Rüzgar , annemin endişeli bakışlarına karşılık verirken " Merak etmeyin ben yanındayım." dedi.
Çıkarken ışıkları kapattıklarında oda zifiri karanlık oldu. Yanı başımda duran Rüzgar'ı bile göremiyordum ki şu anda görmek istediğim tek şey oydu. Bir an kendimi suçlu hissederek " Belki de eve gitmek isterdin. Kendi yatağında uyumak. Özür dilerim düşünemedim." dedim. Karanlığın içinde gülüşünü duydum.
" Saçmalama. Sadece ama sadece senin yanında olmak istiyorum."
" O zaman yanıma gel."
Yatakta yana doğru kayıp ona yer açtım. İlk önce tereddüt etti ama daha sonra koltuğundan kalkıp yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı. Karanlıkta görebildiğim kadarıyla onu öperken " Beni sakın bırakma." dedim. Dudaklarını saçlarımda gezdirirken " Asla" diye fısıldadı.
Sabah uyandığımda onu yanımda görmek muhteşem bir histi. Benden daha önce uyanmış olacaktı ki hiç kıpırdamadan beni izliyordu. Gülümseyerek " Günaydın. Nasıl hissediyorsun?" diye sorduğunda olduğum yerde doğruldum ve onu öperken " Harika." diye fısıldadım. Yanımdan kalkıp yatağın yanındaki koltuğa otururken elimi tuttu ve " İyi uyuyabildin mi?" dedi.
" Sen yanımdayken evet."
" Hazal.."
" Efendim."
Yüzüne baktım. Anlam veremediğim bir ifade vardı suratında ama hoşuma gitmemişti. Birşeyler düşündüğünü anlayabiliyordum ama ne düşündüğünü çözememiştim. Endişelenmeye başlarken " Rüzgar ne oldu?" diye sordum ama o daha ağzını açamadan annem ve teyzem içeri girdi. Arkalarından bir de doktor içeri girince Rüzgar elimi bırakıp arkasına yaslandı ve gülümsedi. Teyzem yanıma otururken " İyi misin canım?" diye sorunca başımı salladım.
Doktor karşıma geçerken " Herşey yolunda görünüyor Hazal. Bugün seni çıkartabiliriz tabi sende istersen." dedi.
" Evet. Sadece eve gitmek istiyorum."
" Bende öyle düşünmüştüm. Sana uyuyabilmen ve ağrılarını hafifletecek ilaçlar yazdım. İhtiyacın olduğunda bunları kullanmaktan çekinme."
" Tamam. Teşekkür ederim."
" Annene de söyledim ama bir de sana söylemek isterim. Böyle durumlarda bazı insanlarda tramvalar ve psikolojik sorunlar oluşabilir. Zor birşey atlattın ve çok güçlü bir kızsın ama yine de benim tavsiyem bir süre boyunca bir terapistle görüşmen."
" Hayır buna ihtiyacım olacağını sanmıyorum."
" Hemen hayır deme lütfen. Biraz düşün. İhtiyacın olduğuna karar verirsen size birini önerebilirim. Çok yardımcı olur inan bana."
" Tamam düşüneceğim."
" Harika.. Melda Hanım imzalamanız gereken bazı belgeler var. Sonra çıkışını yapabiliriz. Çok geçmiş olsun Hazal."
Annem , doktorla beraber dışarı çıkınca lafına devam etmesi için Rüzgar'a döndüm ama teyzem yanımızda olduğu için birşey söylemiyordu. Teyzem dolaptan çıkardığı çantayı bana uzatırken " Giyinmene yardım edeyim." dediğinde Rüzgar kalkıp dışarı çıktı. Neler olduğunu anlamıyordum. Rüzgar hapisten çıkmış , bende iyileşmiştim , iyiydim. Herşey yolundaydı ya da en azından bana öyle geliyordu. Şimdi neden böyle tuhaf davranıyordu? Çantayı açtığımda karşıma çıkan kanlı kıyafetlere baktım. Buraya gelmeden önce üzerimde olan kanla kaplanmış kıyafetlere.. Geriye doğru sendeleyip koltuğa otururken teyzem endişeyle yanıma geldi ve " Hazal.. İyi misin ne oldu?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zakkum
Teen Fiction- Sana neden zakkum diyorlar? Yamuk sırıtışı beni kendi dünyasının dışına iterken '' fazla safsın'' der gibi haykırıyordu. - Biraz düşün belki anlarsın papatya. Gözlerimi devirip bana taktığı ve duyduğum en anlamsız lakabı inkar eder gibi...