İyi Yolculuklar

3.7K 190 39
                                    


Rüzgarla arayı düzeltmemize çok sevinmiştim. Bana sonsuza kadar kızgın kalacakmış gibi gelmişti ama bugün bunun öyle olmadığını anlamıştım. Ve bu bana inanılmaz bir rahatlama duygusu vermişti. Tabi bu rahatlama duygusu başka bir hata yapabilirim demek değildi. Bir daha böyle bir hatayı kesinlikle yapmayacaktım.

Hem kimbilir belki Rüzgarda yazın yapılacak yarım dönemlik sınavlara katılıp son sınıfın ikinci döneminde benimle olurdu.

Bir an önce yarın olması için can atıyordum. Bu düşündüklerimi ona söyleyebilirdim. Onu kaybettiğimi düşünmüşken kaybetmediğimi görmek beni çok mutlu etmişti. Koca bir haftanın sonunda ilk defa endişelenmeden uyuyabilmiştim.




ERTESİ GÜN

Kapatmayı unuttuğum alarmım güzel rüyalarımı böldüğünde yatağımda huzursuzca döndüm ve sanki telefonum bu hayattaki en büyük düşmanımmışcasına alarmı kapatıp bir kenara fırlattım. Saat sabahın 7'siydi ve güneş bile daha yeni doğuyordu. Gökyüzü bile uyanamamışken benim uyanmamı istemek insanlık dışıydı.

Ama bir an önce uyanıp duş almak ve sonra da Rüzgara gitmek için sabırsızlanıyordum. Gerçi bu saatte onu uyandırırsam gerçekten onu tamamen kaybedebilirdim. Yatakta biraz yuvarlanıp beyaz boyası solmakta olan tavanımla uzun bir süre bakıştım. Saat 8.30'a gelirkende zar zor yataktan kalkıp kendimi banyoya attım.

Sıcak su sırtımı okşarcasına aşağıya doğru akarken yeni yeni uyandığımı hissettim. Duş almak gerçekten çok iyi gelmişti. Sıcak su enerjimi yerine getirmişti. Durulandıktan sonra havluma sarılıp dışarı çıktım. Saate bakana kadar duşta çok fazla zaman harcadığımı düşünmemiştim.

Üzerime bir şeyler giydikten sonra kahvaltımı etmek için aşağıya indim. Üşenmeden kendime güzel bir omlet hazırlamak için kolları sıvadım. Yumurtaları çırpmaya başladığım sırada ev telefonu çalmaya başladı. Belki biri açar diye yumurtaları çırpmaya devam ettim ama teyzem dün geceden sonra , bugün muhtemelen öğlene kadar uyuyacaktı.

Kaseyi bir kenara bırakıp ellerimi havluya sildim ve mutfaktan çıkıp salonda , masanın üzerinde duran telefonu aldım. Numaraya şöyle bir göz attım ama pek tanıdık gelmemişti. Kendimi koltuğa bırakırken cevaplama tuşuna bastım.

'' İyi günler Hazal Şaşmaz'la mı görüşüyorum?''

'' Evet.''

'' Ben AFS Öğrenci Değişim Programından arıyorum.''

Muhtemelen biletler veya da pasaport - vizeyle ilgili bir şey soracaklardı.

'' Buyrun , dinliyorum.''

'' Sınavınızla ilgili bir sorun çıktı.''

Oturduğum yerde kıpırdanarak endişeyle sordum.

'' Nasıl bir sorun?''

'' Son yapılan kontroller sonucu , başvurunuz geçersiz bulundu ve kabul edilmedi.''

'' Anlayamadım neden geçersiz bulundu? Yaşım , okul durumum , notlarım her şey başvuru formuna uygun. Ayrıca bir disiplin suçum ya da herhangi bir sabıka kaydım falan yok. Başvurum neden kabul edilmedi?''

Telefonun öbür ucunda bir sessizlik oldu. Ve bu sessizlik başvurumun kabul edilmemesinin nedeninin ne olabileceğini bana biraz da olsa anlatmıştı. Telefonun diğer ucundan bir cevap gelmeyince aklımdaki olasılığı doğrulamak için sordum.

ZakkumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin