sanırım bu bölüm , uzun süredir beklenen bölümlerden biri..
bir süre sessizlik oldu. Fincanıma uzanıp yeni koyduğu çaydan bir yudum aldığım sırada sorusuyla çay resmen burnumdan geldi.
- Hazal neden Ceren'e yalan söyledin?
- Söylemedim.
Kendimi toparlayıp konuştum.
- Sadece bilmediğimi söyledim.
- Ama biliyorsun.
- Evet.
- Peki neden?
Ne dememi istiyordu ki? Duymak istediğini sandığım şeyi ona söyleyemezdim. Bunu yapamazdım. Ona çıkıp da seni seviyorum ve kıskandığım için de yalan söyledim diyemezdim zaten.
- Bilmiyorum sanırım başına musallat olsun istemedim.
- Neden?
- Neden diye sorma bir nedeni yok işte. O..o biraz güzel ama bunu biliyor kızı. Değil mi?
Hayır anlamında başını sallayıp bana bakınca içimde bir şeylerin kırıldığını hissettim.
- Nasıl?
- Bence Ceren hiç te '' güzel ama bunu biliyor'' kızlarından değil.
- Ne yani güzel ama bundan haberi bile yok kızlarından mı?
- Hayır. Ceren ve onun gibi kızlar için farklı bir kategori var. Biraz acımasızca ama '' güzel değil ama kendini güzel zannediyor'' kızlarından.
Hafifce gülerek önüme döndüm. Evet biraz acımasızcaydı ama....
- Yarın okuldan sonra bir şeyler yapalım mı?
- Ah yarın okula gelmiyorum.
- Neden?
- Annem İzmire gidiyor ve yarın Poyrazın doktor randevusu var. Bende en boş günüm olduğu için götürmeyi kabul ettim.
- Baban?
- Babama ulaşabilene aşk olsun. Ya da güvenebilene. Yarın toplantısı varmış. İptal edebilirim dedi ama pek inandırıcı değil.
- Peki yine de bir şeyler yapıyor muyuz?
- Olabilir. Konuşuruz. Benim gitmem lazım.
- Tamam..
Kalkıp kapıya doğru gittim. Benim için kapıyı açıp kenarına yaslandı ve gülümsedi.
- Yarın görüşürüz.. umarım.
- Evet.
Utanarak dışarı çıktım ve yürümeye başladım. Eve geldiğimde annem eşyalarını topluyordu. Yatağının kenarına oturup konuştum.
- Anne?
- Efendim canım.
- Biraz daha antalya içi işler almayı düşündün mü?
- Ah tatlım keşke. Ama görünüşe bakılırsa kimse antalya da bir yerde toplantı ya da düğün falan yapmıyor..
- Sanırım. Seni özlüyorum.
Toplanmayı bırakıp yanıma oturdu ve bana sarıldı.
- Kendimi zaten suçlu hissediyorum. Size yeterince zaman ayıramıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zakkum
Teen Fiction- Sana neden zakkum diyorlar? Yamuk sırıtışı beni kendi dünyasının dışına iterken '' fazla safsın'' der gibi haykırıyordu. - Biraz düşün belki anlarsın papatya. Gözlerimi devirip bana taktığı ve duyduğum en anlamsız lakabı inkar eder gibi...