Ve sanki Azela'nın içindeki düşünceleri okuyormuşçasına dileği gerçek oldu. Çünkü atlayıp pencereden içeri girdi.
İfadesi sanki onun durumunu öğrenmiş gibi sertleşti. Öfkeli bir ifadeyle pencere pervazının üzerinden atlayan Zagnac aceleyle ona doğru koştu. Atladığı anda ilk önce Azela ile göz teması kurdu.
"Bana bak, sorun yok. Yavaş nefes alın ve tükürüğünüzü yutun.
Sesi sakindi ama ifadesi kadar sakin değildi.
Gerçek farklı olsa da Zagnac'ı görmenin zihnini sakinleştireceğini ve nefes almasını sağlayacağını düşünüyordu. Geldiğinde de değişmedi. Artan ıstırapla Azela kızarmış yüzünü buruşturdu, tırnaklarını kaldırdı ve boynunu kaşıdı.
"Kahretsin!"
Her zaman sakin olan ve her zaman gülümsemeyi seven Zagnac, her zamankinden daha alçak bir sesle küfürler savurdu ve aceleyle etrafına baktı. Aceleyle bir kese kağıdı bulup Azela'ya getirdi.
"Ah...!"
Bir nedenden dolayı Irene'in kendisine yaklaşan Zagnac'ın yanında olduğu çok açıktı. Azela'ya bakıyordu.
O boş bakışlar bağırır gibi olurken tüyleri diken diken oldu: "Madam'ın yaşaması için beni öldürmek mi istiyorsunuz?" Telaffuzu bile düzgün bir şekilde ifade edemeyen Azela, inleme sesleri çıkardı ve soğuk bir şekilde Zagnac'ın eline tokat attı. Kese kağıdını ağzına ve burnuna tutuyordu.
Gözlerinde kendine duyduğu korku, pişmanlık ve nefret güçlüydü…
Azela'nın nefesi daralıyordu, belki de duyguları yoğunlaştığından.
"Lanet olsun, uyan!"
Yere düşen kese kağıdını alıp tekrar ona yaklaşmasına rağmen kadın bu sefer de eline soğuk bir tokat attı. Zagnac sinirlenmiş bir yüz ifadesiyle çılgınca saçlarını taradı.
“Sen... gerçekten ölmek istiyor musun?”
Alçak bir sesle homurdandı ve Azela'nın cesedinin üzerine tırmandı. Bir eliyle onu hafifçe bastıran Zagnac vücudunun üst kısmını aşağı doğru eğdi ve kuru dudaklarını onun dudaklarına yerleştirdi.
Bunun üzerine gözleri şaşkınlıkla açıldı ama onu uzaklaştıramadı. Yüzü ekşiterek ve gözleri kapalıyken daha yakından baktı. Onunla birlikte ilk önce burnuna sızan sabah havasının kokusu geldi.
Sabah havasının kokusu ve eski kağıt kokusu. Sonrasını bilmediği tatlı koku bile.
Azela'nın gergin olan omuzları verdiği rahatlık nedeniyle gücünü kaybetmiş ve çökmüştü.
Ellerini sıkıca bağlayan Zagnac ona daha çok bastırdı. Nazik ama güçlüydü… Ağzının her köşesine düşkün olan güçlü bir adam, Azela'yı dolaştırıyordu. Kaçmaya çalışsa da ondan kaçamadı.
Azela'nın gözlerinden yaşlar aktı.
Sanki uçurumun kenarında duruyormuşçasına kendi iradesiyle ona sonsuzca sarıldı. Zagnac, sanki Azela'nın onu sertçe emdiği görüntüsüne tepki veriyormuşçasına onu daha da sert bir şekilde itti. Bu arada nefesi çoktan eski haline dönmüştü.
Birkaç dakika geçtikten sonra Zagnac dudaklarını dikkatlice kaldırırken o da vücudunun üst kısmını kaldırdı. Sıcak nefesin ona mı yoksa kendisine mi ait olduğunu anlayamıyordu.
"…Sorun değil."
Bakışlarını indiren Zagnac, perişan gözlerle Azela'ya baktı. Soğuk elleri açık dudaklarının etrafındaki tükürüğü sildi. Her ne kadar kirli olsa da umurunda değildi.
![](https://img.wattpad.com/cover/351985512-288-k336521.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hikaye Henüz Bitmedi
ChickLitMutlu son sandığım hikayemin sonu mahvoldu. "Boşanalım, biz." Benden başka bir kadına aşık olan kocam beni fena halde ayaklar altına aldı. Ufalanıp ölümü seçen karşımda, Parıldayan mor gözlü bir şeytan, Dük Perial belirdi. "Benimle sözleşme imzalar...