" diye tekrar sordum.

"Çünkü, zakkum insan gözüne dışardan ne kadar hoş bir çiçek gibi görünse de içinde gözün görmediği bir zehir barındırır. Özü bu zehirdir ve dışındaki süslü, renkli yaprakları sadece bu zehri gizleyen maskelerdir."

Cevabı karşısında birkaç saniye durakladım. Açıklamasının üzerine ne söyleyebilirim bilmiyorumdum ama bir yorum beklediğini de sanmıyordum. Aldığım cevapla ne yapacağıma karar verememişken " Peki neden papatya?" diye sordum.

" Çünkü papatya, zakkumun hayran olduğu ama asla erişemeyeceği bir saflığa sahip. Onun zehrini saklayacak maskelere ihtiyacı yok. Papatya, zakkumun zehrinin erişemeyeceği kadar saf, olamayacağı kadar masum ve diğer tüm çiçekleri kıskandıracak kadar güzel."

Bu yeni hikayemin tanıtımı. nasıl bir şey olacağıyla ilgilli aklımda bir plan var. bu arada bu işlerden anlayan biri bana mesaj atabilir mi? hikayem için bir resimden daha fazlası kapağa ihtiyacım var ama nasıl olacağını anlatmam lazım. yani eğer bu işlerden anlıyorsanız acaba bana mesaj atabilir imsiniz lütfen? çok teşekkür ederim. bize keyif verecek uzun bir hikaye olması dileğiyle iyi okumalar. yorum yapıp görüşlerinizi bildirirseniz çok mutlu olurum.

** Revize ediyorum. Yıllar geçip buraya, ait olduğum yere geri döndükçe kendim gibi hikayemi de güncellemeye çalışıyorum. Bu revize etmelerimde kurguya dokunmadan daha akıcı bir anlatım yakalamayı umuyorum. **

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin