13. BÖLÜM

7.8K 781 235
                                    

Öyle korku filmlerindeki gibi aniden yüzüme çarpan bir esinti ya da koridorun diğer ucundan helezonik hareketlerle şaha kalkan bir görüntü olmadı. Beni karşılayan tek şey karanlıktı ve ışığı bulup açana dek de çekimser davranmaya devam ettim.

Sessizliği bıçak gibi kesen bir çıt sesinin ardından, hol ışığa boğuldu.

"Vay be!" omzumun gerisinden konuşan Chas sol tarafından kıvrılıp önüme geçti. "Kendimi bir anda Victoria Çağı'na ışınlanmışım gibi hissettim. Evdeki antikalığa bak!"

Ellerini çaprazındaki dresuarın üzerinde gezdirirken sahiden hayranlık dolu bakışlar atıyordu. Yüzünde rastladığım ifadeyi zihnim, benim buraya ilk geldiğimde yaşadığım duyguların bir başka benlikte zuhur bulması olarak açıklıyordu. Hakikaten de öyle miydi, bilemiyorum ama onun burayı beğenmesi hoşuma gitmişti.

"Şşş," Vera öne geçip elindeki makineyi sağa sola tutmaya başladı. Bu hareketi bana Supernatural'dan Dean ve Sam Winchester kardeşlerin kullandığı EMF aygıtını anımsatmıştı. Onlar da dizide ruhların ve diğer paranormal varlıkların izini bulabilmek için bu cihazı kullanıyorlardı. "Eğer burada bir Gölge - Ruh varsa, sesimizi duyup kaçabilir."

O andan itibaren herkes ağzını kapalı tuttu. Birbirimizi yönlendirerek ve bazen de çekiştirerek evin içinde ilerliyorduk. Koridoru aşıp hemen sol tarafımızdaki odaya girdiğimiz esnada, burasının babamla birlikte son bıraktığımızdan beri ne gibi bir değişikliğe maruz kaldığını o saniyede anladım.

Koltuklar yerlerinden çekilmiş, kimisi ters çevrilerek sanki kaldırılıp fırlatılmış gibi duruyordu. Yastıklar dört bir yana saçılmıştı. Ay ışığının vurduğu camları örten perdeler de savrulmuş, neredeyse yerlerinden sökülmüşlerdi.

"Hımm," Daniel parmak uçlarında odanın ortasına kadar gitti. "Sanırım beklenmedik ziyaretçileriniz olmuş Cathleen."

Eğilip teker teker yastıkları toplamaya başladığında silkindim ve ben de yanına gidip ona yardım ettim.

"Boş durmamışlar. Tahmin ettiğiniz gibi babamı konuşturmuş olmalılar."

Son cümlemi söylerken Chas'le göz göze geldik. Bu konuda bazı fikirler yürütmüştü ve şimdi ben kalbimi parçalayan bir ağrıya neden olan bir farkındalıkla bununla yüzleşiyordum.

Belki de sahiden babama işkence etmişlerdi...

Bu düşünce beni ayakta tutan bacaklarımın güçsüz düşmesine sebebiyet verirken kendimi son anda arkamdaki koltuğun üzerine bıraktım. Diğerleri dikkatle odayı araştırmaya başlamışlardı. En olmadık yerleri bile es geçmiyorlardı. Bu işe göründüğünden de fazla önem veriyorlardı.

Dakikalar birbiri ardına geçip giderken, yer döşemelerini sökmeyi ciddi ciddi düşünüyormuş gibi görünen Brett ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi.

"Burası temiz. Hiçbir şey yok. Zaten Bay Byrne'ın da evin en çok kullanılan yerine canı pahasına koruduğu bir şeyi saklayacağını hiç düşünmemiştim. Bence dağılalım ve geriye kalan yerleri o şekilde arayalım. Böyle devam edersek sabaha Londra'ya dönme planlarımız suya düşer."

Ses çıkarmadan kendi aralarında iki gruba ayrıldılar. Brett, Lester ve Vera mutfağı ve alt kattaki diğer odayı inceleme işini üstlenirlerken, Nia ve Daniel da yukarıdaki misafir odalarını aramak için harekete geçtiler. Hiçbir gruba dâhil olmayan Chas ve bana da, kendi odam ve babamın odası kalmıştı.

Hâlâ yaşadıklarımın şoku içerisindeydim ama yine de bize ait en özel olan bölgeleri araştırırken yanımdaki kişinin Chas olacak olması, bir nebze de olsa yüreğime su serpiyordu. Çünkü içlerinde beni en iyi anlayan oydu. Şakayla karışık dokundurmalarda bulunmasına rağmen, bana saygıyla yaklaşacağından bir şekilde emindim.

VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin