Biliyordum. Onun her zaman Arkhael'den hoşlanmadığını düşünmüştüm zaten. Aelryn'le zaman geçirmeye başladığım günden beri böyle bir zanna kapılmıştım.
O an; ölümüme ramak kalmışken, yanılmadığımı görmek beni tuhaf da olsa gururlandırmıştı.
Yüzümde oluşan cılız gülümseme karşısında bir an kaşları çatılan Tyalaria, hemen sonrasında aklına bir şey gelmiş gibi, kılıcın boğazımdaki baskısını azaltmadan, dizleri üzerinde eğildi ve boştaki eliyle kabaca pelerinimin ceplerini yokladı.
Tılsım kitabına ulaştığında, gözlerine ulaşan buz gibi bir ifadeyle beraber dudakları kıvrıldı.
Bir çırpıda kitabı tutup cebimden çıkardı ve elinin tek bir hareketiyle kitap ortadan kayboldu.
"Sanırım şimdi daha adil bir dövüş olacak, sence de öyle değil mi?" dedi sırıtarak. "Bir hırsız gibi sana ait olmayan bir şeyi adadan kaçırıp onunla istediğin gibi ahkâm kesebileceğini düşünmüş olabilirsin ama gördüğün gibi...
Ben buradayım ve işlediğin tüm suçların cezasını tek bir seferde keseceğim."
Arkadan bir uğultu sesi geldi. Yattığım yerden doğrulamadığımdan neler olduğunu bilemiyordum, fakat sesin Vanessa'ya ya da babama ait olması kuvvetle muhtemeldi. Belki Chas veya Dan de olabilirdi, emin değildim. Emin olduğum tek şey, onların beni bu hâlde görmek zorunda kalmalarından dolayı hissettikleri hüzün ve çaresizlikti.
"Dur sana başına neler geleceğini kısaca bir özet geçeyim," dedi Aelryn, konuştuğu her saniyeden zevk alarak. "Dakikalar içinde boğazında koca bir delik açacağım.
Eski usulle. Büyü olmadan.
Ve o esnada, şu arkadaki sarışın çocukla beraber, kral da aynı acıya boğulacaklar.
Ne kadar talihsizler, öyle değil mi?
Her ikisi de sana bağlanmakla ne büyük bir hata ettiklerini keşke anlamış olsalardı...
Gerçi Arkhael bunu çoktan hak etti, onun seninle beraber cehennem çukurunda yuvarlanmasına itirazım yok ama ya bu çocuk?" bakışları birden genç Dewrion'un olduğu yöne kaydı. İçimde ansızın büyüyen panikle birlikte kıpırdandım ama göğsümde duran ayağını iyice bastırdı ve ben dudaklarımdan kısa bir çığlığın kaçmasına mani olamadım. "Her ne kadar mensubu olduğu örgütün diğer üyeleri gibi soyumuzun kökünü kurutmaya ant içmiş olsa da, yine de çok genç... Ölmek için fazla çekici biri hem de," onun suratında eğreti duran bir cilveyle göz kırptı. "Buraya daha önce ayak basmış olsaydım, zamanımın bir kısmını onunla geçirmekten memnuniyet duyardım."
Kastettiği şey karşısında sinirlerim hepten bozuldu. Bırak onunla vakit geçirmeyi, Dan ona bir sokak arasında rastlasa, ardına dönüp bakmadan oradan uzaklaşırdı. Onun böyle yapacağını biliyordum, asla bir Gölge – Ruh'a, özellikle de onun gibi birine kapılıp gidecek biri değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci Kitap
Fantasy▪︎@WattpadScifiTR'nin "Düşsel Fantastik Anlatımıyla Sınırları Zorlayanlar" listesinde! ▪︎ @WattpadFantasyTR'nin "Mitoloji ve Efsaneler Diyarı" ve "Soluksuz Diyarlardan Kopup Gelenler" listesinde! ◇◇◇ İnsanlığın tar...