Hikaye Henüz Bitmedi

Bölüm 127

"Kim geldi demiştin?"

"Kontes, Kontes Todd."

Daran'ın sözlerini duyan Livia, işaret parmağını kırışık alnına bastırdı. Kontes Todd'dan bugün onu ziyarete geleceğine dair önceden ne bir haber ne de bir mektup almamıştı.

Livia unutup unutmadığını merak ederken başını kaldırdı ve Daran'a baktı, ancak hizmetçisi sanki Livia'nın düşüncelerini okumuş gibi sadece dikkatle başını salladı.

“Önceden bir düzenleme yapılmadıkça tanışmanın kolay bir insan olmadığını söylememe rağmen…”

"O pervasız."

Livia'nın sıkıntılı ses tonu karşısında sessizce gözlerini indirdiğini ve ne yapacağını düşündüğünü gören Daran, efendisinin sıkıntılı bakışını fark ettikten sonra aceleyle tekrar konuştu.

"Onu da geri göndereyim mi?"

'…Eğer Kontes Todd ise, Bayan Vellista'yı Todd'un malikanesinden gönderen söylentiye göre metresi o olmalı.'

Söylentilere aşinaydı. Muhteşem ve güzel bir görünümü vardı, bu yüzden ona yapışan birçok soylu olduğunu duydu.

Livia oturduğu yerden ayağa kalktı.

"Hayır, onunla buluşacağım."

"Evet…?"

Daran onun güçlü sesini duyunca şaşkınlığını gizleyemedi. Livia onu salona getirmek istediğinde Daran görevlilere emirler verdi. Livia'nın giyinecek hiçbir şeyi olmadığından alabileceği bibloların veya giyebileceği elbiselerin sınırları vardı.

Kendini güzel ve görkemli bir şekilde dekore etmek için elinden geleni yapan Livia, zarif hareketlerle oturma odasına doğru ilerledi.

"Selamlar Prenses."

Salona giren Livia, Sylvia'nın kendisini selamladığını görünce şaşkınlıkla gözlerini açtı. Sylvia muhteşem ve güzel olarak bilinmesine rağmen gözlerinde güzel görünmüyordu.

'…Bayan Vellista çok daha güzel.'

Livia, Sylvia'nın karşısındaki kanepeye otururken düşündü. Kont Todd'un neden Azela yüzünden bu kadar ucuz bir kadına aşık olduğunu anlayamamakla kalmıyordu, aynı zamanda onun güzelliğini övenleri de anlayamıyordu.

"Kontes, öyle aniden, mektupsuz geldin ki."

Hizmetçi önlerine çay servisi yaptığında Livia bardağı kaldırdı ve ağırbaşlı bir sesle şöyle dedi: Yani 'önceden randevusuz gelmek terbiyesizliktir' demekti.

Livia çayını içerken Sylvia da onu takip etti ve bardağı kaldırdı. Ancak bardağa ve çaya baktığında onaylamayan bir bakışla dilini çıkardıktan sonra tekrar bıraktı. Görünüşe göre ucuz çay fincanını ve ucuz çayı sevmiyordu.

Livia'nın kaşları bu görüntü karşısında çatıldı.

"Prensesle gerçekten konuşmak istiyorum."

"Kontes, birlikte oturmak konusunda konuşacak bir şeyimiz olduğunu sanmıyorum."

"Yeni bir sayfa açıldı Prenses."

"Bu yüzden? Ne oldu?"

Sylvia bacağını diğerinin üstüne koyarken gülümsedi. Bu kesinlikle Prensesin önünde yapması gereken bir şey değildi.

Livia bu kaba davranış karşısında kaşlarını çattı. Bunun doğumundan dolayı olup olmadığı hakkında konuşmaya çalışırken Sylvia daha önce ağzını açtı ve sözünü kesti.