Zakkum

'' Gitme''

'' Rüzgar.. Yarın bize gel. Sınavlar başlamak üzere fizik çalışırız.''

'' Tamam. Olabilir. Kaç gibi?''

'' 7 gibi olabilir. ''

'' Tamam görüşürüz. Seni seviyorum.''

'' Bende..''

Eve dönüp kapıyı kapattım ve salona geçtim. Teyzem kadehindeki şarabı bir dikişte içtikten sonra gülümseyerek bana döndü ve '' İyi oynadın.'' dedi. Bu vurdum duymazlığına inanamıyordum.

'' Ne demeye çalışıyorsun? Zaten rezil ettin beni.''

'' Ay bana masum kız ayakları yapma Hazal. Kör değilim senin de ne kadar istediğin çok belli.''

'' Sayende olacaksa da olmayacak ya resmen çocuğu kaçırıyorsun.''

'' Of ben uyarı olsun diye şey ettim. Yoksa karşı çıkmadığımı biliyorsun. ''

'' Biliyorum ama böyle yapma. Cidden utanç verici oluyor.''

'' Tamam bir daha yapmam söz. Ama bir şartla.''

'' Ne?''

'' Bunları alacaksın. Odanda koy bir yere. İnan bana bu tavsiyemi ciddiye almak isteyebilirsin.''

Kutuyu önüme itip masayı toplayama başladı. Gözlerimi devirerek kutuyu aldım ve odama çıktım. Çatlak.. Gitmiş bir de en iyi olanlarından almıştı. Üzerimi değiştirip yatağıma yığıldım. Kutu komidinimin üstünden bana sırıtıyordu resmen. Çekmeceyi açıp içine attım ve kapatıp yastığıma sarıldım.

Gerçekten ne kadar istediğim belli oluyor muydu? Oluyorsa da oluyor zaten bunu saklamaya da çalışmıyordum. Ayrıca bunu da Rüzgar'a söyleyecektim. Evet tamamen açık bir şekilde söyleyecektim artık canıma tak etmişti yani.

Hem... Aklıma gelen bazı şeyler vardı. Işığımı kapatıp bir an önce yarın olması ve bizim de '' fizik'' çalışmamız için dua ettim.

Pazar Günü

Saat 6'ya gelirken teyzem ceketini ve ayakkbılarını giydi. Koltukta bıraktığı çantasını alıp ona uzattım. '' Telefonum mutfakta kalmış onu da getirir misin tatlım?'' diye sorup başka bir eksik var mı diye çantasına baktı. Mutfağa gidip tezgahın üzerinden telefonunu aldım ve ona uzattım.

'' Başka bir şey unutmadın değil mi?''

'' Sanmıyorum. Bak akşam tek başına kalabilecek misin? İstersen Melisa'ya bırakabilirim seni.''

'' Hayır tüm gün tembellik yapmayı planlıyordum aslında ama sınavlarım başlamak üzere bu yüzden çalışmam lazım.''

'' Peki tatlım. Poyraz'ın çantasınıda versene.. Geçerken Mertlere bırakayım.''

Uzanıp Poyraz'ın çantasınıda ona verdim. Elindeki kağıdı elime tutuştururken '' Bak bu da Hande'nin numarası.. Telefonuma bir şey olursa burdan ara bizde evde olacağız bu akşam.'' dedi.

'' Tamam teyze anladım 5 yaşında değilim endişelenme artık.''

'' Ay iyi gidiyorum. Sende otur düzgünce çalış.''

Arkasından gülümseyerek el sallarken kendi kendime '' Çalışacağım.'' diye fısıldadım. Teyzem bu akşam çocukluk arkadaşında kalacaktı ve Poyraz'da Mertlerde kalmak için ısrar etmişti yani ev bomboştu.

Bende Rüzgarın doğum günümde bana hediye ettiği 1 istek hakkımı bu gün kullanmayı düşünüyordum. Saat 7 gibi bize gelecekti. Tabi biraz fizik çalışacaktık ama onu tabiki de buraya fizik çalışmak için çağırmamıştım. Anlamışsınızdır artık.