Merhabalar! 🙋
Aslında başka bir ek bölüm yazma niyetim yoktu ama anlık bir istekle az önce oturdum ve son bir defa daha yazdım. 😉
Kısa oldu ama hiç olmamasından iyidir diyerek sizlere keyifli okumalar diliyorum.. 😊
♦♦♦
“Ben genç yaşta hayata veda etmiş biri gibiyim. Bütün hayatım kaçırılmış bir fırsat gibi…”
Charles Dickens – İki Şehrin Hikâyesi
♦♦♦
Chas’in on dokuz yıllık yaşamı; ölümler, kaybedişler ve acılarla doluydu. Kendini bildi bileli, sürekli yenik düşen taraftaki oydu. Nerede bir kötülük ya da felâket meydana gelmişse, bunun ucu mutlaka ona dokunuyordu.
Bu bela silsilesi arttıkça, acaba her şeyin esas sebebi ben miyim diye sormaktan alamıyordu kendini. Öyle ya, bir insanın hiç mi şansı yaver gitmezdi? Hiç mi mutluluk onu bulduğunda kalıcı olmak için uğraşmazdı? İlla ki terk edilen, geride bırakılan ya da yas tutması gereken o mu olmalıydı? Tüm bu hüzün ve çaresizlikler muhatap olarak onu mu seçmek zorundaydı?
Cathleen’in Arkhael’in kollarında, gözü yaşlı hâlini görür görmez bu duyguların eşliğinde koşmaya başlamıştı ama çoktan kalbinde bir panik ve umutsuzluk silsilesi peyda olmuştu. Kızın kendisini korumak için elinden geleni yapacağını bilse de, şu an onun da en az kendisi kadar biçare olduğunun farkındaydı.
Gölge – Ruhlar ve Dewrionlar arasındaki savaş ara vermeksizin devam ederken, ondan metrelerce ileride canhıraş bir mücadele veren Daniel’a katıldı ve tam da o sırada, ikisi de Cathleen’in bağırdığını duydular.
Daniel’ın adını haykırmıştı…
“Çok üzgünüm,” dedi genç kız gözyaşları yanaklarından süzülürken. Daniel’a bakan gözleri mağlubiyetin ve zoraki bir kabullenişin izlerini taşıyordu. “Lütfen beni affet ama buna mecburum. Başka bir seçeneğim yok!”
Bu da ne demekti şimdi? Cathie affedilmesine neden olacak hiçbir şey yapmamıştı ki! Niçin Daniel’dan böyle bir istekte bulunuyordu?
İkisinin arasında geçen ve Chas’in anlam veremediği konuşmada daha fazla geri planda kalmamak adına Daniel’a neler olduğunu sordu. Genç Dewrion ise onu duymamış gibi, yalnızca Cathleen’i seyrediyordu. En sonunda, Chas dayanamayıp arkadaşını omuzlarından tutarak sarstı fakat bu da nafile bir çabaydı. Dan ne dönüp ona baktı, ne de sorduğu soruya bir yanıt verdi.
“Yap gitsin Cath! Ben… Beni düşünme. Eğer bu tek şansımızsa, bunu değerlendirmen gerek!” dedi Dan nihayet ve Chas isimlendiremediği türde bir korkuya kapıldı. Yine oluyordu işte! Hissetmişti. Yeni bir kötülük daha kapıdaydı!
Olacaklardan endişelenirken, bakışları tekrar Cathie’ye kaydı. Ağlıyor olmasına rağmen, kırılgan bir gülümseme kaplamıştı güzel yüzünü.
Sanki en sonunda huzura ereceğini anlamış gibi…
“Yapamazsın!” Chas Dan’i bırakıp koşmaya başladı. Şayet genç kızın planı tahmin ettiği şeyse, her şey kısa sürede sona erecekti, çünkü Cathleen yok olacaktı. Tabii Daniel ve Arkhael de öyle. “Cathie! Sakın bunu yapma!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VÂRİS : GÖLGE - RUH SERİSİ - Birinci Kitap
Fantasy▪︎@WattpadScifiTR'nin "Düşsel Fantastik Anlatımıyla Sınırları Zorlayanlar" listesinde! ▪︎ @WattpadFantasyTR'nin "Mitoloji ve Efsaneler Diyarı" ve "Soluksuz Diyarlardan Kopup Gelenler" listesinde! ◇◇◇ İnsanlığın tar...